Feminist Atölye (FEMA)
info@feministatolye.org
Anti-Militarist Laila
Yeni yıla girdiğimiz bu günlerde, erkekleşme sürecine hakim olan militarist öğeler sonucunda yaşanan kadına yönelik şiddetin var olmadığı; zorunlu askerlik yerine vicdani reddin tanındığı; cinselliğin kadınların “namus sınırlarını çizen” erkeklerin ise “milli olduğu” bir fetih değil, insanların birbiri ile paylaştığı en doğal ilişki biçimi olarak algılandığı; “evcilik” gibi oyunlar aracılığı ile içselleştirilen “kadınlık görevlerinin” ortadan kalktığı ve çocuklara silah ve bebek yerine yaratıcılıklarını pekiştirecek, cinsiyetçiliği körüklemeyecek oyuncakların alındığı; tarih ve milli güvenlik dersleri ile kışkırtılan milli duyguların eğitim sisteminden kalktığı; kadınların adeta bir et gibi satılmadığı; ateşkesin barış olarak algılanmadığı ve küçük dünyalarımızdan başımızı kaldırıp dayanışma içinde olduğumuz takdirde güzel günlerin yakın olacağına dair inancın yeşereceği bir yıl dilerim.
Flamenko Desideria:
Kıvırcık Keziban
Müntüfüye Aba:
Organiko Feminiko:
Toplumsallaşma sürecinde öğrenip içimize sindirdiğimiz, militer, patriarkal, kapitalist, hiyerarşik vb. iktidar ağları hayatlarımızı belirliyor. Yeni yılda hepimizden ümidim, hayatımızda öğrendiğimiz bu ağları sorgulamak, değişimi kendi hayatımızdan başlatıp sokağa taşmak! 2011’i geride bırakırken, dünyada yaşanılan ekolojik tahribattan, çevre felaketlerinden dersler alarak 2012 için, sermayenin değil de doğanın sözünün geçtiği bir evren dilerim. Bugün enerji üretmek için kullanılan termik, nükleer, hidro-elektrik santrallere karşı rüzgâr ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına yönlenilmesini, hayvan haklarına değer verilmesini, doğanın üzerindeki insan tahakkümünden sıyrılmayı dilerim. Daha yeşil bir yaşam alanı için daha fazla dönüşüm ümidiyle…
Solina Osman:
Dünyaya gözlerimizi açmadan, ‘biyolojik normlarla’ ayrılıyoruz; cinsiyetlerimize ‘kadın’ ve ‘erkek’ diyorlar. ‘Birbirini tamamlayan iki yarıdan’ bahsetse de güzel sözler, iki kutuplu düzen savunucuları tanımlamalarını ‘karşıtlık’ üzerinden devam ettiriyor. Sürekli birinin diğerine üstün olduğu, ötekileştirdiği ve sistemin devamı için tehlike olarak algıladığı bir düzen bu! Medya “ikisinden birini seçecekler” diyerek interseks doğan bir bireyin cinsiyeti konusunda heteronormatif zihniyetin yansımasını yayabiliyor. Cinsel yönelimi ve cinsiyet kimliği sistemsel beklentilere ‘uymadığı’ için ayrımcılığa maruz kalan bireylerin hakları, “Sapıklık insan hakkı oldu!” diyerek ötekileştirebiliyor. Bazı hukukçular LGBT bireyleri toplumu bozacak ‘çürük üzüm’ tanelerine benzetebiliyor. Ve bu ayrımcılıklara sessiz kalabiliyor toplum ve ötekileştirmenin yeniden üretimine ortak oluyor. 2012’de herkese biraz daha anlayış ve çeşitliliğe saygı gösterme yetisi dilerim.
Tenkide Mormirat:
2011’de, ümit ettiğim değişim gelmese de etrafımda değişen ve içinde bulunduğumuz ataerkil sisteminin yarattığı hiyerarşiyi, adaletsizlikleri ve ötekileştirme çabasının farkında olan insanların sayısı arttı. TC Başbakanı Erdoğan “4 çocuk yapın” dedi, feministler buna tepkilerini başarılı bir eylemle koydular. FEMA’nın Recep T. Erdoğan’a yazdığı açık mektuba Türkiye medyasından büyük ilgi geldi! İlk kez bu yıl kadınlar Kıbrıs’ta vicdani retlerini açıkladılar. FEMA, İstanbul Sözleşmesi’nin KKTC Meclisi’nde onaylanması için kampanya ile 4000 imza toplayarak Sözleşmenin meclisten geçmesini sağladı. Tepkisiz kalmanın, göz yummanın ataerkine yalnızca destek olmak anlamına geldiğinin artık çok daha fazla farkındayız! Umut hiç bir zaman bitmez, aksine sürekli yeşerir ve içimizde güzelleşir. Bu yıl, medyanın daha sorumlu davranmasını, toplumu nefret suçlarına iten haberlerden ve kadının bedenini metalaştırmaktan vazgeçmesini dilerim.
Uzaylı Zekiye
Duydum ki dünyada yeni bir yıla giriliyormuş yani takvim değişiyormuş. Yeni yıla girerken de birbirlerine “mutlu” yıllar dilerlermiş. Ben de dünyalı kardeşlerime bazı dileklerde bulunacağım. Mutluluğunuz için dilerim ki yeni yılda daha aklıselim bir medyanız olur da olayları geçen seneki gibi cinsiyetçi ve şovenist bir tavırla aktarmaz. Cinsiyet kimlikleri üzerine daha çok kafa yorar, sosyal paylaşım ağlarından seksist genellemeler içeren iletiler yayımlamazsınız. Yanaklarınızdan öperken, yanı başınızdaki seks kölelerinin hayatlarının artık sizi de ilgilendirmeye başlamasını umuyorum. Mutlu yıllar.