BIÇAKLIDAN UBPYE...

Türk-Sen Genel Başkanı Aslan Bıçaklı, son dönemde yaşananlardan dolayı bu ülkenin çocuğu olmaktan, ülkeyi yönetenler adına utanç duyar duruma geldiğini ifade etti ve bir ülkede yasalarını uygulanmasını sağlayacak olan makamın o ülkeyi yöneten hükümetler o

 

 

Türk-Sen Genel Başkanı Aslan Bıçaklı, son dönemde yaşananlardan dolayı bu ülkenin çocuğu olmaktan, ülkeyi yönetenler adına utanç duyar duruma geldiğini ifade etti ve bir ülkede yasalarını uygulanmasını sağlayacak olan makamın o ülkeyi yöneten hükümetler olması gerektiğini ancak KKTC’de hükümet edenlerin yasalara uyması için çalışanların grev yaptığını söyledi.

Türk-Sen’in 58. kuruluş yıldönümü dolayısıyla Türk-Sen’den bir heyet Atatürk Anıtı’na çelenk koydu.

Bıçaklı, bir taraftan insanlar aç ve evine ekmek götüremezken, kuruluş yıldönümünü, hükümet edenlerin yaptığı gibi yemeli, içmeli, sanatçılarla kutlamayacaklarını söyledi ve bunun kendilerine yakışmadığını vurguladı.

Türk-Sen Genel Başkanı Aslan Bıçaklı Anıta çelenk koyduktan sonra konuşma yaptı.

Türk-Sen Genel Başkan Bıçaklı, 1954 yılında kurulan Türk Sen’in Kıbrıs Türk işçi sınıfını hem ada içinde hem de dünyada temsil etme onurunu yaşadığını ifade etti ve Türk-Sen’in Avrupa İşçi Sendikaları Konfederasyonu ile Uluslar arası Hür İşçi Sendikası Konfederasyonu’na üye olduğunu kaydetti..

“AZINLIK HÜKÜMETİ TARAFINDAN PEŞKEŞ ÇEKİLİYOR”

Devlete bağlı kurum ve kuruluşlarının mevcut azınlık hükümeti tarafından gerçek sahipleri olan halka sorulmadan bir bir satılıp, ona buna “peşkeş çekildiği” bir dönemden geçildiğine dikkat çeken Bıçaklı, bunun bedelinin çalışanlara ve toplumun tümüne ödetildiğini söyledi. Gösterilen, “bu kurumları yönetemedik, ekonomik sıkıntı içerisindedirler, kendi başlarına hayatlarını sürdürecek durumda değiller bundan dolayı satacağız” şeklindeki gerekçelerin gülünç olduğunu söyleyen Bıçaklı, “Ülkeyi kendi beceriksizliği yüzünden yönetemeyip ülkeyi sıkıntıya sokan bu hükümetin yapması gereken iş ‘biz beceremedik bunları yönetmeyi, çekiliyoruz bu koltuklardan, yönetebilenler gelsin yönetsin’ demek ve çekilmektir, halbuki onların yaptığı kendi beceriksizliklerinin bedelini topluma ödetmeye çalışmaktır” dedi.

ASGARİ ÜCRET

Bıçaklı, asgari ücret yasasının en az yılda bir kere asgari ücretin değiştirilmesini emrettiğini fakat hükümetin iki yılı aşkın bir süredir asgari ücret komisyonunu toplantıya dahi çağırmadığını ifade etti ve halkın alım gücünün yüzde 35-40 oranında azaldığı bir dönemde asgari ücret ve çalışanların, emeklilerin maaşlarına zam yapmamasını eleştirdi.

“HÜKÜMET ZAM YAPMAKTAN BAŞKA İŞE YARAMIYOR”

Hükümetin zam şampiyonu olduğunu ve zam yapmaktan başka işe yaramadığını da ifade eden Bıçaklı, hükümet bir şampiyonluk kupası verilmesi gerektiğini dile getirdi.

Bıçaklı, hükümetin bir taraftan “tüm dünyada ekonomik kriz var, bizde de var, o yüzden herkes elini taşın altına koymalıdır masalı anlattığını diğer taraftan da kendi harcamalarını kısmadığını belirtti.

EKONOMİK PAKET

“Başbakan’ın 180 örgüt ile görüşüp ekonomik paket hazırladık, biz hazırladık bu paketi” şeklindeki söylemlerinin doğru olmadığını ifade eden Bıçaklı, imzalanan ekonomik paketle ilgili eleştirilerde bulundu.

“HÜKÜMET ÇALIŞMA SAATLERİNİ BİLE DÜZENLEYEMEZ YA DA YETKİSİ YOK”

İmzalanan pakette çalışma saatlerinin düzenleneceği ile ilgili ifadeler de bulunduğunu söyleyen Bıçaklı, “Bir hükümet düşünün ki yönettiği ülkenin kamuda çalışan insanının çalışma saatlerini bile düzenleme becerisi gösteremez ya da öyle bir yetkisi yoktur. Böyle gülünç durumlara düştüler artık” dedi.

“PAKETİ REDDEDİYORUZ”

“Protokole göre, kıdem tazminatlarının kaldırılacak, işçilerin ihtiyat sandıklarının düşürülecek olması, elektrik, telefon, kooperatif ve diğer bazı kuruluşların satılacak olmasını” eleştiren Bıçaklı, bu paketi reddettiklerini ve uygulanmaması için birlikte hareket ettikleri örgüt ve sendikalarla birlikte anayasal ve yasal bütün haklarını kullanacaklarını vurguladı.

“ADA İKİ TOPLUMU SIĞACAK KADAR BÜYÜK”

Kıbrıs sorunuyla ilgili de konuşan Bıçaklı, adanın çok küçük ancak her iki toplumu da sığacak kadar büyük olduğunu da vurguladı ve her iki toplumun kabul edebileceği, yaşayabilir bir çözüme ulaşılması için liderlerin ve ilgili tarafların etkin pozisyon alarak bir an önce Kıbrıs sorununu çözmesini, dünyayla artık bütünleşmeyi istediklerini ifade etti.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Arşiv Haberleri