Yürüdükçe çoğalmak

Cenk Mutluyakalı

Eylem yaptı CTP, yürüdü, tepkisini sokağa taşıdı.
Müdahaleye, irade gaspına, demokrasi dışı hükümete karşı sesini yükseltti.

Kimi sol partiler de bu eylem üzerine, eylem açıkladı, TC Elçiliği ve Meclis önüne gitti.
Eylem yerinde ortaklaşmanın ya da ayrışmanın bir etiği vardı geçmişte, pek kalmadı.

Bir başkasının kalabalığına karışarak slogan atmak – söylenen sözden bağımsız – hakça bir tavır değildir.  Bağımsızlık Yolu’nun dünkü eyleme dair “niçin katılmadık” açıklaması bu anlamda ders nitelikli bir öğreti olarak saklanabilir.

 

***

Asıl üzüntüm o değil…
Eyleme siyasi rekabetçi anlayışla yaklaşanlar var; sürekli bir itibarsızlaştırma çabası, küçük görme kolaycılığı…
İşte bu tavırlar yüzünden “Ulusal Birlik Partisi” hep koruyor yerini!
İtibarı yok ama gücü var.
Çünkü maalesef bu ülkede sol öylesine “yıkıcı” ki, birbirine…
 

Talimat-İtaat ilişkisini hazmedenler birbirlerine son derece anlayışlı davranıyor.
Yurtseverler ise yaralayıcı…

Böylece ada yarısında ne kadar kir varsa üzerine bayrak çekenler, ne kadar hile varsa milliyetçilikle örtenler, umudu ve yarını çürütenler ve bataklığı büyütenler çok fazla tökezlemiyor.

***

Yürümekle yollar aşınmıyor elbette…
Ya da bu iğrenç düzen yıkılmıyor…
Ama bir farkındalık yaratılıyor, bir bilinç, çok daha geniş kitlelere bir direniş ruhu aşılanıyor.
 

Örgütlü bir itiraz böylesi gelişecek…
Bir ülke böyle uyanacak, böyle kenetlenecek…

“Bundan sonra Meclis daha çok sokakta, sokak daha çok Meclis'te olacak” önemli bir söz…
Bizim başka memleketimiz yok çünkü…
Kıbrıs’ımıza, söz hakkımıza, değerlerimize ve özgürlüklerimize sahip çıkmaktan başka şansımız yok.

***

Demokrasi, irade ve barış mücadelesi veren hareketleri değil, ada yarısını dünyadan kopartmak isteyen ilhakçı takımını itibarsızlaştırmak gerekiyor.
Konuştukları yerden kalkmak ve kaçmak…
Yüzlerine söylemek ayıplarını…
Sempati göstermemek...

***

Bir kararlılık göstergesiydi bence, onca yol, onca nefes, onca adım…
Bir yurt sevgisiydi…


Kenetlenerek, kol kola yürüyen CTP’li vekillerin başkaldırısı önemli bir yanıttı hem hükümete, hem Ankara’ya…
“Kukla Hükümet Ret” demek Meclis’te önemliydi.
 

Yürüdükçe çoğalmalıyız, birlikte…
Birbirimizi dibe çekmek yerine…

 



Yoksulun canı üzerinden kumar

Kamu maliyesinin gelirlerinin arttığı konuşuluyor.
Sokak giderek daha da fakirleşirken!

Hele de özelde güvencesiz çalışan insanların alım gücü iyice yerlerde sürünüyor.
İnatla "yoksullaşmayı" reddeden bir grup var.
Kriz yok gibi davranıyorlar.
Kimi zenginler ve üst orta sınıf, ısrarla kendilerinden başkasını görmek istemiyor.
Paylaşmak istemiyorlar ne varlığı, ne de yokluğu…

***

Gelelim Maliye'ye!
"Kasa"ya daha fazla para gireceği kesin...
Çünkü örneğin mobil iletişime zam yaptılar ve dolaylı vergilerle, yoksullar dahil herkes kasaya çalışacak.
İletişime ödediğimiz paranın yarısı Maliye’nin kasasına gidiyor her ay…
Onca harç, fon, vergi gibi…
Bu kaynaklar hizmet olarak hayatımıza geri dönüyor mu?
Hayır!

Fonlar, vergiler, harçlar arttıkça kamu maliyesinin gelirinin artacağı doğrudur.
"Maliye" açısından durum iyileşebilir de...
"Ekonomi" çöküyor.
İkisi farklı farklı…

Ekonomist Erkan Okandan'ın söylemiyle, Maliye'nin geliri "adaletsiz vergiler" üzerinden artıyor.

Ne ciddi bir “tasarruf” var ortada, ne de “kayıt dışılıkla” mücadele!
Ne de üretim var…

Asgari ücretli ve güvencesiz özel sektör emekçisi yoksullaşırken…
“Kasa” kazanıyor.

***
Ocak-Nisan 2022 gelir vergisi rakamı 757 milyon TL, Maliye tablolarına göre!
Bu paranın 230 milyon TL'sinin kamu görevlilerden olduğu tahmin ediliyor.
Muhasebe işlemi yalnızca!
Yani “kaydi” ya da “kaydı” vergi!
İşin aslı ortada "para" falan yok.
Kayıt var!


***
Maliye'nin geliri artarken, insanlar neden fakirleşiyor anladınız mı?
"Zamlar" üzerinden kasa büyüyor.
Siz her fiyat artışına bağırırken, Maliye’nin kasası gülüyor.
Hep "kasa" kazanır derler ya, tam da "kumar" bu!
Yoksulun canı üzerinden bir kumar!
Vicdansız, acımasız, adaletsiz!

 


Protokol onaylanmadan ödeme


Bir ilk yaşandı!
TC-KKTC Ekonomik Protokolü henüz ortada yok.
Onaylanmadı.
Ama ilk kez “onaylanmayan” bir protokol üzerinden ödeme yapıldı.
Talimat geldi.
560 milyon TL ‘KKTC’de hesaba girdi, çıktı.
AKSA’ya gitti.

Onaylanmayan bir protokol üzerinden ödeme yapılması ayrı bir skandaldır.
Gel gör ki bununla “övünen” bir hükümet var.
O kadar rezil durum…
 


19 Mayıs!

2 Üniversite bitirdi oğlum ve şimdi Portekiz’de çalışıyor, insanca yaşamak ve değer görmek için…”
Pembe Zeybek Birkin