Kurultaydan bu yana psikolojik üstünlüğü sağlayan ve mahkeme sürecinde de ‘kazanacak’ havası yaratan Ahmet Kaşif ve ekibi, Cuma günkü bütçe görüşmelerine katılmayarak İrsen Küçük’e çok ciddi bir koz verdi.
İrsen Küçük bu kozu öyle bir kullandı ki, şimdi Ahmet Kaşifçiler zor duruma düştü. Hem UBP tabanı bakımından sıkıntıya girdiler, ama hem de erken seçim istemedikleri ortaya çıktığı için genel kamuoyunda da sempatilerini yitirdiler.
Parti merkezi haline dönüşen Başbakanlık’ta hafta sonu yapılan uzun toplantılarda İrsen Küçük’ün niyeti bir erken seçim kararı almak ya da Kaşif, Töre ve Taçoy’u partiden atmak değildi.
İrsen Küçük, hata yapan rakiplerini sıkıntılı duruma soktu, şimdi de pazarlığa başlanacak.
Erken seçim ve disiplin istemiyorsanız, mahkemedeki davayı geri çekin!
**
Yargılama sürecinin en kritik aşamasında parti tüzüğündeki ‘erken seçim kararı alınırsa kurultaya gidilmez’ maddesine sığınan İrsen Küçük’ün manevrasıyla UBP’deki koltuk kavgasının seyri cumadan itibaren yüzde 100 değişmiş oldu.
Şimdi Ahmet Kaşif ekibi ve dolayısıyla Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun hamlesi ne olacak, onu merak ediyorum.
Şurası açık: İrsen Küçük’ün gözü kara… Oturduğu koltuğu her ne pahasına olursa olsun korumak için bütün fırsatları değerlendireceği, kaybedeceğini anlasa da bunu ‘geri çekilerek’ değil, ‘son dmlaya kadar çarpışarak’ yapacağı kesin…
Zira tek bir amacı var bu saatten sonra İrsen Bey’in: 2015’te UBP’nin adayı olarak Cumhurbaşkanlığı seçimine girmek… Bunun da tek yolu var: UBP’de Genel Başkan kalmak.
**
İrsen Küçük’ün manevrasıyla bir anda şoka giren Ahmet Kaşif ekibinin ‘erken seçim istemeyiz’ demesi, bazı yandaş milletvekillerinin taraf değiştirme ihtimalini taşıyor. Mesela kurultayda Kaşif’e destek veren Mehmet Tancer hafta sonu Başbakanlık’taki toplantılarda boy gösterdi. Dolayısıyla bazı vekillerin Kaşif’ten kopma riski var.
Ama daha önemlisi şu: Ahmet Kaşif ekibinin ‘erken seçim kararı’na karşı mahkeme sürecini devam ettirmesinin artık bir anlamı kalmayacak. Zira erken seçime gidilecekse partinin bu haliyle gidilecek. Dolayısıyla Kaşifçiler zor bir kavşakta bulunuyor.
İşte bu noktada UBP içindeki ‘koalisyon’ senaryosu muhtemelen yeniden sahneye konulmak istenecek.
UBP-UBP koalisyonu, yani Küçük-Kaşif uzlaşısıyla kabinenin yeniden şekillenmesi gündeme gelirse kimse şaşırmasın.
Çünkü İrsen Küçük de erken seçim falan istemiyor, blöf yapıyor.
Blöfün şimdilik işe yaradığı da anlaşılıyor.
**
İşin özeti şu ki, UBP kendi başına bir erken seçime kolay kolay gitmek istemiyor. Ancak süreç seçimi zaruri hale getirebilir.
Bununla beraber, süreci UBP’deki çıkar gruplarına bırakmadan, muhalefetin erken seçimi zorlayıcı girişimlerde bulunması, halkla bütünleşerek başta ekonomik paket ve ülkenin kötü yönetiminden kaynaklanan sorunların çözümü için ses vermesi gerekiyor.
Yoksa gündem yeniden UBP’nin içine dönerse, işimiz çok zor!