Eğitim sistemi artık “dibini” gördü.
Daha kötüsü olamaz...
Bunu, bendeniz değil uzmanlar söylüyor... “Yeni eğitim programı”nı oluşturmakla görevli uzmanlar dahil...
Önemli bir kesim, ya özel okullara yönlendirdi çocuklarını ya da güneye...
Ve “insan” yetiştirmek ile “koyun” yetiştirmenin farkını, sanırım en sonunda fark ediyor “büyüklerimiz...”
***
Ana okuldan, eski anlatımla orta sona, yeni tanımla sekizinci sınıfa kadar tüm ‘eğitim programı’ yeniden yazılacak...
Önemli bir iddia ama “Türkiye’den ithal ders kitapları” ile değil, tümü, bu ülkede tartışılmış, üretilmiş, yazılmış bir içerikle yeni bir sayfa açılacak...
Böylesi bir girişim var.
Proje güzel; anlatıldı, dinledik...
Ama asıl önemli olan, elbette sonuç!
***
Proje koordinatörleri Prof. Dr. Ahmet Pehlivan ile Prof. Dr. Halil İbrahim Yalçın, ilk ziyaretlerini YENİDÜZEN’e yaptılar.
Eğitim uzmanlarımız Hasan Alicik ve Salih Sarpten’i de yanımıza aldık, yaklaşık iki saat konuştuk, sorguladık.
“Kıbrıs Tarihi” ve “Din Kültürü” dersleri sanırım “sancılı” işler olacak.
“Tüm kesimleri bu çalışmaya katacağız” diyorlar, inanmak istiyoruz...
***
Türkiye’de 4-4-4 diye bir sistem ‘uydurdular’, biliyorsunuz.
Bu “siyasi” bir karar, eğitimle ilgisiz!
Kıbrıs’ın kuzeyine dair böylesi bir “siyasi” karar yok şimdilik, öyle deniyor.
Tabii ne oldu, Türkiye’de artık 5 yaşında okula başlıyor çocuklar...
Dolayısıyla, salt bu sebepten ötürü dahi, oradaki kitaplar bize ‘uymuyor’...
Zaten uymuyordu..
Örneğin şimdi “Hayat Bilgisi” eğitimi Kıbrıs’ta yazılan kitaplarla başlıyor, sonra, Türkiye’den kitaplara geçiliyor:
“Komşularımız Suriye ve İran!..”
Dahası bizim eğitim sisteminde, çocuklar Fikret Demirağ’ı, Sevim Ebeoğlu’nu, Mehmet Ali Tatlıyay’ı falan öğrenmeden; Karpaz’dan Yeşilırmak’a bilmeden yetişiyorlar...
Osmanlı padişahlarını sayıyorlar da, Kıbrıs’ın tarihine gelince, bocalıyorlar.
“Girişimci, sorun çözen, yaratıcı, sorgulayıcı, iletişim becerisi yüksek, Kıbrıs’ı seven” nesiller hedefleniyor.
Görüyoruz ki, proje sorumluları da “düşmanlık” aşılayan eğitim istemiyor!..
***
Bu deneme bir de 2005’te yapılmıştı.
Üstelik “kolej sınavları” gibi ezberci, ticari ve çağdışı bir sistemi reddederek.
Şimdi, bunu bozanlar, altında kaldıkları enkazdan çıkmaya uğraşıyor.
Proje iyi, niyet iyi, öyle gördük...
Umarız yanılmayız, birileri bu işi de ‘kurcalamaz.’