Gergin başlayan eylem konuşmalarının ardından olaysız sona erdi. (saat: 12:26)
KTÖS Başkanı Güven Varoğlu eyleme destek veren örgütlere teşekkür etti
Kuzey Kıbrıs Zeytin ve Zeytinyağı Üreticileri Birliği İrfan Çelik: LTB UBP’nin beceriksizliği yüzünden batırılmıştır. Hükümet derhal istifa etmelidir. Evet isyan halindeyiz, kokuşmuşluğa, ekonomik çöküntüye karşı isyan halindeyiz. Ekonomik varlıklarımızın Çerkez parasına satılmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz. İrsen beyin bize yapabileceği tek iyiliği derhal istifa edip emekliğe ayrılmasıdır. (saat: 12:17)
Başbakanlık önünde örgüt başkanları konuşuyor:
BES Başkanı Savaş Bozat: Mücadeleye devam. Pazartesi gününden itibaren eylemlerimiz yeri Başbakanlık önü olacaktır.
DEV-İŞ Genel Başkanı Mehmet Seyis: Kuzey Kıbrıs’ın Siyasi ve Ekonomik Yaşamında Hiç Bu Kadar Kötü Bir Hükümet Yönetimi Olmamıştı. UBP’nin Yönetim Anlayışı, Sonunda Ülkeyi Uçuruma Yuvarladı.
“Hükümetiz” Dediler. Ama Belli ki, Hükümet Olduklarına Kendileri Bile Hiç İnanmadılar. Hükümet Olamadılar. Emir Aldılar, Emri Uyguladılar. “Dandik” Denmesine Kızdılar, Ama “Dandik” Olmak İçin Ne Gerekirse Yaptılar. Yani Şimdi Bunlara Ne Denir?
İrsen Küçük İle Daha da Küçüldüler. İrademizi AKP’ye Tam Anlamıyla Teslim Ettiler. O Kadar Kendilerinden Geçtiler Ki, Kendi Parti Kongrelerine Bile AKP Müdahelesini Açıkca Davet Ettiler. Bundan da Utanmak Yerine Gururlandılar.
Ülkede Yasalar Var. Ama Başta Hükümet Bu Yasalara Uymuyor ve Dönüp De Vatandaşın Uymasını Bekliyor. İçişleri Bakanı, Çıkıp “BES, Eylem Nedenlerinde Haklıdır” Diyor, Ama “Haklı” Dediği İnsanların Haklarını Aramasına Engel Olmak İçin Grev Yasağı Koyup Uyulmasını Bekler. Allahaşkına, Bu Ne Turşu, Ne Lahana?
Mahkemeler, Hakimler ve Adalet Mekanizması da Var. Ama Sonunda Onu Da Hallettiler. Bu da Nalıncı Keseri Gibi Hep Kendilerine Taraf Kesmeye Başladı. İki Gün Önce Özelleştirme, Yani diğer Adıyla Yağma-Talan Yasasına Karşı Anayasa Mahkemesine Açılan Davanın Sonucu, Yürekler Acısı. 3-2 Yasa Anayasaya Uygunmuş!!! Ne Bu? Hukuk mu, Guguk mu? Ne Bu Ki Hakimlerin Yarısı Başka, Yarısı Başka Karar Verebiliyor? Yani 1 Hakim Daha “Uygun Değil” Dese, Uygun Olmayacak. Kim Ne Derse Desin, Şimdi Artık Bu Yasa Vijdanlarda Legal Olamaz. Bu Nasıl Anayasa Mahkemesi Ki Uygunluğa Parmak Sayısı İle Karar Veriyor. Sonunda Mahkemeleri De Meclise Benzettiler, Daha Çok Parmak Sayısı Olan Kazanıyor.
Lefkoşa Belediyesinin İçine Sokulduğu Durumu Hep Birlikte Sokaktaki Çöpü İle Görsel Olarak Yaşıyoruz. Aslında Bu Belediyemizde Yaşananlar, Ülkedeki Tablonun Bir Parçası. Bu Kadar Duyarsız, Bu Kadar Gayriciddi Bir Hükümet İle, Çok Gitmez Daha Kötü Durumları Tüm Ülkede Yaşarız.
Bu Çürümüşlük İçinde “Kokan Yer Neresi?” Diye Aramaya Hiç Gerek Yok.. Lefkoşada Çöp Yığınları Var, Ama Aslında Çöplerin Kokusu bu Hükümetin Yarattığı Çürümüşlüğün Yaydığı Pis Kokuların Yalnızca Bir Parçası.
Üretici Kan Ağlar. Hükümetin Umuru mu?
Esnaf Siftah Yapmadan Kepenk Kapar. Bu Hükümet’in Derdimi?
Belediye Çalışanlarının Maaşları Doğru Dürüst Ödenmez, Sosyal Yatırımları Yapılmaz, Kamu ve Kamu İştirakli Bir Hayli Yerde Kaçak İşçi Çalışır. Ne Görür, Ne Duyarlar!!!
Çalışanların Alım Gücü Yarıya Düşüren, Bu Hükümet.
Asgari Ücretliye Azami Eziyet Yapmayı Hakları Bilen Gene Bunlar.
Lefkoşa’yı Haşereler ve Fareler Basmış, Salgın Hastalık Kapıya Dayanmış, Onların Sorunu Bile Değil. Yağmur Yağdımı Ülkeyi İsterse Sular Seller Alsın, Çeşmelerden Lağımlar Aksın, Onlara Ne?
Onların Derdi Çok Daha Büyük!!! İllet Bir Hastalığa Yakalanmışlar. Koltuk Hastalığı. Allah Yardımcıları Olsun, Bu Koltuk Hastalığı En Dermansız Hastalık. Ne Var İse Bu Koltuklarda, İlla Ki Koltuklarda Olacaklar, İlla Ki Baş Olacaklar. “Beceremedim” Başkası Yapsın Yok. Varsa da, Yoksa da Koltuk Bizim.
Ülke Tarihinin En Vasıfsız, En Beceriksiz, En Kötü Hükümeti İle Başbaşayız. Ama Bir De Yüzleri Bile Kızarmadan “Kalkınıyoruz”, “Gelişiyoruz” diye Masallar Anlatıp Bizlerle Dalga Geçiyorlar.
Biz Bunlara Mahkumuyuz Arkadaşlar? Biz Bunları Çekmeye Mecburmuyuz?
Biz Onların Düzenlerini Kabul Etmek Zorunda Değiliz. “Ben Bu Ülkede Yaşamak İsterim, Ülkemde Evlatlarıma İyi Bir Gelecek Bırakmak İsterim’ Diyen Herkes Artık Tavrını Ortaya Koymalıdır.
O Zaman, Hade Bir Kez Daha Bu Rezillikleri Yaşamamak Üzere, “Yalnız Lefkoşayı Değil, Tüm Ülkeyi Bir Güzel Temizleyelim. Rahmetlik Naci Talat’ın Dediği Gibi; “Alalım Elimize Çalı Süpürgelerini, Hamamböcülerini, Mişaroları, Gutsugudaları ve Bilümum Haşereyi Süpürelim” Çöpleri, Haşeratları ve Çirkefleri İle Birlikte Onları da Tarihin Karanlık Çöplüğüne Yollayalım.
(saat: 12:00)
Kalabalık eylemciler Başbakanlık önüne geldi. Başbakanlık binasına yumurta atarak hükümet protesto ediliyor. Başbakanlık kapısını kırmaya çalışan eylemciler ve polis arasında arbede yaşanıyor (saat:11:42)
Başbakanlık önünde geniş güvenlik önlemi. Başbakanlık bahçesi içerisinde kalkanlı polis ve çevik kuvvet konuşlandırıldı. Başbakanlık binası arkasında ise ayrı polis ekipleri var. Bölgeye ambulans da geldi. (saat: 11:30)
Lefkoşa Belediye çalışanları, belediye binası önünde toplandı. Toplumsal Varoluş Harekatı’nın Başbakanlık önüne yürüyüşü az önce başladı.
YER ALAN ÖRGÜTLER:
K.T. ESNAF VE ZANAATKARLAR ODASI, K.T. TAŞERONLAR BİRLİĞİ, K.T. ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI ÜRETİCİLERİ BİRLİĞİ, KTAMS, KTÖS, KTOEÖS, TÜRK-SEN, DEV-İŞ, BES, TIP-İŞ, KOOP-SEN, GÜÇ-SEN, EL-SEN, TEL-SEN, DEVRİMCİ GENEL-İŞ, EMEK-İŞ, DAÜ-SEN, DAÜ BİR-SEN, ÇAĞ-SEN, BASIN-SEN, MEC-SEN, DEVLET-İŞ, GIDA-SEN, MAĞUSA TÜRK GENEL-İŞ, BARAKA KÜLTÜR MERKEZİ, BARİKAT GAZETESİ, KIBRIS PİR SULTAN ABDAL KÜLTÜR DERNEĞİ, DOĞANCI ELYE ÜRETİCİLER BİRLİĞİ, CTP, TDP, BKP, KIBRIS SOSYALİST PARTİSİ, LEFKE VE GÜZELYURT BÖLGESİ NARENCİYE ÜRETİCİLERİ BİRLİĞİ.
(saat:11:00)
Yürüyüş öncesi LTB çalışanları belediye binası önünde toplanmaya başladı (saat: 10:00)