Hatırlarsanız bundan birkaç yıl önce gündeme gelmişti Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün’ün jaguar marka lüks makam aracı…
İngiliz bir vatandaşın aracı olan ve Maliye Bakanlığı’nın gümrüğünü ödemediği gerekçesi ile el koyduğu araç…
O gündür bugündür, Özgürgün ikinci makam aracı olarak ‘Jaguar’ı kullanıyor.
Ancak, şahsi kullanımlarında da ‘Jaguar’ kullanılırken görüntüleniyor.
Direksiyonun başında trafikte görüntülenen Özgürgün, hepten aracı benimsemiş...
Daha önce de özel hayatı ile gündeme gelen Özgürgün, sonrasında da sildirdiği trafik cezaları ile gündemi meşgul etmişti.
‘Hep içişleri’ ile gündeme gelen Özgürgün, keşke Bakanlığı’nın adı gibi ‘dış’ ilişkilerle de ilgilense…
Dışişleri Bakanlığı’nda neler oluyor?
Dışişleri Bakanlığı’nda da işler iyi gitmiyormuş. Bakanlıkta şuan itibarı ile Bakanlık Müdürü, Özel Kalem Müdürü’nün, Bakan ve Bakanlık Koordinatörü ile aralarının limoni olduğu ve çoğu gün bakanlığa uğramadıkları iddia edildi.
Üst düzeyde yaşanan bu tatsızlıklardan dolayı bazı personellerin de işi kaytardığı ifade ediliyor.
Personel arasında iş yapmak isteyenlerle, kaytaranlar arasında soğuk rüzgarlar eserken, yıllardır Müdür Temsilci ve Müsteşarlık yapan tecrübeli personellerin ise kızağa alındığı ve iş yapmaları istenmediği gelen bilgiler arasında…
Lüks hayata…
Kemer sıkma politikası uygulanacakmış halka…
Kemerler sıkılacak, hükümete para akacak. Vatandaşın boynuna ilmik geçirilirken, hükümet zevki sefa içinde yaşamaya devam edecek.
En iyi otellerde, koltuk hırsı uğruna devletin bütçesinden ‘yemekler’ verilecek. En pahalı izazı ikramlar yapılacak.
Yurt dışına ‘resmi ziyaret’ adı altında ailecek geziler düzenlenecek, masraflar bilmemem ne kaleminden karşılanacak.
Makam araçları yetmeyecek, gösterişe gösteriş eklenip, en iyi araçlarda seyahat etmek için yüz binlerce EURO harcanacak.
Vatandaşa kuruluna kadar uygulanan gümrük paraları, ‘transfer vekiller’ için es geçilecek.
Elektriğini ödeyemeyen vatandaşa elektrik kesilecek, ayrıcalıklı kurum, kuruluş ve işletmelere göz yumulacak.
Örtülü ödenek adı altında, yandaşlara para dağıtılacak, garip vatandaş açlıktan gazetelere dert yanacak.
Onlar lüks hayata devam ederken, acı reçetenin faturası da vatandaş çekecek!..
Gelin onarıcı Ayşaba neden yoktu?
“Bakanlar Kurulu’nda şöyle bir diyalog yaşanır:
Küçük: Salı günü Türkiye’ye gideceğiz, programla ilgili imzalar atılacak
Tatar: Ekibiniz belli mi Sayın Başbakan
Küçük: Haliyle siz ve ilgili bakan arkadaş Sunat Atun kafilede olacaksınız. Sayın Ersan Saner de heyette bulunmak istediğini belirtti, uygun buldum.
Ünverdi: Sayın Başbakanım ben hiç böyle bir etkinlikte bulunmadım. Ben de gelmek istiyorum.
Küçük: Tamam kızım…
O arada, ismi ekipte sayılmayan bakanlardan biri tepki gösterir ve duyulacak bir şekilde konuşur:
“Olmadı tüm kabine gitsin bari…”
(Başka bir cümle kullanıldı ama yazamıyorum…)
Tablo bu…
Olaylara bakış mantığı ve ülkeyi yönetme mantığı da bu…
Maalesef…”
HÜSEYİN EKMEKÇİ
Gazimağusa’ya gıpta ediyoruz…
“Başkent Lefkoşa’da sonu belirsiz bir belediyecilik zilletinin yaşandığı bunalımlı ortamda Gazimağusa’nın başarılı belediye başkanı ekibiyle birlikte bu mahzun başkente geliyor ve bizimle kentinin 2013 - 2015 yıllarını kapsayan Bölgesel Stratejik Gelişim Programı’nı paylaşıyor!.. O paylaşım anındaki duygularımızı tahmin edebileceğinizden eminim. Gazimağusa nerede ve Lefkoşa nerelere!.. Biri doruğa tırmanırken, öteki hızla dibe batmakta… Buruk duygularımızın harmanında, Lefkoşa zilletinin içinden Gazimağusa’ya gıpta etmek var. Sezar’ın hakkını bir kez daha Sezar’a vermeli ve Başkan Oktay Kayalp’a yürekten takdir duygularımızı sunmalı…”
AHMET TOLGAY
Dayatma
“Evet, bizler Kıbrıslı Türkler yenilikçi değiliz. Kolay değildir yeniliği kabul etmemiz. Alışılmış değerlerimiz vardır ve onların dışına çıkmayız. Uzun yıllar ambargolar altında engellendik. Bunlarla da kalmadık yok sayıldık, tanınmadık. Tüm bunlara rağmen yinede kendi sesimizi duyurmaya çalıştık. Zaman zaman ekonomik kriz yaşadık ve aç kaldık ama dilenmedik. Dilenmediğimiz gibi ekonomimizi yükseltmek adına çaba da sarf ettik.
Başbakan İrsen Küçük’ün bile imzalanana kadar içeriğini bilmediği ‘ekonomik paket’, ada halkının geleceğini yok edecektir. Milli değerlerimizi tek tek elden çıkarmayı hedefleyen bir ekonomik paket programı asla kabul edilemez. Gerek Elektrik Kurumu, gerek Koop-Süt gerekse Telefon Dairesi yavaş yavaş elden çıkarılacak ve biz Kıbrıslı Türk halkına tüm kapılarını kapatacaktır.
Açıklanan ekonomik paket’in mağduru olarak bizler bunun bir dayatma olduğunu savunuyoruz. Ekonomide her türlü çare vardır. Açlık pahasına bile olsa her şeye dayanabiliriz ama dayatmalara asla.”
Deniz GÜRGÖZE
“ Güney ve Kuzey Kıbrıs imzaladıkları paketlerle battıklarının beraberce ilanını yaparken Brüksel'de hellim kavgasına devam ediyorlar hala!..”
Okan DAĞLI’nın profilinden
***
“Bağış Rumlar'ın iflası hakkında "YARDIM için KKTC'ye başvururlarsa değerlendiririz" demiş.KKTC'ye başvurulacaksa sana ne oluyor.HADE OYANNI.”
Erkut ŞAHALİ’nin profilinden
“Bu bakanlık üretici sayesinde vardır, üretici için, sorunlarını çözmek için, ekonominin gelişimi ve halkın refah seviyesinin yükseltilmesi için vardır”
Ali Çetin AMCAOĞLU (Tarım Bakanı)
“Paketi hazırlayan TC'li bürokratlar, bu ülke gerçeklerini bilmiyor. Bizimkiler de ses çıkarmadı. VAHŞİ KAPİTALİZM geliyor!”
Ünal Akifler (Ekonomist)
FOTO YORUM…
Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün, ‘jaguar’ marka makam aracı ile trafikte seyir halinde…