1. YAZARLAR

  2. Dt. Simge Alıcı

  3. Stres Dişlere Zarar Verir mi?
Dt. Simge Alıcı

Dt. Simge Alıcı

Sağlık

Stres Dişlere Zarar Verir mi?

A+A-

Stres… Hepimizin hayatında var, ama çoğumuz onun sadece ruh halimizi etkilediğini sanıyoruz. Oysa stres, dişlerden çene eklemine kadar tüm ağız sistemimizi sessizce yıpratır. Bir diş hekimi olarak, son yıllarda stresin dişlere verdiği zararı klinik ortamda çok daha sık görüyorum. Örneğin bir hastamda, sınav dönemi öncesi ve süresi boyunca 6 aylık periyotlarda tedavi sürecinde çürük olmayan dişinin hızlıca çürüdüğüne ve bu yüzden kanal tedavisi yaptığımıza şahit oldum, hem sınav stresi hem de yetersiz ağız hijyeni ile hastamın yaşadığı bu süreç içerisinde erken tedavi ile o dişini kurtardık. Çatlayan dişler, ağrılı çene kasları, sabah baş ağrısıyla uyanan hastalar… Hepsinin ortak noktası stres. Günde yaklaşık 30’a yakın hasta bakıyorum ve sayıları azımsanamayacak kadar çok stres kaynaklı diş şikayetleri.

 

Diş Sıkma: Stresin En Sessiz Yansıması

Stresin ağızda en belirgin etkisi, diş sıkma ya da gıcırdatmadır. Biz buna “bruksizm” diyoruz. Gündüz farkında olmadan, gece ise uyku sırasında çene kaslarımızı sıkarız.

Bu durum zamanla diş minesini aşındırır, dişlerde çatlaklar oluşturur, çene ekleminde ağrıya ve baş-boyun kaslarında gerginliğe yol açar. Hatta bazı hastalarda kulak çınlaması veya yüz asimetrisine kadar ilerleyebilir.

Bruksizmin en önemli nedenlerinden biri kronik strestir. Özellikle yoğun tempoda çalışan, sorumluluk yükü fazla, duygularını bastıran kişilerde sık görülür.

Klinikte sıklıkla rastladığım bir örnek; orta yaşlarda kadın hasta. Şikâyeti sabahları çene ağrısı ve baş ağrısıyla uyanmaktı, Dişlerinde gözle görülür bir çürük ya da problem yoktu. Ancak muayenede alt ve üst dişlerde belirgin aşınmalar ve mine çatlakları fark ettim. Hastaya “Son zamanlarda stresli misiniz?” diye sorduğumda bir süredir iş yükünün fazla olduğunu, uykuları bölündüğünü, farkında olmadan dişlerini sıkıyor olabileceğini söyledi. Gece plağı, ardından stres yönetimi için nefes egzersizleri ve farkındalık önerilerinde bulundum. Bu yeterli gelmediğini düşündüğüm yerde massater botoks ve son olarak artrosentez düşünüyorum. Hastamız boroks sonrası kontrole geldiğinde, ağrıları azalmıştı. “Eskiden sabahları çene kemiklerim bile ağrıyordu” ama artık çok rahatım huzurlu uyanıyorum dedi.

 

Vücudun Kimyası Değişir, Ağız Bunu Hisseder

Stres dönemlerinde vücutta kortizol hormonu yükselir. Kortizol, savunma sistemini baskılar. Bu da diş etlerinin iltihaplara karşı daha savunmasız hale gelmesine yol açar. Ayrıca stres, ağız kuruluğunu artırır. Tükürük, dişleri koruyan en doğal savunma aracımızdır. Ağız kuruluğu demek; çürüğe daha açık diş yüzeyleri, kötü koku ve dilde yanma hissi demektir.

Yani stres sadece psikolojik bir durum değil; kimyasal olarak da ağız sağlığını etkiler.

 

Stresli Dönemlerde Gözden Kaçan Alışkanlıklar

Hastalarımda sıkça gözlemlediğim bir durum: stresli dönemlerde beslenme alışkanlıkları da değişiyor. Kimi gün boyu bir şey yemiyor, kimi tatlıya yükleniyor, kimi de gece uykudan kalkıp atıştırıyor.

Bu dengesiz beslenme ve şeker tüketimi, çürük riskini ciddi şekilde artırıyor. Ayrıca çoğu kişi stresliyken diş fırçalamayı da aksatıyor ya da aceleyle yapıyor. Oysa tam da o dönemlerde ağız hijyenine daha çok özen göstermek gerekiyor.

 

Ağızda Psikosomatik Tepkiler

Stresli kişilerde sık sık aft, uçuk ya da yanak ısırma gibi sorunlar ortaya çıkar. Bazı hastalar, farkında olmadan dil veya dudak kenarlarını sürekli ısırıyor. Bu durumlar çoğu zaman bağışıklık düşüklüğü veya bastırılmış gerginliğin dışa vurumu olarak görüyorum. Yani ağız, aslında bize “bir şeyleri fazla kafaya taktın” demeye çalışır.

 

Ne Yapmalı bu durumda?

Elbette stres hayatın içinde olacak, ama onun bedene yansımasını azaltabiliriz.

Diş sıkma eğiliminiz varsa, mutlaka bir diş hekimi tarafından gece plağı yapılmalı.

Gün içinde dişlerinizi bilinçli olarak birbirinden ayırın. Çene ekleminiz dinlensin.

Bol su içmek, tükürük akışını destekler.

Düzenli uyku ve nefes egzersizleri çene kaslarının gevşemesine yardımcı olur.

Ve en önemlisi, stresin kaynağını fark etmek: Bazen çenede biriken gerginlik, aslında söyleyemediğimiz cümlelerin bedende tuttuğu yüktür.

Gülümsemek yalnızca estetik bir eylem değil; ruhun dengede olduğunun da göstergesidir. Dişlerimizi korumak için sadece fırçalamak, diş ipi kullanmak yetmez. Kendimizi dinlemek, duygularımıza alan açmak da diş sağlığının bir parçasıdır.

Stresi tamamen yok etmek mümkün değil ama onun dişlerimiz üzerindeki etkisini azaltmak elimizde.

Unutmayın, gülüşünüz ruh halinizin bir yansımasıdır dişlerinize iyi bakın…

Bu yazı toplam 2050 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar