Anastasiadis’in Maraş önerisi...

“Görüşme başlasın kentin iadesi zamana yayılsın”

Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Maraş önerisiyle ilgili üçüncü ülkelere anlattığı düşüncenin, kapalı Maraş’ın Kıbrıs Rum tarafına verilmesi görüşme ve prosedürlerinin başlamasını, kentin açılmasının zamana yayılmasını öngördüğü haber verildi.

Politis “Kapalı Kentin –Toprak Açısından- Zaman İçerisinde Açılması... Maraş Konusunda Yes We Can...” başlığıyla yansıttığı haberinde Rum tarafının, çok tartışılan Maraş önerisine, Türkiye’nin muhtemel olumlu karşılık vermesinin Kıbrıs sorunu açısından önemli bir momentum yaratacağına işaret ettiğini yazdı.

“Kentin Kıbrıslı Rumlara zamana yayılarak verilmesi…”
Kıbrıs Rum Yönetimi’nin bu konuda üçüncü ülkelere anlattığı düşüncesinin ise; Kapalı kentin Rumlara verilmesi görüşmeleri ve prosedürünün başlamasını öngördüğünü belirten gazete şöyle devam etti:
“Kıbrıs Rum tarafı kentin iade görüşmelerinin başlamasını, Maraş’ın denetiminin aşamalı olarak ve ilk aşamada BM’nin eline geçmesini öngörüyor. Bu başlangıç gerçekleşirse (Maraş’ın iade görüşmeleri başlarsa) olumlu bir hava yaratıldığı düşünülecek, aynı zamanda Kıbrıslı Rum mal sahiplerinin kapalı kente dönüş süreci -binaların statik incelemelerinin ve diğer teknik işlerin yapılması için- zamana yayılacak ancak vazgeçilmez (geri dönüşü olmayacak şekilde) olacak. Şimdi Kıbrıs sorununun çözümü konusunda, Anastasiadis hükümeti ve uluslar arası unsur, fırsat penceresinin 2014 baharına kadar açık kalacağını, aksi halde Kıbrıs sorununun 2015’in ikinci yarısına havale edileceğini öngörüyor.”
Gazete Yunanistan Başbakanı Andonis Samaras’ın geçen Perşembe günü ABD Başkanı Barack Obama ve Dışişleri Bakanı John Kerry’den, ABD’nin, İsrail, Güney Kıbrıs ve Yunanistan’ın enerji alanındaki işbirliğinin açtığı perspektifi gözbebeği gibi koruma niyetinde olduğu teyidi aldığını, bu nedenle Rum ve Yunan hükümetlerinin çok memnun olduğunu yazdı.
ABD’nin İsrail, Güney Kıbrıs ve Yunanistan’ın Türkiye ile ilişkilerini normalleştirmeye yıllardan sonra büyük ilgi göstermesinin referans noktasının da bu niyeti olduğuna işaret eden gazete Washington’un Doğu Akdeniz’deki gelişmeler nedeniyle rolünün tehdit altında olduğunu hisseden Ankara’yı kontrol veya tatmin etme görevi üstlendiğini de belirtti, özetle şunları ekledi:

ABD Kıbrıs Sorunu’nu ileri götürmeyi taahhüt etti

“Diplomatik bir kaynak Amerikan liderliğinin öncelikle, Amerikan analizlerine göre enerji haritasındaki yeni olgulardan kazancı olan Türkiye istikametinde aktif arabuluculuk yapma görevini üstlendiğini söyledi. Amerikan şirketleri de kazanacak ki bu Obama’nın da işaret ettiği bir şeydir.
Maraş’la ilgili öneri ve Kıbrıs sorununa özlü müzakereyle ilgili Kıbrıs Rum tezine Amerikan tarafı olumlu yaklaşıyor ve artık Lefkoşa’nın elinde, Maraş’ın Ekim ayında ‘işe yarayacağı’ konusunda daha çok teyit var.
Amerikan tarafı, Maraş önerisinin perspektifi olduğu ve desteklenip Ankara nezdinde ileri götürülmesi gerektiği şeklindeki önceki tezini yeniden teyit etmişe benziyor. Ancak bu meselelerle ilgili detaylar bu kez Washington’da görüşülmedi.
Diplomatik kaynak gazetemize, ABD’nin Kıbrıs sorununu ileri götürme ilgi ve taahhüdünün Barack Obama’nın Samaras’la görüşmesi sonrasında yaptığı açıklamadan da ortaya çıktığını belirterek ‘Yunan Başbakanı’yla bir görüşmesinden sonra bu kadar net açıklama yapması çok nadir görülen bir şeydir’ dedi ve Obama’nın söylediklerinin Amerikan diplomasisi tarafından hazırlandığını kaydetti.
Washington’un vermek istediği mesaj, Kıbrıs sorununun, çözülmemiş bir problem olarak bölgedeki istikrarı ve Akdeniz’in enerji işbirliğini tehdit ettiğidir. Obama Kıbrıs sorununda ilerleme kaydedilebilmesi için sıkı işbirliğinden söz etti ve iki toplum liderlerinin gönderdiği olumlu mesajların cesaret verdiğine işaret etti. Mesaj açık ve nettir: Washington, sonbaharda başlayacak yeni çabada varım diyor.

Kıbrıs Rum Yönetimi’ni, Samaras’ın çözüm havasına girmesi de memnun etti

Lefkoşa’nın memnuniyetinin ikinci bir sebebi daha var. Andonis Samaras’ın tavrının, Yunan Başbakanı’nın çözüm havasına girdiğini göstermesi... O da Kıbrıs sorununun çözümü için fırsat penceresinden söz etmesi dışında sorunun enerji konusuyla birleştirilmesine büyük önem verdi.
Şunun da altını çizelim Yunan Başbakan’ın ABD Başkanı ile görüşmesi öncesinde Başkan Anastasiadis Samaras’ı telefonla arayarak (Köşk’ten açıklandığı üzere) Maraş önerisi ve ekim ayında özlü müzakerelerle ilgili taahhüdü hakkında detaylı bilgilendirildi. Ancak edinilen bilgiler Anastasiadis’in o telefon konuşmasında sadece Kıbrıs sorunuyla sınırlı kalmadığı, hem Kıbrıs MEB’indeki Türk tehditleri hem de Amerikan şirketlerinin enerji projelerine katılımları prizması altında enerji alanına da yayıldığı yönünde.”

“Önümüzdeki aylar sıcak geçecek”

Alithia Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlayacağı ekim ayı öncesinde ön hazırlık hareketlerinin; Maraş önerisi, Mavroyannis’in çözüm taslağı ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in BM seyahati bağlamında devam etmekte olduğu haber verdi.
Gazete “Kıbrıs Sorunu Geri Dönüyor” başlığıyla yansıttığı haberinde önümüzdeki ayların Kıbrıs sorunu açısından sıcak geçeceğe benzediğini belirterek son günlerde Anastasiadis’in Maraş’ın Rumlara verilmesine ilişkin icraatlarına Rum tarafından gösterilen tepkilerin, bunun göstergesi olduğuna işaret etti. Kıbrıs Rum Yönetimi’nin ve Anastasiadis’in Maraş önerisine KKTC’ye yönelik herhangi bir karşılık koymadığını ve bu öneriyi, müzakerelerin başlamasından önce özlü bir güven yaratıcı önlem gördüğünü açıkladığını yazan gazete buna karşın muhalefet partilerinin öneriye, Ercan Havaalanı’na meşruiyet kazandırılmasının eşlik edeceği düşüncesiyle saldırıya geçtiklerini yazdı.

Mavroyannis çözüm taslağı hazırlıyor

Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis’in de açıkladığı gibi önümüzdeki ekim ayında başlayacak müzakerelerdeki Kıbrıs Rum tarafının müzakerecisi Andreas Mavroyannis halen, Başkan Anastasiadis’in talimatıyla Kıbrıs sorununa çözüm taslağı hazırlıyor. Bu taslağı Anastasiadis’e verecek ve üzerinde çalışıldıktan sonra Ulusal Konsey’e sunulacak. Buna paralel olarak Kıbrıs Diplomasisinin başı Yoannis Kasulidis, bakanlık görevine geldiği ilk andan itibaren, bizim tarafın, gerçek isteğinin çözüm olduğu konusunda uluslar arası unsurun güvenini yeniden kazanması için, basından uzakta, bürokratlarıyla hararetli bir çalışma gerçekleştiriyor.

Dünya Haberleri