YÜZ MİSLİ

Cenk Mutluyakalı

 

Hep eleştiririz...
Özellikle de kamuyu, siyaseti, yönetimi, yönetenleri...
İşimiz biraz da ‘kurcalamak’...
Hesap sormak, denetlemek aslında...
Doğrusu bunu ‘kolaycılık’ diye yapmayız ya da ‘ilgi çekmek’ adına.
‘Bağcı’ değildir derdimiz, ‘üzüm’e bakarız, ‘tadında’ olsun isteriz.

***

Tam da ‘üzüm’ tanesinden yeşerdi konumuz...
Bir üreticimizin bağında, limitlerin 135 kat üzerinde ilaç tespit edildi.
‘Folbet’!..
Olması gerekenin yüz mislinden fazla..
Folbet’in “Kimyasal Güvenlik Kartı”na baktım, “Yıkama atığını dahi kanalizasyona vermeyiniz” diyor.
Oysa ‘soframıza’ verecekti, birileri...

***

Tarım Dairesi ve Temel Sağlık Hizmetleri, son yıllarda, gerçekten de çok titiz, özverili, yoğun çalışıyor...
SÜREKLİ denetim var...
‘Gıda sağlığı’ açısından iyi iş çıkarıyorlar.

***

Tabii şöyle de bir gerçeklik yaşıyoruz.
Hiç denetim olmasa....
Hiç de açıklama...
Bilmeden ‘zehir’ yiyecek, sonra ‘vay niye bu kadar kanser oluyoruz’ diye dövünmeyi sürdürecektik.
Denetim olunca ve ‘sonuç’ üretilince...
Bu kez başlıyoruz eşelemeye....
- “Peki tümü tamam mı?”
- “Acaba gerçekten imha edildi mi?”

***

YERLİ üreticilerimizi bir ‘genelleme’ içersinde ele alarak haklarını yemeyelim...
Çünkü ‘çok az’ üründe limit üstü ilaç var.
Oysa ‘ithal’ ürünlerde bu oran çok daha yüksek, çok daha fazla.

***

Yine de içimiz rahat değil.
Güvensizliğimiz depreşiyor sürekli...

Şu unsur eksik kalıyor çünkü...
Ürünlerin ‘imha’ görüntüleri toplumla paylaşılmalı...
Ve eğer bir üretici, gerekenin yüz misli ilaç kullanıyorsa...
Öylesine bir cezası almalı ki...
Ötekiler ürkmeli...
YARGILANDIĞINI görmeliyiz bu insanların, mahkeme süreçlerini izlemeliyiz, deşifre etmeliyiz ayıplarını...
Toplumu zehirleyenlerin ‘hesap verme süreci’ çok daha açık yaşanmalı...
İnsan sağlığıyla oynamanın ‘bedelinin ağır olduğunu’ hissetmeli herkes...