YASA/KLAR*

Tamer Öncül

 

Önce “ayıp”la başlar yasaklar; ardından “günah” gelir…
Çocuğun, tüm evrene yayılan; sınırsız masmavi ufkuna kara delikler yerleştirilir…
Aile elinde “kukla”; toplum içinde “uyumlu”; devlet katında“güdülecek robot” yetiştirmektir amaçlanan…
“Böyle davranma; şunu yapma; “büyükler” konuşurken konuşma; düzgün otur… AYIP!..” gibi masum(!) yasakların sonu gelmez…
Siz büyüdükçe yasaklar da büyür; şiddeti artar…
“Örf ve adetlerimiz!” gölgesindeki yasaklara; dini, etnik yasaklar eklenir… Ardından da “devlet ideolojisinin” kara delikleri…
“Söz büyüğündür!” her zaman…
Davranışları “yüksek otorite” biçimlendirir… Üç maymun’u (yalnızca sana gösterileni gör; sana söyleneni dinle; eleştirme/konuşma!)  oynayan şebekler olmanız istenir…
Irk, din, cinsiyet odaklı yasak bulutları çarpıştıkça; şimşekler yağar beyninize…
Okullar kışladır;  iş alanları toplama kampı…
Bunlar yeterli değildir elbette “Yüce Devlet” için!; Asker, polis, mahkemeler, cezaevleri vb. ile tamamlanmaya çalışılır eksiklik…
Yasa ve Yasak, sözcüklerinin bu kadar benzeşmesi tesadüf mü?
Yasa ve Yasak koyucunun “DEVLET” adı altında yüceltilmesi; insanların, “Vatandaş” olarak damgalanıp, “teba”laştırılması; aslında kimliksizleştirmenin/kişiliksizleştirmenin ta kendisi değil mi?
Bu soruları sormak bile yasak!...
“Devletin birlik ve bütünlüğünü tahkir ve tağyir etmekten tahkikate uğramanıza… Ceza yasasının … maddesi uyarınca ağır cezaya çarptırılmasına….”
Vatan önemli(bölünmesi yasak); bayrak önemli (kirletilmesi yasak); Lider önemli (eleştirilmesi yasak); Dava önemli(sorgulanması yasak)!..
Ya insan?
“İlk insandan beri (yasaklara uymayan) bir günahkar!.. Şeytan’a uyup Yasak Meyveyi yediği günden beri suçlu!..
O’na cehennem ateşleri yakışır ancak!..
Ve ne yazık ki, insanlığın %50si(belki de daha fazlası) bu korkuyla yaşıyor hala…
Öyle görülüyor ki, insanoğlunun on binlerce yıldır biriktirdiği deneyim ve bilgi henüz primatif döneminden kalma korku ve edilgenlik genlerinden kurtulması için yeterli olmamış…
Ben, bu Barbarlık Çağı’nı; kör inançlar uğruna dökülen onca kanı; ve anlamsız yasaklara boyun eğilmesini başka türlü açıklayamıyorum…
Belli ki, insan olma evriminin yarı yolundayız daha…
Ve şurası kesindir ki; bu evrimi tamamlayamazsa, (büyük olasılıkla) yer küreyle birlikte kendi sonunu da getirecektir…

 

* YASAKLAR konulu panelde yapacağım konuşmanın özetidir…