‘Yurttaş’ olmak ya da olamamak

Cenk Mutluyakalı


Ne olacak şimdi, dedi, güler yüzüne ve saygılı duruşuna hep hayran kaldığım garson...
İşine ve sorumluluğuna bağlı insanlar nasıl sevilmez ki.
Kılık kıyafetine özenliydi, temizdi, nazikti, mesafeliydi ve kendinizi adeta ‘evinizde’ hissettiriyordu size...
“Ne olacak şimdi” dediği ve boynunu büktüğü siyasi iklimdi...
Seçim vardı, yakında...
“Yurttaş mısın” dedim.
“Yok” dedi...
- “Ne kadar oldu adaya geleli?”
- “15 yıl...”
- “Çoluk çocuk var mı?”
- “İki çocuğum var, onlar adada doğdu...”
- “Onlar da yurttaş değil?”
- “Yok, onlar da değil, hanım da...”
- “Ne kadar çalışma iznin var?”
- “15 mühür, hep yasal çalıştım...”

***

Bir gün sonrasında, üzerine not düşülmüş “6 mühür var, tamamdır” başlıklı bir “yurttaşlık” belgesini yayınlamıştık, Bakan’ın imzasıyla...
Doğrusu...
Bir ülkede “çalışmak” illa ki “yurttaşlık hakkı” kazandırmıyor, kazandırmamalı...
“Yurttaşlık” iradeye dair bir sonuçtur nihayetinde....
Ve bizim ülkemiz, dünyanın başka yerlerine benzemiyor pek...
Çünkü “Bakanlar Kurulu kararı” ile yurttaş olanlar ya da ülkeye sonradan ‘getirilenler’, doğal yurttaşların sayısını aşıyor artık...
Böyle düşünsem de, tam bir ‘dram’ yaşanıyor, görüyorum.
“Yurttaşlık” üzerinden siyaset yapılıyor...
Ayrımcılık... Adaletsizlik yapılıyor.
Keyfilik var, vicdansızlık var...
Hem “çalışma izni” bir eziyete dönüşüyor; ağır işçiler ya da yönetici pozisyonundaki profesyoneller için...
Hem de “yurttaşlık” avantajını bir “sömürü” unsuru gibi kullanıyor kimileri; “iş yeri açma” izni olmayan kişilerin sırtından oturduğu yerde para basarak...

***

Evet, bir çizgi çekilmeli...
Örneğin, 15 sene geçmişi olanlara adada, yurttaşlık verilmeli...
Tümüne... Ve son kez...
10 sene çalışma izni taşıyanlara belki ‘beyaz kimlik’; yani uzun süreli çalışma ve ikamet izni formülü geliştirilmeli....
Ve sonra ‘doğumlar’ ile ‘denetimli’ evlilikler dışında, tamamen durdurulmalı yurttaşlıklar...
Ya da örneğin, Meclis’te, “oy birliği” ile verilebilmeli, ancak...
Ama tartışılmalı, kolektif bir çalışmayla sonuçlandırılmalı bu mesele...
Ve mutlaka bir de ‘komite’ kurulmalı, son dönemde verilen yurttaşlıkların tek tek mercek altına alınması için!..
Onca yıldır konuşuluyor...
Bir çözüm üretilmeli artık...

 

--------------------

Kişi başı milli gelir

Amerika'dan döner dönmez, elindeki kocaman bavulla Meclis kürsüsüne çıkan
Kemal Derviş;
- Bu bavulun içinde tam 14.3 milyar dolar var, demiş.
Arkasından da sormuş:
- Bu parayı nüfusumuza bölersek, kişi başına kaç dolar düşer?
Milletvekilinin biri, derhal ayağa kalkarak cevap vermiş
- 26 milyon dolar...
- Ama 14.3 milyarı,70 milyona böldüğümüzde 26 milyon çıkmaz ki...
- Ben, 70 milyona bölmedim ki...
- Kaça böldün?
- 550'ye!..

 

------------------


Hafta sonu notları


• “Düşlerin, gerçeğin altında ezilmesine izin verme... “            
                    paulo coelho
• Girne Boğazı’nda ‘Leymosunlular Pikniği’ndeyiz bugün, heyecanlı bir gün...

 

---------------