24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla bugün, Lefkoşa Atatürk Kültür Merkezi’nde kutlama programı düzenlendi.
Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Mutlu Atasayan, bazı bakan ve milletvekilleriyle TC Lefkoşa Büyükelçiliği Müsteşarı Ayşegül Kandaş Aksoy’un da katıldığı törende, meslekte 25 yılını dolduran emekli öğretmenlere plaketleri de verildi.
Tören devam ettiği sıralarda, Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) ve Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) yetkilileri de AKM önünde pankart açarak eylem gerçekleştirdi.
ATASAYAN
Bakan Atasayan, törende yaptığı konuşmada, öğretmenlerin kendileri için çok değerli olduğunu ifade ederek, günlerini kutladıkları öğretmenlere şöyle seslendi:
“Çağdaş, dünyayı tanıyan, kendine güvenen, mutlu ve huzurlu, mücadele etmekten korkmayan bir nesil yetiştirdiğinizi görmek en büyük arzumuz ve mutluluğumuzdur. Sonuna kadar hak ettiğiniz ve sahip olduğunuz imkanların artırılması, çalışma şartlarınızın iyileştirilmesi ve mesleğinizdeki saygınlığın artırılması için elimizden geleni yapacağımıza söz veririz.”
TAŞKER
Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası Genel Sekreteri Mehmet Taşker ise konuşmasında, öğretmenlere layık görülen, hak ettiği yaşam standardının gündeme getirileceği bir döneme girilmesi ümidini dile getirerek, “öğretmenlere gerekli değer verilmez, öğretmenlik öğretmen mesleğinden çıkarılır ve sıradanlaştırılırsa, eğitimde kaliteyi artırmaktan söz edilmesi mümkün değildir” dedi.
Öğretmenlerin işsiz kaldığı, okulların öğretmensiz eğitimlerini sürdürdükleri ve asgari ücretin uygun görüldüğü bir ortamda öğretmenler gününün kutlanmasını “ciddi bir ikiyüzlülüğün göstergesi” sözleriyle değerlendiren Taşker, yeni bir Öğretmenler Günü’nde bunu söylememek umuduyla, öğretmenlerin gününü kutladı.
AKM ÖNÜNDEKİ EYLEM
Tören devam ettiği sıralarda, KTÖS ve KTOEÖS yetkilileri AKM önünde, “Yağma, torpil, zam, zulüm, işkence işte işbirlikçi UBP”, “Külli talimat harfiyen itaat, mafiş icraat, brifing için kokteyl” ifadelerinin yer aldığı pankartlar açarak eylem gerçekleştirdi.
Eylemde, KTÖS tarafından açıklama da yapıldı. KTÖS Eğitim Sekreteri Mustafa Özhür tarafından okunan açıklamanın tam metni şöyle:
Ülkeyi yönettiğini iddia edenlerin her 24 Kasım’da öğretmenliğin kutsallığından, onurlu bir meslek olduğundan söz ederek bildik ezber cümleler kullanması, biz öğretmenleri ciddi anlamda rahatsız etmektedir.
Bugüne kadar hiçbir 24 Kasım’da öğretmenlerin gerçek sorunları tartışılmamış, sosyal ve ekonomik sorunları çözmek yönünde herhangi bir adım atılmamış olması düşündürücüdür.
24 Kasım’ın, Mustafa Kemal Atatürk’ün “Millet Mektepleri Başöğretmenliğini” kabul ettiği gün olması açısından tarihsel bir gerçekliği ve önemi bulunmasına karşın, “24 Kasım Öğretmenler Günü”nün 12 Eylül döneminin bir ürünü, 12 Eylül zihniyetinin nasıl bir öğretmen istediğinin simgeleştiği bir gün olduğu gerçeği unutulmamalıdır.
Demokratik haklarını kullandıkları ve sendikal çalışmalara katıldıkları için birçok sayıda öğretmenin soruşturma yediği, sürgün edildiği, cezalandırıldığı, hapse atıldığı ve öldürüldüğü gerçeklerinin unutulup, 12 Eylül zihniyeti tarafından “alın size bir gün” diyerek yaratılan böyle bir günü...
Öğretmenlik mesleği açısından uluslararası anlamda kutlanan gün 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü olmasına karşın, 12 Eylül sonrasında ilan edilen "24 Kasım Öğretmenler Günü" bugüne kadar öğretmenlerin en temel sorunlarının bile gündeme gelmediği "resmi bir gün" olarak görülmüştür.
Eğitimin öncelikli sorunları arasında yer alan ve eğitim hizmetlerinin nitelikli yürütülmesini zorlaştıran öğretmen açıkları ve eğitim yuvalarının altyapılarındaki sorunlar yıllardır alarm vermektedir.
İlk kez bu yıl eğitim-öğretime başlayamayan okullarımız olmuştur. Bugün hala daha eksik öğretmeni bulunan okullarımızda çocuklarımızın eğitim hakkı çalınmaya devam edilmektedir. Yeni mezun pırıl pırıl öğretmenlerin atamalarında yaşanan kaosu yaratanlar, “el öpme” politikalarıyla mevkilerde oturmaya devam etmektedirler. Yarattıkları sistemle “parası olan okusun parası olmayan cahil kalsın” anlayışına hizmet veren işbirlikçi UBP hükümeti, Göç Yasası’ya birlikte göreve yeni başlayan öğretmenlerimizi de sefalet ücretine çalıştırmayı yeğlemiştir. Bütçeden eğitime ayırdıkları payın büyük bir bölümünü özel okullara aktaran, devlet okullarına üvey evlat muamelesi gösteren, işbirlikçi UBP hükümetinin bugün burada gerçekleştirmiş olduğu “öğretmenler günü” değil, “hamasi nutuklar atma günü” olarak bir kez daha tarihe geçmiştir.
Öğretmen eksikliklerini alanında ehli öğretmenlerle değil, parti rozeti taşıyan mesleği öğretmen olmayanlarla kurultay odaklı dolduran UBP, çocuklarımızın eğitimini, kendi aralarında mahkeme koridorlarına kadar düşmüş başkanlık yarışına endekslemiştir. Uyguladıkları politikalarıyla eğitim, sağlık başta olmak üzere birçok alanda ülkeyi ateş yumağına döndürmüşlerdir. Beceriksiz, iş bilmez tutumları bir yana adam kayırma politikalarıyla koltuklarda oturanlara öğretmenin ve toplumun güveni kalmamıştır.
Kamuoyunda öğretmenlik mesleğini küçümseyen ifadeler kullanmaktan çekinmeyenler, öğretmenlerin emeğini ve kişiliğini aşağılayanların, bugün çıkıp kutlama mesajları vermesi ikiyüzlülüktür.
Göreve yeni başlayan öğretmenlerimizi 1600 TL’ye, memurumuzu 1400 TL’ye, Lefkoşa’yı pisliğe, insanımızı sele mahkum edenlerin, öğrencileri öğretmensiz, öğretmenlerimizi işsiz bırakanların hamaset nutuklarına karnımız toktur.