Elektrik Kurumu veya elektrik, genelde özelleştirme ile gündeme gelir. Hükümetin öncelikli özelleştirmek istediği kurumlar arasında yer alır Elektrik Kurumu…
Elektrikte örgütlü sendika El-Sen de özelleştirmeye karşı özerk bir yapının oluşturulması için öneri sunuyor, mücadele veriyor.
Elektrikte özelleştirmeye karşı mücadele ve El-Sen’e destek diğer sendika ve çeşitli sivil toplum örgütlerinden de geliyor. Bazen de farklı sesler çıkıyor ve elektrikte ve elektrik dağıtım hizmetinde daha verimli olabilmek için elektrikte özelleştirmenin olabileceği savunuluyor.
***
Elbette ki bazı yerlerde sık sık kesilen elektrik akımı, habersiz meydana gelen kesintiler ve genellikle yenilenmeyen elektrik şebekesinden dolayı ortaya çıkan arızalar nedeniyle halkın veya özellikle işyeri sahiplerinin öfkelerini kontrol etmek bazen zor oluyor.
***
Bazen faturalarda ortaya çıkan sorunlar da olabiliyor. Faturaların olması gereğinden yüksek gelmesi her zaman şikayet konusu olmaktadır. Genelde kullanımdan dolayı ortaya çıkan yüklü faturalar olabildiği gibi bazı hatalar da meydana gelmektedir. Örneğin faturaların ödemesi 30 günü geçtiğinde gecikme zammı alınıyor ama bazen 30 günü geçmeden ödenen elektrik borcunun bir sonraki faturasında cüzi de olsa bir gecikme zammına rastlanabiliyor. Sonra da damlaya damlaya göl oluyor ama… Veya aylar-yıllar öncesinden kaynaklanan bir eksik ödemeden dolayı aylar sonra aniden bir bakiye borç görülebiliyor ve bunun da ödenmesine rağmen tekrardan bu bakiyeye rastlanabiliyor.
***
Son günlerde ise Girne’den bazı şikayetler gelmeye başladı. Başka bölgelerde de var mı bilmiyorum ama Girne’den gelen şikayette ve benim ev faturamda da rastladığım uygulamada elektrik sayaclarının geç okunması ve faturanın geç gönderilmesinden dolayı ikinci periyoda yani pahalı periyoda daha çok elektrik kullanımı aktarıldığından faturaların daha yüksek gelmesi söz konusu…
Daha önce 30 gün veya altındaki günlerde okunan sayactan dolayı pahalı periyod olan bölüme elektrik kullanımı pek kalmaz veya az kalırdı. Oysa şimdi pahalı periyoda oldukça fazla yansıyan kullanım, faturaları da yükselttiğinden vatandaş bu durumdan çok kaygılı ve kızgın.
Böyle faturalara maruz kalanlar, neden böyle olduğunun Elektrik Kurumu tarafından açıklanmasını bekliyor.
***
Ancak bu aksaklıkları yazdık diye Kurumun özelleştirilmesi gerektiğini savunduğumuz sanılmasın. Genelde karşı olmamama rağmen Elektrik Kurumu gibi bazı stratejik kurumlarımızın özelleştirilmesinin konuşulması bile doğru değil kanısındayım.
Bahsi geçen aksaklıklar ilgilenilmesi durumunda hemen düzeltilebilir. Yeter ki birileri engellemesin.
Lefkoşe yanlış da Magosa değil mi!
Lefkoşa’nın Lefkoşe olarak okunması her zaman dikkat çekicidir ve bu ifadeye tepkiler gelir çoğu zaman… Elbette ki öyle olmalıdır. Çünkü Lefkoşa, 74 sonrası Ada’ya gelen yoğun nüfusun telafuzuna teslim edilmemeli… Bir kimsenin, bir yerin, bir şeyin adı ne ise öyle kalmalıdır. Birilerinin gittikleri yerlerin isimleri kendi telafuzuna göre değişmez, değişemez. Aynı Mağusa’nın da Magosa olamayacağı gibi… Ve burada bir çifte standart gördüğümü de söylemeliyim. Lefkoşa’nın Lefkoşe olarak söylenmesine tepki gösterenler çoğu zaman Mağusa’yı Magosa olarak söylemekten çekince duymuyorlar. Bazen de bu yanlışın farkında bile değiller.
Lefkoşa nasıl Lefkoşe değilse, Mağusa da Magosa değil. Dikkat edersek iyi olur!