KKTC Liglerinde bir teknik adamın bu denli takımını olumlu yönde etkilediği örnekleri çok azdır. Bu katagoride, örnek göstereceğimiz iki teknik adam vardır. Bunlardan biri, K.Kaymaklı’nın adeta bir firma olan Teknik Direktörü Enver Sedat Simavi, diğeri de Çetinkaya’nın şampiyon Teknik Direktörü Turan Altay’dır. Zaten, lig sıralamasında zirveyi bu iki takım işgal ediyor.
Bu bağlamda Simavi dün, 20 Temmuz Stadı’nda oynanan Telsim Süper Ligi’nin kritik maçında çok zor bir deplasman olan Türk Ocağı maçını ağır saha koşullarına rağmen, uyguladığı akıllı taktik ile geçerken Forest’in zirvede devam etmesini sağladı.
Benim çok sevdiğim ve tüm KKTC sınırlarını zorlayan darb-ı meselim gibi, Simavi’nin yönettiği takımın karşısına çıkan kim olursa olsun “haddini bilerek oynayacak” diyorum. Bırakın, kendi takımını, karşı takımı da çok iyi etüd eden ve maçın doksan dakikasını en iyi şekilde okuyan Simavi karşısında, bir satranç maçı örneği, karşı hamleyi yapmak da maharet ister. Aslında, Bolkan bunu yaptı da, sahaya inip, gol yapacak hali de yoktu. Bir de ilk 10 dakikalık baskıdan sonra, Türk Ocağı’nda yavaş yavaş geriye düşen bir kondisyon eksikliği gözlemledim. Acaba, TOL kondisyonsuz mu, yoksa bu yorgunluk ağır zemine mi bağlıydı Bolkan hocam?
Buna mukabil, en az Simavi kadar iyi bir taktisyen olan Türk Ocağı Teknik Direktörü Bolkan, K.Kaymaklı’yı durdurmak için elindeki kadroyu azami şekilde kullandı.
Bana göre, bir-iki önemsiz hataya rağmen, bu maçı çok iyi yöneten orta hakem Mehmet Malek’in başlama düdüğü ile atağa kalkan Türk Ocağı K.Kaymaklı’ya kolay teslim olmayacağının sinyallerini veriyordu.
Bolkan, Andrew, Murat Gertik, Deniz Kurtay ve Serdar Dural ile orta sahayı kontrol edip, Özcan Saygı ve Nurcan Gacaroğlu’nun getireceği toplarla golcü Hasan Uğur ile Maxwell’i topla buluşturmayı hedeflerken, Murat Gertik’i de sürpriz golcü olarak ileriye sürmüştü.
Nitekim Bolkan, bu taktikte başarılı oldu ancak gerek Hasan Uğur, gerekse Murat Gertik son vuruşlarda başarısız olunca, skor TOL adına ters yansıdı.
İlk yarı itibarıyla başarılı olan bu taktik, ilk yarının uzatma dakikalarında yenen golle akamete uğradı. İkinci devrede gol bulmak için defansını da ileri çıkaran Bolkan, Nazım Aktunç ve Süleyman’ın geri dönmekte güçlük çekmesi ile bolca kontratak yedi. Eğer, Forest’te Yasin Kansu iyi bir gününde olsaydı, maçın skoru TOL aleyhine çok farklı bir yenilgi olurdu.
K.Kaymaklı’da dün sahaya baktığımda görevini yapmayan tek futbolcu veya yapamayan golcü Yasin Kansu idi. Arkadaşlarının, kendisine getirip, “al at” dediği en az dört net pozisyonu değerlendiremedi.
Dün, bir makine intizamı ile oynayan K.Kaymaklı’da futbolcu merkezli sistemin ortadan kalktığına ve sistemin maçın önüne geçtiğine tanık olduk. Her ne kadar da, yıldız futbolcular bir takımın olmazsa olmazları olsa da, Simavi’nin sisteminde yerine oturmuş görev yapacak futbolcu ön plana geçti.
Ne yazık ki, K.Kaymaklı’nın bu güzelliklerinin önüne, eski bazı yöneticilerinde yer aldığı bir grubun orta hakem Malek’e karşı olan küfürleri geçerken, spor medyası da laf atmalardan nasibini aldı.
Bir makinenin dişlileri gibi sağ ve sol kanadı bıkıp, usanmadan ileri geri kullanan Çağrı Kıral İle Carlos’a ne demeli? Her getirdikler topta TOL defansını hallaç pamuğu gibi dağıtan, Forest’i pozisyona sokan bu ikilinin önündeki K.Kaymaklı’ya çok yakışan ve çok sevdiğim sprinter Yasin Kurt ile KKTC sınırlarını zorlayan Mustafa Gabira gibi futbolcuların varsa, gerisi teferruat. İşte, bu müthiş takımı yaratan vizyonu erişilmez, ama alçakgönüllü yüreği insan sevgisi ile dolu Teknik Direktör Simavi ve ona bu yolu açan KKTC’nin en akılcı, en aydın ve de en karizmatik kulüp başkanı Ali Başman ile FOREST ŞAMPİYONLUĞA MAHKUMDUR.