Kayıplar için anma toplantısı...

Avrupa Komisyonu ile Kıbrıs Kayıplar Komitesi tarafından 9 Aralık 2012 Pazar akşamı Ledra Palace otelinde “kayıplar” için bir anma toplantısı yapılarak, bir müzik dinletisi sunuldu. Kıbrıslırum müzik sanatçısı Lia Vissi’nin Henry Purcel

 

 

Avrupa Komisyonu ile Kıbrıs Kayıplar Komitesi tarafından 9 Aralık 2012 Pazar akşamı Ledra Palace otelinde “kayıplar” için bir anma toplantısı yapılarak, bir müzik dinletisi sunuldu.

Kıbrıslırum müzik sanatçısı Lia Vissi’nin Henry Purcell’in “Dido ve Aeneas” operasından parçalar sunduğu gecede Kıbrıslıtürk müzik sanatçısı Gürhan Nuray çellosuyla sahne aldı.

Çok dar bir grubun davet edildiği toplantıda, Kayıplar Komitesi Kıbrıslıtürk üyesi Gülden Plümer Küçük, Kayıplar Komitesi Kıbrıslırum üyesi Aristos Aristoteles ve Avrupa Birliği’nin Kıbrıslıtürkler’e yardımlarından sorumlu Michaela Di Bucci birer konuşma yaptılar.  Geceye iki toplumdan “kayıp” yakınları, “kayıplar”la ilgili Kıbrıslıtürk, Kıbrıslırum dernek temsilcileri ve iki toplumlu “kayıp” yakınları derneği “Birlikte Başarabiliriz”den temsilciler katıldı. Geceye bazı Birleşmiş Milletler temsilcileri ile diplomatlar da katıldı.

Gecenin Kıbrıs’ta “kayıp” yakınlarının onore edilmesi ve Kıbrıs Kayıplar Komitesi’nin güven yaratıcı faaliyetinin altının çizilmesi amacıyla düzenlendiği belirtilirken, Kayıplar Komitesi’nin işinin gerek kazılarda, gerekse kimliklendirme aşamalarında iki toplumlu ekipler tarafından yürütülmekte olduğuna dikkat çekildi.

2006 yılından bu yana Avrupa Birliği’nin Kıbrıs Kayıplar Komitesi’ne 7.5 milyon Euro yardım yapmış olduğuna dikkat çekilirken, 2012 yılı sona ermeden AB’nin “kayıplar”ın bulunarak kimliklendirilmesi ve ailelere iadesi amacıyla 1.9 milyon Euro daha katkı yapacağı, Avrupa Birliği’nin Kayıplar Komitesi’ne en büyük katkıyı yapan kurum olduğu belirtildi.

 

GÜLDEN PLÜMER KÜÇÜK

Gecede bir konuşma yapan Kayıplar Komitesi Kıbrıslıtürk Üyesi Gülden Plümer Küçük, özetle şöyle dedi:

***  Bu gece Kıbrıs adasında 1963-64 ve 1974 yıllarında kayıp edilen insanları anmak amacıyla biraraya geldik. Keşke tüm kayıp yakınlarını bu etkinliğe davet edebilseydik ancak Birleşmiş Milletler’in bu binası, tümünü alamayacak kadar küçüktür. O nedenle bu gece ancak onların bazı temsilcileriyle biraraya geldik. Yine de tümü kalplerimizdedir ve en samimi dileklerimiz tümü içindir.

***  Kaybı olan tüm ailelere sempatimiz vardır. Kayıplar Komitesi, hem Kıbrıslıtürk, hem de Kıbrıslırum kayıp ailelerine çözümler ve umut getiren Kıbrıs’taki tek iki toplumlu mekanizmadır.

***  Kayıplar Komitesi, ailelerin ihtiyaçlarını anlıyor ve bunlara saygı gösteriyor, kendisine verilen görevleri mali, bilimsel ve diğer sınırlamalarla birlikte, kazı yaparak, kimliklendirerek, kayıplardan geride kalanları ailelerine iade ederek etkili sonuçlara ulaşmaya çalışıyor.

***  Kayıplar Komitesi’nin başarılarını ortaya koymanın bir yolu da bazı sayılar vermektir. Ekim 2012 itibarıyla 903 kayıp şahıstan geride kalanlar bulunmuş, 336 kayıp şahıstan geride kalanlar kimliklendirilerek sevdiklerine defnedilmek üzere iade edilmiştir. Kayıplar Komitesi’nin işi ancak bilgi akışıyla başarılı olabilir. Güven, anlayış, işbirliği, iyi niyet ve bilgi paylaşımı, Kayıplar Komitesi için hayati önem taşımaktadır. İki toplumun siyasi liderlik düzeyinde bu projenin kucaklanması, Kayıplar Komitesi’nin düzgün çalışabilmesi için gereken maddi, lojistik ve personel desteğini almasını sağlamaktadır.

***  Bu vesileyle Kayıplar Komitesi’nin Kazılar, Kimliklendirme ve Kayıplardan Geride Kalanların Ailelerine İadesi projesine maddi ve manevi destek sağlayan Avrupa Birliği yurttaşlarına, burada bulunan temsilcileri aracılığıyla teşekkür etmek istiyorum.

***  Son olarak bu projenin tüm safhalarını destekleyen, sabır gösteren ve işbirliği yapan tüm kayıp ailelerine duyduğum hayranlık ve büyük saygıyı da buradaki temsilcilerine ifade etmek istiyorum.

 

ARİSTOS ARİSTOTELUS

Kayıplar Komitesi Kıbrıslırum Temsilcisi Aristos Aristotelus ise yaptığı konuşmada özetle şöyle dedi:

***  Kıbrıs’ta her iki toplumun çok hassas olduğu kayıplar konusu insani bir konudur ve kalbimizi ve beynimizi meşgul ediyor.

***  Kıbrıs’ta pek çok zorluğa ve engele karşın kayıplar konusunda Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası katkı sağlayanlarla birlikte kayıplar konusuyla etkili biçimde başetmemiz hem bizim, hem de dünya için iyi bir örnektir.

***  Genelde kayıplar konusu dünyanın çeşitli bölgelerinde silahlı çatışmaların trajik sonuçlarından birisidir. 1963-64 ve 1974 olayları sonucunda Kıbrıs da bundan muaf olamamıştır. Ancak halkımızın iradesi, Kayıplar Komitesi’nin operasyonlarında yaşam bularak toplumlarımızda bir umut atmosferi yaratmış, kayıp ailelerinin acılarına bir nebze de olsa merhem olmuştur.

***  Kayıplar Komitesi’nin faaliyetleri ve projeleri şimdiye dek elle tutulur sonuçlara ulaşılmasını sağlamış ve gelecekte daha pozitif gelişmeler için umut vermektedir. Her iki toplumdan insan kaynaklarının harekete geçirilmesiyle birlikte, ortak misyonumuz olan sevdiklerimizin akibetinin belirlenmesi, yeniden yakınlaşma ve iki toplumlu işbirliğini somutlaştırmıştır.

***  Son zamanlarda bazı fırtınalı dönemlerden geçtiğimizin de burada altını çizmek lazımdır. Ancak son dört ay içerisinde Kayıplar Komitesi’ne ait yerlerde bir veri tabanı merkezi oluşturduk, bir Kimliklendirme Koordinatörü atadık, genetikçiler atadık ve yurtdışında yeni bir DNA laboratuvarı sağlayarak, tüm bu sistemin etkili biçimde çalışması için gerekli iletişim kanallarını ve prosedürleri oluşturduk.

***  Bugün artık bu sistemin ilk kimliklendirme sonuçlarını vermeye başladığını, önümüze çeşitli zorluklar çıkacak olsa bile,  bunu başkalarının da izleyeceğini söyleyebilecek durumdayız. Kimliklendirmeleri tamamlanmış olanların tüm gerekli dökümantasyonları hazırlanmaktadır ve çok yakında kimliklendirilmiş olanları ailelerine iade etmeye başlayacağız.

***  Birkaç gün önce 68 kayıp şahıstan geride kalanlardan alınan 525 kemik örneği yurtdışındaki ICMP laboratuvarına genetik analiz amacıyla gönderilmiştir. Kimlik için analiz bekleyen 500 kayıp şahıstan geride kalanların sayısı 2012 yılı boyunca 230’a indirilmiştir. Aynı zamanda altı ekip kuzeyde, iki ekip de güneyde olmak üzere toplam sekiz ekip kazıları sürdürmektedir.

***  Elbette Birleşmiş Milletler, Uluslararası Kızılhaç Komitesi ve Avrupa Birliği’nin değerli yardımları olmasa, Kayıplar Komitesi amaçlarına ulaşamazdı, pek çok diğer ülke de maddi yardımlarını yapmaktadır. Ama Kayıplar Komitesi’nde bizi en çok cesaretlendiren şey, liderliklerimizin yakın işbirliği ve destekleyici tavrıdır, aynı şekilde kayıp ailelerinin örgütlerinin de desteğidir.

 

NİKOS THEODOSİU

Kıbrıslırum kayıp yakınları örgütü adına bir konuşma yapan örgütün Genel Sekreteri Nikos Theodosiu, özetle şöyle dedi:

***  Kayıplar konusu insani bir konudur ve herkes bu konuyu insani bir konu olarak ele almalıdır. Bu iki toplumu birleştiren bir konu olmalıdır. İnsani olan bu acının rengi, dini ya da milliyeti yoktur. Her nerede olurlarsa olsunlar, bir kayıp babanın, bir kayıp kocanın, kardeşin ya da çocuğun acısı, herkes için aynıdır.

***  Bildiğiniz gibi son yedi sene içerisinde Kayıplar Komitesi, yeniden aktive edilmiştir. Kayıplar Komitesi’nin bu projesine büyük önem veriyoruz ve doğru yönde atılmış bir adım olarak görüyoruz. Projenin tüm safhalarında çalışan her iki toplumdan bilim insanlarının harika işbirliğinden çok memnun olduğumuzu söylemeliyim. Ancak şunu da belirtmeliyiz ki Kayıplar Komitesi’nin çalışmalarını iyileştirmek için yapılabilecek daha çok şey vardır.

***  Kazı ekiplerine tüm adada serbestçe hareket edip kazı yapabilme olanağı sağlanmalı, kayıplarla ilgili tüm dökümantasyon Kayıplar Komitesi’ne verilmelidir. Binlerce kayıp yakını bu projeye umut bağlamıştır, onları yüzüstü bırakmamak için elimizden gelenin en iyisini yapmalıyız. Bunca yıldır çektikleri acı çok büyüktür, artık onların acısını daha fazla uzatmamalıyız.

***  Sözlerimi tamamlarken adamızın yeniden birleştirilmesini, artık göçmenlerin ve kayıpların olmamasını dilemek istiyorum.

 

MEHMET ZORBA

Şehit Aileleri ve Malul Gaziler Derneği adına bir konuşma yapan Mehmet Zorba ise, kendisine bu etkinlik hakkında son dakika bilgi verildiğini, bu yüzden bir konuşma hazırlayamadığını ifade ederek, kendisinin de babasının ve kardeşinin kayıp olduğunu ve yıllardır onlardan geride kalanların bulunmasını beklediklerini belirtti, kayıpların bulunması için yapılan çalışmalara katkı koyanlara teşekkür etti.

 

MİCHAELA Dİ BUCCİ

Avrupa Birliği’nin Kıbrıslıtürkler’e yardımlardan sorumlu yetkilisi Michaela di Bucci de gecede bir konuşma yaparak, Avrupa Birliği’nin Kıbrıs’taki Kayıplar Komitesi’ne 7.5 milyon Euro vermiş olduğunu hatırlatarak, yılsonundan önce komiteye 1.9 milyon Euro daha vereceklerini ve bu projeye büyük önem aftettiklerini belirtti.

Aslen Avusturyalı olan Michaela di Bucci, kendi ninesinin kardeşinin de İkinci Dünya Savaşı’nda “kayıp” olduğunu,  ninesinin “kayıp” kardeşi için çektiği acıları görerek büyüdüğünü, bu yüzden Kıbrıs’taki kayıp yakınlarının çektiği acıları bir nebzecik de olsa anlayabildiğini belirtti.

Michaela di Bucci, tüm “kayıplar”dan geride kalanlar bulunduktan sonra da, Kayıplar Komitesi’nin görev alanının genişletilerek, geçmişle yüzleşme, toplumları yakınlaştırma alanında görev yapabileceğini ifade etti.

 

GÖKYÜZÜNDE YILDIZLAR

Gecede gerçekleştirilen müzik dinletisi esnasında ise ekrana Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum “kayıplar”ın fotoğrafları yansıtılarak bunların gecede birer yıldıza dönüşmesi simgeleştirilmeye çalışıldı.

 

 

 


 

HARAVGİ:

 

“Nikos Kutsu’nun darbeciliği mahkeme kararıyla kesinleşti...”

 

Lefkoşa, 11 Aralık 2012(T.A.K): EURO.KO Milletvekili Nikos Kutsu, 1974’te Kıbrıs’taki darbede aktif olarak yer aldığına ilişkin iddialarda bulunan akademisyen Stavros Tombazos ve gazeteci yazar Makarios Drusiotis aleyhine Yunan mahkemesinde açtığı davayı kaybetti.

Haravgi gazetesi, Tombazos ve Drusiotis’in eski belgelere dayandırarak Yunan medyasında Kutsu’nun 15 Temmuz 1974 Yunan cuntası darbesinde rol üstlendiğine ilişkin haber yaptıklarını, Kutsu’nun da söz konusu belgelerin sahte olduğu iddiasıyla Yunanistan’da açtığı davanın dün sonuçlandığını yazdı.

Gazete, Kıbrıslı bir Rum’un Kutsu’yu, EOKA B tarafından yakalanarak işkence görmesine yardımcı olmakla suçladığını ve bu ifadenin yer aldığı belgenin Tombazos’un babasının arşivinden elde edildiğini belirterek Yunan mahkemesinin belgenin sahte olmadığı kanaatine vardığını vurguladı.

Haberde, Kutsu’nun daha önce de darbeci olduğuna ilişkin suçlamalara yönelik dava açtığı ve kaybettiği, bu davanın da Kutsu’nun kaybettiği üçüncü dava olduğu ifade edildi.

(TAK Ajansı Rumca Haber Bülteni’nden – 11.12.2012)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Arşiv Haberleri