Zam, kaynak ve İLETİŞİM !

Cenk Mutluyakalı

Taleplerimiz var...
Beklentilerimiz...
'Yaşam kalitemizin artması' gibi hedeflerimiz...
Öfkelerimiz var, 'alım gücü'müz eridikçe kabaran...
Çok haklı...
Çok insani...
Çok yerinde...

***

Ama bir de sorunumuz var:
"Kaynaklarımız..."
Ne yazık ki "taleplerimiz" ile "kaynaklarımız", "beklentilerimiz" ile "imkanlarımız", "üretimimiz" ile "değerlerimiz" birbirini karşılamıyor.
İşte burada tıkanıyoruz !..

***

Örneğin çok öfkelendiğimiz 'akaryakıt zammı'.
Dünya borsasına göre 'otomatiğe' bağlanmış.
Bir de 'güney - kuzey' dengesi oluşmuş adanın iki yanında...
Peki 'akaryakıt'ta fiyatlar nasıl aşağıya çekilecek?
Tek yolu var bunun.
Yüzde 30 gibi bir fonu var akaryakıt üzerinde, hükümetin!
Bu fon kalksa, rakamlar da yüzde 30 aşağıya düşecek.
Ama "devlet"in geliri de azalacak.
Yani "akaryakıt ucuzlasın" derken, bir başka yerden "tasarruf"u da reddetmek gerekiyor.
Ya da bu farkı Türkiye kapatacak yine, razıysa...

***
Bu 'temsili' devletin 'tam takır' bir kasası var ama önemli bir kesimin yüksek bir yaşam alışkanlığı...
Kamudaki maaşların dahi yüzde 60'ına anca yetiyor 'kumbaramız'daki para!
Bu nedenle "finansör"ümüz hem maaşlara takviye yapıyor, hem tüm yatırıma...
Sonra 'öttürüyor' düdüğü fazlaca.
Doğrusu alışkanlıklarımız değişmeden, çok da mümkün olmuyor 'bağımlılıktan' kurtulmak.

***

Ve bu hükümetin çok temel bir sorunu var: İletişim!
Eğer "açık, şefaf, doğru" iletişim başarılmazsa, anlatılmazsa durum; ortak akılla aranmazsa çözüm, öfke de artacak, bağımlılık da...
"Taleplerimiz" ile "Kaynaklarımız" örtüşemeyecek bir türlü...