Zeytin üretiminde, rekoltesinde büyük düşüş yaşanıyor…

Ödül Muhtaroğlu

Zeytin, Kıbrıs halkı için çok büyük bir değere sahiptir.Kıbrıs’ ın doğal bitki örtüsünde önemli bir yeri vardır.Zeytincilik, ülkemizde yoğun bir şekilde yapılmaktadır.Kuzey Kıbrıs, toprak kalitesi,ısı ve nem ortamıyle, zeytincilikte, dünya’ nın en iyi coğrafi konumlarından biridir.

Özellikle, Kuzey Kıbrıs’ ta zeytin ağaçları, Güney’ e göre daha yoğun dağılış göstermektedir.Akdeniz coğrafyası ve çevresi, dünya zeytin ve zeytinyağı üretiminin çok büyük bir kısmını karşılamaktadır.

Dünya’ da zeytin ve zeytinyağının faydaları konusunda bilinç düzeyinin artmasından dolayı ülkemizde de tüketim miktarı artmış durumdadır.Bu bağlamda, ülkemizdeki zeytin ağaçları popülasyonu günden güne artmaktadır. Öte yandan, inşaat sektörünün gelişmesi de, birçok zeytin ağacının azalmasına yol açmıştır.

Son yıllarda, ülkedeki zeytin plantasyonları artış göstermiş ve birçok üretici profosyonel olarak binlerce zeytin ağacı dikerek modern zeytinyağı ve sofralık zeytin üretimine geçmiştir. Ayrıca, modern zeytinyağı fabrikaları ve tesisleri de ülkemizin birçok bölgesinde faaliyet göstermektedir.

Kıbrıs zeytini ve yağı dünya çapında kalitelidir ve halkımız tarafından da  bolca tüketilmektedir.Öte yandan,zeytin yağı dışında, ülkemize yüksek miktarda sofralık zeytin, yurt dışından ithal edilmektedir.

Üretimin düşük olduğu dönemlerde, İthalatın devam etmesi normal karşılanmakta, ancak rekoltenin yüksek olduğu dönemlerde, ithalatın artması üreticileri zora sokmaktadır. Üretimin arttığı dönemlerde, Zeytin ithalatında süreli , dönemsel kısıtlamalar veya fonlar düşünülmelidir. Zeytinyağında ise,rekoltenin yüksek olduğu dönemlerde, ithalata gerek duyulmamaktadır.

Sektör temsilcilerine göre, bu sezon, zeytin ve zeytinyağı üretimi, geçen seneye göre, nerdeyse üçte iki oranında azalmış durumdadır.

Üretimin yüksek olduğu bazı dönemlerde, Ülkemizden zeytin ürünleri ihracatı çok kısıtlı miktarda İngiltere ‘ ye yapılmıştı.

Bir başka konuda, yurt dışından gelen zeytin ürünlerinde de denetim eksikliği nedeniyle kalitesiz, sağlıksız  ürünlerin ülkeye getirildiği sektör temsilcileri tarafından ifade edilmektedir.

Yeni sezon ile birlikte, yeni ürünlerin çıkmasından sonra, piyasada zeytin ve zeytinyağı fiyatlarının yükseldiğini görmekteyiz.Bundan da, tüketiciler memnun olmayacaktır.

Tüketicilerin mağdur olmaması için, fiyatların aşırı yükselmesi halinde, kontrollü, miktarı belli ithalat düşünülmeli, fiyat ve miktar dengeleri iyice gözetilmeli ve kaçakçılık yapılmasına fırsat verilmemelidir.

Üreticiler de, rekoltenin çok düşük olduğu bu dönemlerde, fiyatları maliyetleri çerçevesinde düzenlemeli, zarar etmemeli, ama astronomik fiyat artışları da yapmamalıdır.

Bu yıl, zeytin üretimini, rekolteyi, aşırı sıcaklık ve çiçek döneminde geç gelen yağışlar çok olumsuz etkiledi. Ağaçların çiçek açtıktan sonra meyve tutmasına iklim şartları izin vermedi.   

Sektör temsilcileri, geçen yıl 15 bin ton civarında olan zeytin rekoltesinin, bu sene 5 bin tonda kalacağıni, yani üçte iki azalacağını  tahmin ediyorlar.

Zeytinyağı ve zeytin ürünlerine talebin artmasına karşın, bu yıl rekoltenin düşük olmasının zeytin ürünlerinde yüksek fiyat artışlarına neden olacaktır.

Bu bağlamda, Zeytin rekoltesinin düşmesine karşın, girdi maliyetlerin artması, hasat için işçi eksikliği nedeniyle, yeşil zeytin ile zeytinyağının fiyatının da, bu sezon  daha yüksek rakamlara çıkması bekleniyor. Profosyonel zeytin üretimi, güçlü sermaye, emek ve fedakarlık istiyor.

Sektör temsilcileri, bu yılki rekoltenin ülkenin bir yıllık ihtiyacını da karşılayamayacağını, geçtiğimiz yıl tam kapasite ile çalışan zeytin yağı fabrikalarının ise, 4’te 1 kapasitede çalıştığını belirttiler. 

Şu anda Dünya’ da, zeytinyağı rekoltesinin düşmesinden dolayı,2020 yılından bu yana zeytinyağı fiyatları 4 kat artmış durumdadır.

Zeytin ve zeytinyağı üreticileri ise, başta su olmak üzere, yüksek girdi maliyetlerinden dolayı, yaptıkları masrafın ve emeğin karşılığını alamadıklarını belirtmektedirler.

Netice itibarıyle, zeytin üretiminin istenilen başarıya ulaşabilmesi için, dış piyasalardaki kalite talepleri dikkate alınarak,  üreticiler eğitilmeli ve bilinçlendirilmelidir.

Zeytin ve zeytinyağı üreticileri, sektörün sağlıklı bir şekilde, AB standartlarında büyüyüp, gelişmesi için, düşük faizli, uzun vadeli kredi ve hibe imkanlarına kavuşturulmalıdır.

Yazıma son verirken, Türkiye Cumhuriyeti’ nin 100. Yılını kutlamak istiyorum.Türkiye’ yi yabancı güçlerin işgalinden kurtarıp, Laik ve çağdaş Cumhuriyeti kuran, Başkomutan ve büyük devrimci Atatürk ve dava arkadaşlarını sevgi, minnet ve özlemle anıyorum.