Yürüyünce geçer...

Mehmet Çağlar

GANDİ

1916-1987 yıllarında yaşayan ünlü felsefeci Cemil Meriç:
"İkbal'in sarhoş edemediği tek politikacı Gandi.
Gandi bir insan değil, bir şuurdur.
Gandi üçüncü yolun müjdecisi ve düşmanı dost ederek yoketmenin yöntemidir" diyor...

Gandi'nin bu türden derslerine bugün galiba herkesten ve herzamankinden daha çok muhtacız.

"OLDU-BİTTİ" TÜRÜ GELİŞMELER..

"Oldu - bitti" türü gelişmeler tarafından yönetilmek yerine, ben bizim başka seçeneklerimiz olduğuna hep inandım...

Örneğin:
Sağlıklı bir ekonomiye sahip olmanın yolu; bana göre üretime katılamayan insanlar yetiştirmekten ve üretmekten geçmez...
Onyıllardır ülkemizdeki eğitim sisteminin ekonomik ve sosyal sistemden kopukluğu görüldüğü halde bunu sürdürmek durumunda olmamız bir "talihsizlik" olarak görülmektedir. Ülkemizde yaşanan göç verme ve göç alma durumları dahi en son tahlilde buna dayandırılabilir.
Hatta Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğünün sürmesi ve uluslar arası toplumdan kopuk olmamız nedeniyle Türkiye dışında hiçbir ülke ve finans çevresinden kredi almamızın olanaksızlığı birçok açıdan elimizi kolumuzu da bağlıyor ve
maalesef yıllardır KKTC-TC ilişkilerinin olanakları vesilesiyle kullandığımız "Ekonomik Paket"ler veya "Ekonomik Program"lar da çoğu zaman buna dayandırılıyor...

Sosyal Sermayemizin ne durumda olduğu gerçeği ise maalesef ve maatesüf hep göz ardı ediliyor...
Bizlere "sağlıklı bir ekonomiye sahip olmak mı istiyorsunuz?, öyleyse eğitim sisteminin yetiştirdiği "uyumlu" ve "üretmeyen" insanlar yetiştirip üretmek zorundasınız" anlamına gelen sözler söylüyorlar...!
Halbuki "üretmeyen ve kendi ayakları üzerinde duramayan bir toplum başkalarının ayakları ile yürüyemez" deyişini unutmamamız ve buna göre mücadele edip planlama yapmamız gerekir...


YOL VE ORTAK AKIL

Değerli dostlarım,
CTP, bütün insanlık ırkını, bütün halkları ve toplumumuzun tümünü düşünmek yerine, sadece kendi grubunu dikkate değer bulmasıyla akıldan ve tarafsız sevgiden yoksun, yalnızca kendi varlığını devam ettirmenin peşinde koşamaz...

Gittiğimiz ve sürekli olarak mücadele ettiğimiz bu "Yol" bir birlikte düşünme sürecidir...
Ortak hafıza ve ortak akıl ile devinmektir...
Bu süreçte yazılan hikaye, toplumsal dokunun elverdiği oranda analitik olarak
toplumla da sürekli olarak paylaşılır.


TECRÜBE

CTP'nin "sızdırma" sürecinden yanına alması gereken tek şey acı da olsa büyük bir tecrübedir..
Unutmamalıyız ki;
Üretilen bir şey geliştirilebilir; ama "yaratılan şey" ancak evrimleşebilir.
CTP, hiç bir güç odağının laboratuarlarında geliştirilerek üretilmedi..!
Yurt, Barış ve İnsan sevgisiyle bu partiye gönül verenlerin zihinlerinde döllenerek dünyaya geldi..! CTP bugün Sosyalist temeller ve ilkeler çerçevesinde hazırlanmış olan kendi tezleri, vizyonu ve programları ile ülke ve dünya koşulları gereğince sürekli olarak gelişmektedir.


YÜRÜMEK MERHEMİN TA KENDİSİDİR

Lâkin, çevremizde CTP'nin gelişiminden ve toplumla bütünleşmesinden rahatsız olan bazı kesimlerin "yol" sarhoşluğuyla, Kurban Bayramında sanki de partimiz yoldaşlarına "kurbanlık" adıyla bir metafor gönderirmişçesine, CTP'nin yolu "dış etkenler" tarafından belirlenmeye çalışılıyor...!

Ama yoldaşlar bilir ki;
CTP'de eleme ve seleksiyon yoktur; CTP'de yaşam, yaşamın tüm artı ve eksileriyle, tüm kazanım ve kayıplarla, bu "yol"da yüzyüze geldiğimiz ve tecrübe ettiğimiz bütün yanlışlar ve doğrularla birlikte ilerler.
Ve yarayı iyi edecek şey, sadece hep birlikte yürüdüğümüz bu yolda bulunur.
Yani aslında yürümek merhemin ta kendisidir.
"Kurbanlaştırınca geçer" değil,  "Yürüyünce geçer"...