Sendikal Platform yetkilileri göreve çağırdı

Sendikal Platform, ‘Ercan Dosyası’nın yeniden açılmasını talep etti.

Sendikal Platform, Ercan Havaalanı dosyasının tekrar açılması gerektiğini belirterek, bu konuda Sayıştaylığı, Ombudsman ve Savcılığı göreve davet etti.

Sendikal Platform bugün, Ercan Havaalanı konusunda basın toplantısı düzenledi.

Ombudsman Emine Dizdarlı’nın havaalanına ilişkin girişimlerine destek veren Sendikal Platform, Ercan Havaalanı’nı “peşkeş çekenlerin de üzerine gidilmesi gerektiğini” savundu.

Toplantıda Sendikal Platform adına Tahir Gökçebel, Şener Elcil, Erol Emin, Ahmet Kaptan, Mehmet Ali Güröz birer konuşma yaptı.

“KKTC Ercan Havaalanı’nın İşletme Haklarının Devredilmesine İlişkin İşletme Hakkı Devri Sözleşmesi” de basına dağıtıldı.

GÖKÇEBEL: “KONUNUN ÜZERİNE GİDİLMELİ”

Sendikal Platform adına konuşma yapan Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Tahir Gökçebel, ülkede birçok “yasa dışılık, yolsuzluk yapıldığını, bunların üzerinin örtülerek, rant ve soygun düzeninin” devam ettirildiğini savundu.

Yanlı olmayan dürüst basının da susturulmak istendiğini iddia eden Gökçebel, Afrika gazetesine yapılan saldırıyı kınadı.

Ombudsmanın Ercan Havaalanı ile ilgili açıklama ve belgelerinin “usulsüzlük ve yolsuzluluğu”  ortaya koyduğunu savunan Gökçebel, bu konunun üzerine gidilmesi gerektiğini ifade etti.

Gökçebel, “Bu rapor buzdağının görünen yüzüdür. Raporun üzerine gidilmek istenmiyor. Soygun düzenini, ülke kaynaklarını yok eden anlayışı tüm açıklığıyla ortaya koyuyor. Birileri bu yapılanların hesabını ödemelidir” dedi.

Sendikal Platform’un bu olayın üzerine gitme kararlığında olduğuna işaret eden Gökçebel, bu konunun basın tarafından da gündemde tutulmasını, üstünün örtülmemesini istedi.

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Şener Elcil, Sendikal Platform tarafından hazırlanan ortak metni okudu.

 

Açıklamanın tam metni şöyle:

"Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Sn. Tahsin Ertuğruloğlu aracılığı ile Bakanlar Kurulu’nun onay verdiği Ercan Havaalanı’nda faaliyet gösteren şirketin, 11 milyon 250 bin Dolar karşılığı Türkiyeli bir şirket tarafından denetlenmesi skandalı, halkın malı olan kuruluşların nasıl peşkeş çekildiği konusunu tekrardan gündemimize taşımıştır.

Milyon dolarların konuşulduğu bu skandalda olayın üstüne giden Ombudsman Sn. Emine Dizdarlı’nın girişimlerini desteklerken, bu skandalla birlikte Ercan Havaalanı’nı peşkeş çekenlerin de üzerine gidilmesi gerektiğini vurgularız. Özellikle 11 milyon 250 bin dolarlık denetleme ihtiyacı olan bir işletmenin yıllık gelirinin ne olduğu ve özelleştirme yalanı ile toplumun gündeminden kaçırılarak apar topar birilerine peşkeş çekilmesinin araştırılması şarttır. Siyasi makamlarda olanlar her seçim döneminde yolsuzlukların üzerinde gidecekleri sözü vermelerine rağmen, yasadışılıkların, yolsuzlukların, rüşvet olaylarının ve mafya ilişkilerinin üzeri siyasetle örtülmektedir.  Adamızın kuzeyinde yasaların üzerinde yaşayan, devletin kurumlarının giremediği yerler yaratılmıştır.

İrsen Küçük hükümeti zamanında Ercan Havaalanı AKP hükümetine yakın çevrelere peşkeş çekilip özelleştirme adı altında elde edilen 100 milyon Euroluk gelir ise maaşlara harcanmıştır. Toplumun gözünde kamu kuruluşlarını zararda gösterip, peşkeş çeken anlayışın, ortaya koyduğu icraatlara bakmakta yarar görüyoruz.

Ercan Havaalanı özelinde bu kuruluşun işlem hacmi ile ilgili bazı verileri toplumla paylaşmayı bir görev biliyoruz:

1-YOLCU BAŞINA ALINAN ÇIKIŞ HARCI 15 Euro
2013 yılında Ercan’dan çıkış yapan sayısı   1,350.000x15€ = 20,250.000 Euro
2014 yılında Ercan’dan çıkış yapan yolcu sayısı   1,650.000x15€ = 24,750.0200 Euro
2015 yılında Ercan’dan çıkış yapan yolcu sayısı    1,750.000x15€ = 26,250.000 Euro

Toplam     71,250.000 Euro

2-ERCAN HAVAALANI’NA GÜNDE ORTALAMA İNİŞ-KALKIŞ YAPAN UÇAK SAYISI 80. Uçakların havaalanına ödediği harçlar;
Her uçak için konaklama parası ton başına 4 Dolar (Bir uçak ortalama 80 ton)
80x4= 320 Dolar x 40 uçak sayısı: 12,800 Dolar günde; 4,248.000 € yılda (ortalama)


3- Uçakların aldığı yakıt (ortalama 12 ton) ton başına 4 Euro toplamda 48 €
48€x40 uçak = 1,920 € günde 700,800 € yılda

4- Uçakları yaklaştırma ücreti, uçak başına 25 €
25 € x 40 uçak = 1000 € günde. 365,000 € yılda.

5- Pist aydınlatma ücreti, uçak başına 35 €
35€x 40 uçak = 1400 € günde.  511,000 € yılda (ortalama)

6- Oto park yeri ücreti?
7-Tabela reklam gelirleri?
8- Duty free giriş ücreti?
9- Dükkan işletme kiraları?
10- Kafeterya gelirleri?
11- Film çekme gelirleri?
12- Emanet odaları gelirleri?
13- Uçuş bilgi, telefon, teleks, anons, diofon v… gelirleri?
14- CIP gelirleri?
15- Kontuar gelirleri?
16- Kiralanan yerlerden alınan ısıtma, havalandırma, elektrik ve su gelirleri?
17- Follow me gelirleri?
18- Muayene, tedavi gelirleri?
19- PAT saha gelirler?

Yanıtlanması gereken bu gelirlere de bakıldığında Ercan Havaalanı dahilindeki tüm tesislerin neden apar topar peşkeş çekildiğinin sorgulanması gerektiği bir kez daha ortaya çıkmaktadır. Konuyla ilgili mecliste oluşturulan araştırma komisyonunun, sessiz sedasız açıklama bile yapmadan olayı kapatması ise daha da önemli şu soruları akla getirmektedir:

- Bu kadar karlı bir işletme neden bu kadar ucuza kiralanmıştır?
- Bu işletmenin gelir beyanlarını kimler incelemekte ve devlet kiralama işlemi sonrası ne kadar gelir elde etmiştir?
- İşletmenin ihalesinde usulsüzlük yapıldığı iddiası ile ortaya çıkan ve havaalanı geri alacağını söyleyen siyasetçiler neden bundan vazgeçmişlerdir?
- Konu ile ilgili oluşturulan meclis komisyonu neden hala daha bir açıklama yapmadan dağılmıştır?
- Ercan Havaalanı’nı alan ilgili şirket üç yıl içinde bitirmesi gereken inşaat işlerini neden hala daha oyalamaktadır?
- İlgili şirket sözleşme gereği neden 180 güvenlikçi istidam etmeyip havaalanında hala daha 160 polise güvenlik işleri yaptırılıp, devletin sırtından kar elde etmektedir?

Tüm bu sorunların cevabı toplumsal varlıkları peşkeş çekenlerin gerçek yüzlerini, halkın nasıl çalındığını yozlaşmanın, rüşvetin, usulsüzlüğün boyutlarını ortaya koyacağından, Ercan dosyasının tekrardan açılması kaçınılmazdır. Bu konuda Sayıştaylığı, Ombudsmanı, Savcılığı göreve davet ederken, “halka kaynak yok” diyerek aldatanların aslında hırsızlıkları gizlediklerini de vurgulamakta yarar görüyoruz.

Sendikal Platform olarak Kıbrıs Türk toplumunun sahipsiz olmadığını, yasadışılıkların üzerine kararlılıkla gitmeye devam edeceğimizi vurgularız"


Sendikal Platform

 

(YD/TAK)

Haberler Haberleri