Didem MENTEŞ
"Sağlıkta ikinci iş davası” olarak bilinen kamuda çalışan doktorların özelde de hizmet vermesine ilişkin süren davada, Sağlık ve Maliye Bakanlıkları ile Tıp-İş Başkanı Sıla Usar’ın avukatları Anayasa Mahkemesi’nde dava açmayı düşünüyor.
Tıp-İş Başkanı Sıla Usar’ın Avukat Tahir Seroydaş, sağlıkta ikinci iş davasının kamunun tümünü ilgilendiren bir dava olup, davada yer alan mandamus emirnamesiyle ilgili karar yetkisinin Yargıtay Mahkemesi’nde olup olmadığına karar verilmesi için Anayasa Mahkemesi'ne başvurmayı düşündüklerini dile getirdi.
Bu arada Kıbrıs Türk Serbest Çalışan Hekimler Birliği’nin(KTSÇHB), Kamu Sağlık Çalışanları Yasası’nın 43’üncü maddesine uyulmadığı gerekçesiyle Sağlık Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı’na açılan dava dün 11 Nisan 2016 tarihine ertelendi. Davaya bakan yargıçların Anayasa Mahkemesi'nde de yer alması ve dün Anayasa Mahkemesi'nde önemli bir dava olması nedeniyle "sağlıkta ikinci iş" davası ileri bir tarihe alındı.
Hitaplar başlamıştı
Kıbrıs Türk Serbest Çalışan Hekimler Birliği’nin(KTSÇHB), Kamu Sağlık Çalışanları Yasası’nın 43’üncü maddesine uyulmadığı gerekçesiyle Sağlık Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı’na açılan davada esasa geçilmişti. Yargıtay Mahkemesi’nde ‘Kamuda çalışan doktorların ikinci iş yapma yasağının’ Sağlık Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı tarafından göz ardı edilerek, herhangi bir uygulama yapılmaması gerekçesiyle açılan davada taraflar iddialarını ortaya koymaya başlamış, ilk hitabı davacı taraf olan Güner Göktuğ yapmuştı.
Heyete durum iletildi
Yüksek Mahkeme Yargıçları Başkan Ahmet Kalkan, Mehmet Türker ve Bertan Özerdağ huzurunda görüşülen davada taraflar hazır bulundu. Serbest Çalışan Hekimler Birliği adına Avukat Güner Göktuğ, Sağlık Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı adına Avukat Fatma Memiş ve Tıp-İş Başkanı Dr. Sıla Usar İncirli adına Avukat Tahir Seroydaş, Avukat Jale Dizdarlı ve Avukat Mehmet Ekin Vaiz hazır bulundu.
Davanın ertelenmesiyle birlikte, davalı taraflar konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşıma düşüncesinde olduklarını, Mahkeme Heyetine iletti.
----------------------------------------------------------------------
Avukat Seroydaş: "Anayasa Mahkemesi'ne başvurmayı düşünüyoruz"
Avukat Tahir Seroydaş, sağlıkta ikinci iş davasının kamunun tümünü ilgilendiren bir dava olup, davada yer alan mandamus emirnamesiyle ilgili karar yetkisinin Yargıtay Mahkemesi’nde olup olmadığına karar verilmesi için Anayasa Mahkemesi'ne başvurmayı düşündüklerini dile getirdi.
Seroydaş’ın YENİDÜZEN’e yaptığı açıklama şöyle:
“Anayasa'nın 149. Maddesine göre Anayasa maddelerini yorumlama yetkisi Anayasa Mahkemesi'nindir. Mandamus emirnamesindeki Anayasa'nın 153'e 1 maddesinin altında istenmektedir. Bu konun uzmanları baktıkları zaman bir yakınmaları vardır. Diyorlar ki Yüksek Mahkeme ve Yargıtay kararlarında bu emirnamelerle ilgili açıklık yoktur. Genel görüş şudur ki bir konu kamu hukukunu ilgilendirmesi halinde yetkili merci Yüksek İdare Mahkemesi'dir. Ancak bir konu özel hukuku ilgilendirdiği takdirde yetkili merci 153'e 1 tahdında Yargıtay'dır. Ama bunda tam berraklık yoktur. Bunun için bir düşünce içerisindeyiz. Bu konu kamuyu tümüyle ilgilendiren bir meseledir. Dolayısıyla bizim en önemli itirazımız ve görüşümüz bu konuda Yargutay'ın görev ve yetkisinin olmadığıdır. Bize göre müstekilerin davalarını öncelikle idareden bir talepte bulunması gerekirdi. O talebin reddedilmesi halinde Yüksek İdare Mahkemesi'ne müracaat etmeleri gerekirdi. Bu benim nacizane görüşümdür. Ancak bu konuda bir serahat olmadığı için Anayasa Mahkemesi'nden bu konunun yorumunu isteyebiliriz. Anayasa Mahkemesi bize desin ki 'bu konuda Yargıtay yetkilidir. Kamuyu ilgilendiren konularda da bir mandamus emirname verebilir'. Ve Anayasa Mahkemesi diyebilir ki 'Hayır bu konuda vermesi lazımdır. Yüksek İdare Mahkemesi bu konuda mümhasır yetkisi var' diyebilir. Bunlar tabi bizim görüşlermizdir. Münhasır yargı yetkisi yorumlama Anayasa Mahkemesi'dir. O güne kadar bunu değerlendireceğiz. Böyle bir müracaat yaparsak, mahkeme bu konuyu yorumlamak üzere konuyu Anayasa Mahkemesi'ne havale eder. Eğer Anayasa Mahkemesi bizim beklentimiz doğrultusunda, iddialarımızı iltifat görür ve o yönde bir karar çıkarsa, bu davanın artık ileri gitmesinde bir yarar kalmaz diye düşünüyorum. ve müsteridiler konuyu ondan sonra ne yapacağını düşünsün. Sanırım bu konunun mahkemenin gündeminde kalmasında pek yarar yoktur. Dolayısıyla bunu söylemek benim hattime değil ama bunun önemine binaen biran evvel bu konuyu görüşüp, bize yol göstermesi gerekir diye düşünüyoruz"