Yahudi Muhacirler-65

Eralp Adanır

Filistin’in İngilizler tarafından boşaltılması işlemi elbette sadece askeri alanda gerçekleşmiyordu o toprakları terk ediş. Uzun yıllar mandası altında tutulan bu topraklardaki askeri ve sivil yaşamda görevli İngiliz memurlar da Filistin’i terk ediyordu. Bu aşamada ilk gidecekleri yer ise Kıbrıs oluyor dolayısıyla. İngiliz memurların, her zamanki gibi İngilizlerin misafirhanelerinin bulunduğu Trodos’un Platres bölgesinde misafir edilecekler.

 

 

“17 Nisan 1948-Hür Söz-s:1

Filistin'den Gelecek Memur ve Aileleri

Alınan malumata göre içinde bulunduğumuz ay sonlarına doğru Kıbrıs Limanlarından birine vasıl olacak olan "Kemdah" isimli vapur ile Filistin’den adamıza takriben 400 memur ve memur ailesi gelecektir. Bu kafile Filistin’den çekilen İngiliz İdaresiyle beraber Filistin’i terk eden İngiliz memurlarından teşekkül etmektedir. Misafirlerin Platres'te yerleştirilecekleri bildirilmektedir .”

 

İngiliz yönetimi her yanıyla Filistin’i terk ederken diğer taraftan bu topraklardaki çarpışmalar da şiddetini o denli sürdürmekteydi. Yahudi ordularının git gide güçlendiği böylesi ortamda girdikleri çatışmalarda başarı elde etmeleri de kaçınılmazdı.

 

“17 Nisan 1948-Hür Söz-s:1

Filistin'de Bir Arap Köyü Tahrip Edildi

Kudüsten bildirildiğine göre Sarih isimli bir Arap köyüne akın eden 500 kadar silâhlı Yahudi oradaki cami, mektep ve 35 evi tahrip etmişlerdir. Bundan başka Yahudiler orada buldukları üç kadını da öldürmüşlerdir.

Yahudiler Önemli Zaferler Kazandılar

Kudüsten bildirildiğine göre, Filistinin esas yollarını kontrol etmekte olan Arap kuvvetleri tarafından terkedilmeğe başlanmıştır. Bu yolların en önemlisi olan Kudüs-Tel Aviv yolu yapılan sert bir çarpışmadan sonra Yahudilerin kontrolü altına girmiş bulunmaktadır. Bildirildiğine göre, pek iyi silahlanmış olan Yahudi kuvvetleri 10 bin kadardır.”

 

Ve Kıbrıs kamplarındaki duruma dönüyoruz. Kamplara gelişler ve buradan da Filistin’e gidişler planlandığı gibi rotasyona girmiş durumda devam etmektedir.

 

“23 Nisan 1948-Hür Söz-s:2

Yahudi Gitti

Mağusa'dan bildirildiğine göre geçen gün Kıbrıs kamplarında bulunan Yahudilerden 250 kişi daha Filistine hareket etmişlerdir.”

 

Tarih içerisinde çok ilginç bir olaya rastlıyoruz. Filistin’de yaşam süren Alman asıllı bir koloninin “Templer” tarikatına bağlı oldukları ve onların da Filistin’i terk etmek zorunda kalıyor oldukları belirtilmektedir. İlginç olan elbette bu tarikat. Biraz konuyu araştırınca görülüyor ki, Yafa’daki kolonizasyon 1850’lerde küçük gruplarla başlamış.

“Çeşitli Avrupa ülkeleri ile Amerika’dan gelen kolonizatörlerin çoğunluğu Yahudi olmakla birlikte, Alman kolonisinde olduğu gibi bazıları da bütünüyle Hristiyanlardan oluşan gruplardı. 1866 yılında Amerika’dan gelen 156 kişilik grup kimi araştırmacıya göre belki de gerçek anlamdaki ilk kolonizatör topluluktur. Yafa’ya bir mil uzaklıktaki Sarona köyüne yerleşen Amerikan kolonisinin önemli bir bölümü, yerel iklime, yaşam tarzına ve tarım koşullarına uyum sağlayamayarak geri dönmek zorunda kalsa da 1869 yılında bunlardan boşalan bölgeye Alman Templar kolonisi yerleşmiştir. 20. yüzyıl başına gelindiğinde 360 kişiden oluşan Templar kolonisinin büyük çoğunluğu tarımla uğraşmaktaydı.”

İşte az sonra peş peşe okuyacağınız iki haberde yer alan Alman kolonisinin, Filistin topraklarından ayrılıp Avustralya’ya gitme çabalarını yansıtmaktadır.

 

“23 Nisan 1948-Hür Söz-s:2

Filistinde Yaşayan 300 Alman Avustralyaya Gidiyor

Filistindeki İngiliz Manda İdaresinin sona ermesi yaklaşırken bu memlekette birçok seneden beri yaşamakta olan ve Templar v.s. gibi dini teşekküllere ait olan 300 kadar Alman ırkına mensup erkek kadın ve çocuğun Avustralya'ya gitmesi alâkadar Hükümet tarafından kabul edilmiştir.

Bu Almanların Filistindeki köylerine son günlerde de hücümlar yapılıp hayatları tehlikeye girdiğinden bunların başka yere götürülmeleri kararlaştırılmıştır. Mamafih Avustralyaya gitmeden evvel bu Almanların muvakkaten Kıbrıs'ta yerleştirilmeleri Beynelminel Mülteci Komisyonu'nun ricası üzerine Kıbrıs Hükûmeti tarafından kabul edilmiş olduğundan bir kaç güne kadar bir İngiliz harp gemisi ile Kıbrıs'a geleceklerdir.

Mültecilerin kendilerine ait paraları olduğundan bunların yedirilmesi ve saire için Kıbrıs hükûmeti hiç bir masraf yapmıyacaktır. Mültecilerin Mağusa yakınındaki askeri bir kampa yerleştirilecekleri bildirilmekltedir.”

 

“24 Nisan 1948-Hür Söz-s:1

Filistindeki Almanlar Geldi

Dünkü sayımızda Filistinden Avustralyaya gitmek üzere bu memleketten ayrılan ve bir müddet Kıbrıs'ta kalacağını bildirdiğimiz Alman kafilesi "Empire Comfort" vapurundan Mağusa'ya çıkmıştır. Yekin 331 kişi olan bu Almanlar Maraş civarındaki "Altın Kum" mevkiine götürülmüşlerdir.”

 

Ve Kıbrıs futbol tarihinde bir dönem de olsa yerlerini alan Alman Esirleri’nin yavaş yavaş ada’yı terk etmeye başladıklarını görüyoruz. Burada bulundukları süre içerisinde bazı futbol kulüpleriyle yaptıkları futbol karşılaşmalarında dikkat çeken ve Alman futbolunun gazeteye yansıyış şekliyle “inceliklerini” buradaki futbolculara gösteren esirlerin, kamplara veya başka işlere yaptıkları katkının ne olduğunu pek bilmemekle birlikte, futbola yaptıkları nacizane katkılarının varlığı da bir gerçek.

80 Alman Esiri ada’yı terk ederken yeni 793 Yahudi Muhacir de Mağusa’ya ayak basıyordu.

 

“24 Nisan 1948-Hür Söz-s:2

80 Alman Esiri Gitti

Uzun bir zamandan beri Kıbrıs'ta bulunan Alman esirleri yavaş yavaş memleketlerine iade edilmektedirler. Bunlardan 80 kişilik bir kafile Mağusa'ya Filistinli 330 Almanı getiren "Empire Comfort" vapuru ile Kıbrıs'tan ayrılmışlardır.”

 

“27 Nisan 1948-Hür Söz-s:2

Yeni Yahudi Kafilesi

Dün sabah Mağusa limanına uğrayan "Empire Rival" isimli vapur ile 379'u erkek 315'i kadın ve 99'u çocuk olmak üzere adamıza 793 Yahudi gelmiştir. Mülteciler, Ksilotimbo kamplarına nakledilmişlerdir.”