Annan Planı tartışmalarının ve büyük mitinglerin yapıldığı 2002 – 2006 döneminde, sağ ve milliyetçi kesim, Lefkoşa Türk Belediyesi’ne AB ve hatta Kıbrıs Cumhuriyeti bayraklarının çekildiğine dair yalana dayalı karşı propaganda yapıyordu. LTB’nin uluslar arası meşruiyetini kullanarak, üçüncü taraflar ve özellikle AB kurumları ile ilişki ve iletişim içinde olması, Denktaş ve onun gibi düşünenleri, yani ‘milliyetçi’ etiketli statükocuları rahatsız ediyordu; kendi statükolarına bir tehdit olarak görüyordu.
Dolayısıyla, onlar için LTB yeniden kazanılması gereken bir mevzi idi. Haziran 2006 yerel seçimlerinde Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanlığı’nı DP adayı Cemal Bulutoğluları kazandı. Aynı gece DP tarafından yapılan kutlamalarda partililerine hitap eden R. R. Denktaş, Lefkoşa ve LTB’de AB bayrağının indirildiğini, Türk bayrağının yeniden göndere çekildiğini ilan etti ve bunu görmekten çok mutlu olduğunu söyledi. Denktaş’ın mutluluğu 2010 yerel seçimlerinde de devam etti.
Milliyetçilerin devraldığı LTB, güçlü mali durumu ile Lefkoşa ve Lefkoşalıya hizmetlerini verebiliyor, yükümlülüklerini yerine getirebiliyordu. Çalışanları, 2002 – 2006 döneminde huzurlu idi ve bu dönemde sendika belediye yönetimine karşı eylem ve grev yapma ihtiyacı hissetmedi. Toplu iş sözleşmeleri, uzlaşma ile yapıldı, uygulandı. LTB bütçesi etkin gelir yönetimi ve etkin gider yönetimi ile herhangi bir mali sıkıntı yaşanmadan yönetildi. Bütçe kaynaklarından ve TC, AB ve ABD mali yardım fonlarından da yararlanarak, Lefkoşalıya hizmetler ve Lefkoşa’yı geliştirecek projeler, herhangi bir mali sıkıntı yaşanmadan uygulandı. LTB’nin, Lefkoşalılar, Kıbrıslı Türkler, Kıbrıslı Rumlar ve yabancılar üzerinde çok iyi bir itibarı ve uluslar arası tanınmış kimliği ile üye olduğu uluslar arası kuruluşlarda onurlu bir yeri vardı…
Milliyetçiler ve onlara göre Türk bayrağını temsil eden Cemal böyle bir belediye devraldı. Devraldı da ne oldu?!.
Lefkoşa’nın ve Lefkoşalının durumunun vehametini anlatmaya gerek yok, bilinenin tekrarı olacak. LTB çalışanlarının durumunu anlatmaya gerek yok, bilinenin tekrarı olacak. Kıbrıslı Türklerin başşehrinden utancını, yabancılara karşı ezikliğini, Kıbrıslı Rumların bunu kullanmalarının yarattığı aşağılanmayı anlatmaya da gerek yok, bilinenin tekrarı olacak…
Ama Denktaş’a göre, LTB’de AB bayrağı indirildi, Türk bayrağı çekildi. Türk bayrağı şimdi, maddi ve manevi olarak rezil hale getirilmiş bir yerde, bir beldede… Cemal, Denktaş’ın hayalini de berbat etti… Ve işin garip tarafı yarattığı rezilliği ret ve inkar eden Cemal, gerek Cumhurbaşkanı Eroğlu ve gerekse hükümet partisi UBP’den aldığı güç ve destekle, LTB Başkanlığı görevinden ayrılmaya niyeti yok. Yani Cemal’ın, Lefkoşa’nın ve Lefkoşalının en azından eskiden aldığı belediye hizmetlerini yeniden alabilmesine olanak yaratmaya niyeti yok… Ve bu kişi, Denktaş tabiriyle, Lefkoşa’ya dikilen Türk bayrağıdır. Neyse ki Denktaş bu günleri ve bu halleri görmedi…
Türk bayrağı da rezil oldu, hem de “vatan – millet – Sakarya, yetmedi Dumlupınar, olmadı Çanakkale” diyenlerin elinde… Hem de, kendilerini ulusun kurtarıcıları, bayrağın bayraktarı görenlerin elinde…
LTB’ye 2002 – 2006 döneminde AB bayrağı çekilmedi, belediyecilik evrensel ve Avrupalı değerler, yöntemlerle yapıldı… Belediye, temiz ellerle ve ilerici sosyalist değerlerle ve demokrasi içinde ve insancıl yaklaşımlarla ve insanı özne bilen ilkelerle yapıldı. Lefkoşa’da, Lefkoşalıda ve LTB çalışanlarında huzur vardı…
Bunları değil, belediyeyi geri alınması ve Türk bayrağı dikilmesi gereken bir kale gibi görenlerin başarısının sonuçları ortada…
Peki ya hükümette?... Peki ya Cumhurbaşkanlığında?... Fark var mı?
Kıbrıslı Türkler… Sizi yıllarca “bayrak adına” diye yerel yönetimlerde, ülke yönetiminde ve devlet yönetiminde sömürenleri, günlük hayatını zehir edenleri ve geleceğinizi tehdit edenleri tanı… Tanı da büyü… Mutlu geleceğinin “büyü”sü buradadır!