Tam da “gazetecilik dersi” olacak bir gelişme, bir haber aslında!..
Hoş…
Biz bu “ders”te bütünlemeye kalsak da…
Daha fazla çalışmamız gerektiğini anlıyoruz, “geçer not”a ulaşmak için!..
***
İlk bakışta, Serdar Denktaş’ı “CTP” çelengi ile görüyorsunuz…
Atatürk Anıtı’na yürüyor…
O an…
Tam da o an, yani…
CTP Genel Başkanı Yorgancıoğlu da protokol sırasında…
“Çelenkler karıştı” diyorsunuz ilk anda!..
***
Oysa ki, “gazetecilik” işte o “ilk andan” sonra başlıyor!..
Çünkü…
Aslında Serdar Denktaş, orada, bir “fedakarlık” yapıyor…
Çünkü, anons yapıldığı an, çelengin sahibi protokolde yok.
Serdar Denktaş yürüyor ve kendisi koyuyor çelengi, muhalefet adına…
Ortada bırakmıyor…
Buradan bakınca bu kez diyorsunuz ki, “CTP Genel Başkanı törene geç katıldı!..”
Yine yanılıyorsunuz…
***
Törenin başlangıç saati 09.30 diye ilan edilmiş, bu program tüm katılımcılara da yazılı olarak dağıtılmış.
Oysa…
Cumhurbaşkanı daha erken gidiyor, tören alanına…
Gelenek de Cumhurbaşkanı gittiği anda, törenin başlaması.
Bu kez ne oluyor…
Saat 09.30’da başlaması gereken tören, o saatte, bitmiş oluyor..
Aslında, bildirilen saatten de 5 dakika önce tören alanında bulunan bir siyasi ise “geçmiş gelmiş” muamelesi görüyor bu kez!..
***
Yani…
Tek açıdan baktığınız her an, yanılıyorsunuz!..
Öyle de oluyor zaten.
Yanılıyoruz, birlikte…
Ve iş gelip dayanıyor şu meşhur söze:
“Deveye boynun eğri demişler...”