Cuma akşamı Çetinkaya, Cumartesi Küçük Kaymaklı, Pazar günü de Yenicami’yi izledim. Başkentin şampiyonluğa oynayan üç takımınıda çıplak gözle seyretme imkanım oldu. Üç takımın da artılarını ve eksiklerini Pazar akşamı Sim Futbol programında, hafta içi de gazeteniz Yenidüzen’de tartışacağız.
Biz gelelim Cihangir – Yenicami maçına. Cihangir’i ikincilikte şampionluğa oynadığı yıldan beri takip ediyorum. Bu köyde maç seyretmekten, insanlarıyla sohbet etmekten keyif alıyorum. Öğrendiğim kadarıyla bu köyü Osmanlılar kurmuş. Adını da Osmanlıca “Acı su” anlamına gelen Abohor koymuşlar. Sonradan Osmanlı’dan kalma bu köyün ismini Cihangir yapmışlar. Neden ismini değiştirmişler anlamış da değilim.
Bahardan kalma güzel bir günde herkes pikniğe giderken ben de keyifle Abohor’un yolunu tuttum. Yolda maçı kafamda düşünüyorum. Bir hafta önce Yenicami iyi futbol oynayıp bire bir rakibi olan Mağusa’ya kaybetmiş. Cihangir de Lapta’ya farklı mağlup olmuş. Yenicami’nin şampiyonluk için iyi futbol oynaması şart. Rakiplerinin galip gelmesi takım üzerinde baskı oluştururmu? Oluşturabilir. Ama şampiyonluk isteyen bir takım bu baskıyı ortadan kaldırmanın yollarını bulmalı diye düşünüyorum. Cihangir’de ise bir hafta öncesinin moral bozukluğunun takıma nasıl yansıyacağını merak ediyorum. Genelde ağır mağlubiyetler sonrası takımlar bir silkiniş yaşar. Acaba bu silkinişi Cihangir takımı da gerçekleştirir mi. Eğer bu gerçekleşirse çok güzel maç olur diye geçirdim içimden.
Sahaya vardığımda çevre düzenlemesine hayran kaldım. Bu güzelliği yaratan başta Belediye Başkanı Osman Işısal olmak üzere tüm Cihangir camiasını kutluyorum.
Maça geçtiğimizde ilk göze çarpan Yenicami’deki oyuncu tercihleriydi. Genç kaleci Yusuf sanırım kaleyi ilk kez devraldı. Teknik adamın tercihlerine saygı duymalı. Yusuf maça da iyi başladı, bir de penaltı kurtardı. Kendisine güven geldi diye düşünürken defansıyla anlaşamadı ve golü kalesinde gördü. Bu dakikadan sonra Yenicami bocalamaya başladı. Kötü oynadığı bu süreç içerisinde ikinci golü de kalesinde gördü. Devre sonuna kadar da Yenicami’nin kötü futbolu devam etti.
Cihangir ise 1-0 geriye düşmesine rağmen motivasyonunu hiç bozmadı. Oyun disiplinine hep bağlı kaldılar. Presi bütün takım uyum içerisinde ve takımsal olarak yaptı. Dikkat çeken bir özzellikleri de total futbolu çok iyi uygulamalarıdır. İlk yarı boyunca da total futbol anlayışını iyi uyguladılar.
İkinci yarıya Yenicami oyuna Uçaner’i aldı. Takım kurgusunda da değişiklik yaparak Ünal’ı sağa, Hüseyin’i de sağ ileriye alarak başladı. Bu değişiklik Yenicami’ye hücumda zenginlik getirdi ve birçok pozisyon üretildi. Bazıları beceriksizlikten, bazıları da şanssızlıktan gol olmadı. Ama Yenicami ikinci yarı ilk yarıya oranla daha iyi futbol oynadı.
Bence Yenicami takım kurgusunda hücumsal zenginliği arttırmalı. Daha fazla adamla rakibin üstüne gitmeli, oyun mekaniğini rakibe kabul ettirmelidir. Oynadığı maçlarda oyun kontrolünü mutlaka elinde tutmalıdır. Şampiyonluğa oynamak ancak bu özellikleri takıma monte etmekle mümkündür.
Henüz geç değil. Eldeki kadro da buna müsaittir. Antrenman ve mental çalışmalar ile bu şablon takıma oturtulabilir.
Cihangir’e gelince, ikinci yarı da oynaması gerektiği gibi oynadı. Oyun mekaniğinden hiç uzaklaşılmadı, takımsal yardımlaşmalar maç sonuna kadar devam etti. Yenicami’nin yüklendiği anlarda yakaladıkları kontra atakları gole çevirebilseler daha farklı galip gelebilirlerdi. Neticede Cihangir iyi savaşarak haklı bir galibiyet aldı. Bu takımı yaratan tüm Abohor camiasını, teknik heyeti kutlamak lazım...