Kıbrıs Türk Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Ali Alioğlu, narenciye üreticilerinin Hükümetten maliyetlerin karşılığını alamadığını vurguladı, isyan etti:
“HÜKÜMETE YAZIKLAR OLSUN”
Kıbrıs Türk Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Ali Alioğlu, narenciye üreticilerinin hükümetten alacaklarını hala daha almadıklarını, sıkıntılarına çözüm bulunamadığından yakınarak, “yazıklar olsun” dedi. Alioğlu, narenciyede kullanılan ihracat teşvik primlerinin, narenciye üreticisine yansıyacak şekilde uygulanmasına da talep etti.
Bir süre önce Tarım Bakanlığı ile istişare ettiklerini ve Cypfruvex’in zarar görmemesi için maliyetleri içeren bir rapor istediklerini belirten Alioğlu, Valencia ürünü için 275 TL’yi ön gördüklerini ancak üreticiler olarak bunu kabul etmediklerini, 350 TL’yi taban fiyat olarak koymalarını istediklerini söyledi. Tarım Bakanlığı’nın üreticiyi 350 TL’nin kurtaracağını haklı bulmasına rağmen 75 TL’yi almayı başaramadıklarını belirten Ali Alioğlu, Valenciya ürüne 310 TL (275+35) gibi standart dışı bir fiyat açıklayarak kesimden sonra verildiğini kaydetti.
“DOĞRUDAN GELİR DESTEĞİ VERİLMEDİ”
Alioğlu, şöyle devam etti: “Geriye kalan 35 TL’lik rakam Cypfruvex konsantre tesislerinde 26 bin ton olarak işlendi. Geriye kalan 35 TL’yi halen alamadık. Hükümetin 1 milyon TL’ye yakın üreticiye ödemesi var. Doğrudan Gelir Desteği konusunda da hükümet taahhüt vermiş desteğin 240 TL olacağını belirtmişti. CTP- DP ve CTP-ÖRP dönemlerinde doğrudan gelir desteği 240 TL iken bunu 80 TL aşağıya çektiler. O dönem muhalefette olan UBP, gelir desteğini 240 TL’ye çıkaracağını ve narenciyeyi iyi bir yere getireceğinin mesajını vermişti.”
Mayıs ayında ilk taksitinin verilmesi gereken doğrudan gelir desteği halen bugün verilmediğini aktaran Ali Alioğlu, bu miktarın 3 milyon 300 bin TL olduğunu söyledi.
“DESTEK PARSI KAMUYA AKTARILDI”
Alioğlu, ikinci taksit ise Temmuz ayında olması gerektiğini çünkü üreticinin hasattan yeni çıkmış bahçesine bakım yapmak için sezon girişi yapmak zorunda olduğunu kaydetti. Doğrudan gelir desteği hasat döneminde üreticiye büyük katkı sağladığını ancak “bu böylemi olmuştur” sorusunu soran Alioğlu, bunun kesinlikle olmadığını Mayıs ayında verilmesi gereken desteğin Temmuz ayında verildiğini aktardı.
Alioğlu, “bu taksit verilene kadar birçok engel ve sebepler öne sürerek bu birinci taksitten 850 tane üreticimizi mağdur etmişlerdir. Öne sürülen sebep de üreticinin evrak eksikliği. Aslında hükümetin bu engelleri çıkarmasının nedeni günü kurtarma politikasıdır. TC Yardım Heyeti tarafından maliyeye aktarılan doğrudan gelir desteği maalesef hazineye girdiği anda üreticiye değil kamu borçlarına gitmesidir. Aktarılmayan bu paradan dolayı üretici çok mağdur durumdadır” dedi.
“AKARYAKIT DESTEĞİ DE YOK”
Üreticinin akaryakıt desteği de olduğunu, bunun iki taksitle üreticiye ödendiğini söyleyen Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı, bunun ilk taksitinin 370 bin TL civarında olup ödenmemesi de üreticiyi zora soktuğunu belirtti. Alioğlu, şöye konuştu: “Devletin üreticilerine ön görmüş olduğu bu destek fonlarında yararlanmayan üreticiler, özelliklede narenciyede girdi maliyetlerinin yüksek oluşu ve her geçen gün gelen okkalı zamlarla üretici üretimden kopma noktasına gelmiştir. Şuanda narenciye üreticisinin devletten alması gereken toplam 6 milyon TL’dir. Üretici alacağını alamaması dolaylı yönden 2012- 2013 senesinde üreticinin, narenciye bahçesinin bakımında etkileneceği gibi kalite ve rekoltede de büyük düşüşler yaşanacaktır.”
“TEŞVİK PRİMİ ÜRETİCİYE YANSIMALI”
Alioğlu, Kıbrıs Türk Narenciye Üreticileri Birliği olarak yapılan tespitlerde ülkeye büyük devlet getirisi olan bu sektörün dağılımını kalem kalem hesaplandığını, en düşük kalemin narenciye üreticisine düştüğünü belirtti. Bunun üreticinin ürettiği ürünün karşılığını alamamakta ve bu destek primlerinin de ne kadar ihtiyatlı olduğunu gösterdiğini belirten Alioğlu, “girdi maliyetimiz bir dönüm narenciye bahçesinin yıllık maliyeti 2 bin 200 TL civarındadır. Bu girdi maliyetlerinin % 50’si su oluşturmaktadır” dedi.
Ali Alioğlu, piyasanın üç tüccar eline kaldığını, bu tüccarların ürünleri en ucuza kapatmaya çalıştıklarını belirterek, narenciyede kullanılan ihracat teşvik primlerinin, narenciye üreticisine yansıyacak şekilde uygulanmasına dair Tarım Bakanlığı Müsteşarlığı’na bir dilekçe verdiklerini aktardı. Alioğlu, ancak verilen manifestoyla ilgili gereken ilgiyi görmediklerini söyleyerek, bunun Tarım Bakanlığı’nda uzman kadroların bulunmamasından da kaynaklandığını savundu.
MANİFESTO
Manifestoda şöyle denildi: “Bilindiği üzere Cypfruvex Ltd. 2009 yılında 4 milyon TL’lik bir sermaye ile göreve başlamıştır. Atanan yönetimlerle bugün Cypfruvex’in elindeki bu sermaye korunamamıştır. Bu yıl narenciye sezonun hasat dönemi başlamasına rağmen, Cypfruvex greyfurt, limon, yafa ve king mandalina ürünü alamamıştır. Maddi ve idare boşluk kendini göstermiştir. Buna göre: King mandalina ürüne ihracat teşvik primi verilecekse, tüccar üreticiden taban fiyatı 770 TL ton başı ürüne fiyat belirlemesi ve üretici onayı alındıktan sonra tüccara ihracat teşvik priminin verilmesi; Valencia üründe, yine tüccarın valencia ürün bedeline taban 450 TL ton belirlemesi ve ilgili teşvik alınabilmesi içinde üretici onayı istenmelidir; Tüccarın bu önerilere hayır demesi halinde, alternatif olarak Cypfruvex’in sıkma ürününe 400 TL ton fiyat belirleyip ihracatçıya ön görülen teşvik miktarının Cypfryvex’e ödenmesi.”
ÜRETİCİLER NE DEDİ?
NASIF ORTAŞ
Narenciye sezonunun başlamasına çok kısa bir süre kaldı. Ancak ne yazık ki henüz bir satış durumu göremiyoruz. Eğer bu yılda geçen yıl yaşadığımız gibi bir satış temposu olursa, işimiz çok zor. Hali hazırda ülkede bulunan 3-5 tüccarın eline kalmış durumdayız ve kazancın büyük bir kısmını onlar topluyorlar. Öte yandan devletin bizlere geçen sezondan hala ödemediği doğrudan gelir desteği paraları var. Geçen yıl İran’a satış gerçekleşmişti, bu yıl bunun olup olmayacağı da bir muamma. Kısacası hem devletin, hem de üreticinin işi zor.
HÜSEYİN OLGUN
Yaşadığımız sorunların başında, ürettiğimiz ürünün pazarlanması konusu yer alıyor. Ülkenin bütün narenciye üreticileri, 3-5 halcinin eline kalmış durumda. Hükümet ise bu konuda çok yanlış politikalar sergiliyor. Tüccar ve üreticilere verilmek üzere iki farklı ödenek alan mevcut hükümet, tüccarlara vermesi gereken teşvikleri öderken, üreticiye vermesi gerekeni ise ödemiyor. Resmen üreticinin hakkı olan para, tüccarlara peşkeş ediliyor. Üreticiye belirlenen taban satış fiyatları, üreticinin kar etmesi yerine zarar etmesini sağlıyor. Bu iş böyle yürümez.
TURAN KORUCAN
Gelmiş geçmiş hiçbir hükümet, narenciye üreticilerine verdiği hiçbir sözü yerine getirmemiştir. Bu durum maalesef narenciye üreticilerinin kaderi halini aldı. Üreticiye verilmesi gereken devlet desteğinin büyük bir kısmı, tüccarlara veriliyor. Öte yandan bize ayrılan küçük destek payımızı almak için ise bin bir rica ile bölük pörçük alabiliyoruz. Bu nedenle üretim yapabilmek için, sürekli olarak kendi öz sermayemizi tüketiyoruz. Artık sıfırı tüketmiş durumdayız ve çocuklarımızın bu ülkede bir geleceği kaldığına inanmıyoruz.