Yahudi Muhacirler-60

Eralp Adanır

Filistindeki çatışmalar kanlı bir şekilde sürerken, İngilizlerin kontrolünde ve organizasyonunda, Yahudi Muhacirler'in Kıbrıs'taki kamplara gelişi ve bu kamplardan da Filistin'e sistematik bir şekilde gönderilmeleri devam etmekteydi. Mart 1948 tarihi içerisinde örneğin toplam 1782 Yahudi Muhacir'in Mağusa-Karaoğlu kampına getirildikleri görülmektedir

"03 Mart 1948-Hür Söz-s:1-

Yeni Yahudi Kafilesi Geldi

Evvelki gün Mağusa'ya gelen "Empire Ranfold" vapuru ile 800 erkek, kadın ve çocuk Yahudi Mağusa'ya çıkmışlardır. Mülteciler Karaoğlu kampında barındırılacaktır."

 

Diğer taraftan Filistin'deki çarpışmalarda ölenlerle ilgili bir istatistik bilgi düşüyordu gazete sayfasına. Kudüs çıktılı habere göre son üç aylık verilere göre, Filistin'deki çatışmalarda bu süre içerisinde ölenlerin ve yaralıların dört bini geçtiği belirtilmekteydi...

"04 Mart 1948-Hür Söz-s:1-

3 Ayda Filistin'de 4.000 Ölü Var

Filistin Arap ve Yahudi olmak üzere iki müstakil devlete ayrılması hakkında bundan 3 ay kadar evvel B. Milletler tarafından verilen karar neticesi ölenlerin ve yaralalanların 4.000'i geçtiği Kudüs'ten resmen bildirilmektedir."

Kıbrıs'taki Yahudi Muhacirler hikayesiyle birlikte yol alan Kıbrıs'taki Alman Esirleri konusunda da zaman zaman bazı haberlerle gazete sayfalarında karşılaşıyoruz. 1.000 kişiden oluştuğu belirtilen Alman Esirlerinin daha önce bazı haberlerde de paylaştığımız gibi, bir de futbolcu yanlarının sergilendiği, ada'daki bazı takımlarla futbol karşılaşmaları yaptıklarını biliyoruz. Bu karşılaşmalarla, anılarla veya Alman Esirleri hakkında maalesef şu ana kadar çok daha detaylı bilgiye ulaşamıyoruz gazete sayfalarında. Ama onların da bu ada'daki varlıkları, Kıbrıs Tarihi'nin içerisinde bu şekliyle yer almalarını da kaçınılmaz kılıyor. Ve işte bu haberde, Alman Esirleri'nin geleceğiyle ilgili planlar ortaya konuluyor.  

 

"04 Mart 1948-Hür Söz-s:1-

Kıbrıs'taki Alman Esirleri

İngiliz Parlementosu'nda yapılan bir görüşme esnasında bir suale cevab veren hükûmet sözcüsü, Kıbrıs'ta 1.000 Alman esiri bulunduğunu ve bunların önümüzdeki Ekim ayına kadar tamamen memleketlerine döndürüleceklerini söylemiştir."

Bu yazımızın başında verdiğimiz, Mart ayı içerisinde Mağusa'ya gelen Yahudi Muhacirler kafilesinin bir diğerinde ise 982 kişi yer almaktaydı. Haberde "Geçen Pazartesi" denilmektedir. Gazeteye baktığımızda 3 Mart'ın Çarşambaya denk geldiğini görüyoruz. Demek ki bu haberde kastedilen "Geçen Pazartesi" deyimiyle, söz konusu bu kafilenin 1 Mart Pazartesi ada'ya geldiği anlaşılmaktadır. Yazının başındaki "3 Mart" tarihli haberdeki "geçen gün" deyimiyle de, bu iki kafilenin aynı gün yani 1 Mart Pazartesi Mağusa'ya geldiği anlaşılmaktadır. 

 

"07 Mart 1948-Hür Söz-s:1-

Yahudi Kafilesi Geldi

Geçen Pazartesi günü 597'si erkek 334'ü kadın ve 51'i çocuk olmak üzere hepsi 982 kişi olan yeni bir Yahudi kafilesi Mağusa limanına gelmiş fakat havaların fena oluşundan karaya çıkamamışlardır. Dün bu kafile Mağusa'ya çıkmıştır."

 

 

Filistin savaşı içerisinde bir gerçeğin daha farkına varılıyor. İngiliz ordusundan kaçan askerlerin Yahudilere karşı Arap ordusuna katıldıkları gerçeği. Gazeteye düşmesinin nedeni aslında böylesi bur olayın "münferitlikten" çıktığı ve üç yüz gibi önemli bir sayıda yer almasıdır. Burada gizliden bir Yahudi düşmanlığının İngiliz ordusu içerisinde yer aldığı kanısı da oluşabilir...

 

"12 Mart 1948-Hür Söz-s:1-

Kaçak İngiliz Askerler Araplara İltihak Ediyor

Kudüsten bildirildiğine göre, İngiliz polisi Araplarla birleşmek maksadiyle işlerini terkeden üç İngiliz askeri yakalamışlardır. Yapılan tahkikattan sonra, kaçaklar Araplarla birleşmek için kaçtıklarını ve öldürülen İngilizler için intikam almak maksadiyle bunu yaptıklarını itiraf etmişlerdir.

Ayni habere göre 1946 Ocak ayından şimdiye kadar 300 kadar İngiliz askeri ve polisi kaçmış ve bunlardan yalnız 67'si teslim olmuştur.

Yahudi tedhişçileri sokaklara "cürüm için mahkûm edilmiştir" başlıklı ilânlar yapıştırarak kaçak bir İngiliz zabitini Ben Yehuda sokağındaki infilâktan mesul tuttuklarını bildirmişlerdir."

İnfilakların, sabotajların ardı arkası kesilmiyordu Filistin'de. Yahudi örgütlerinin yaptıklarına Araplar cevap veriyor, Arapların yaptıklarına da Yahudiler. Ve böylece arada birçok masum insanın da canına kıyılıyordu. İşte bu sabotajlardan biri de bu kez Araplar tarafından, Yahudi Azınlığı binasına gerçekleştirilmişti.

 

"13 Mart 1948-Hür Söz-s:1-

Filistin'de Umulmayan Bir İnfilak Daha!

Yahudi Azınlığı Binası Kısmen Tahrip Edildi

Kudüs'ten bildirildiğine göre, oradaki Yahudi Azınlığı binasında müthiş bir infilâk olmuştur. İçerisinde 500 kadar Yahudi'nin işlemekte olduğu bu bina kısmen yıkılmış ve 11 kişi ölmüş 89 kişi yaralanmıştır. Bu bina Yahudilerin bütün faaliyetlerinin merkezi olduğundan pek dikkatle muhafaza edilmekte idi. Bu vaziyete göre bugün Kudüs'ün hiç bir yerinde tam emniyette yaşamak mümkün değildir.

Yahudiler, Amerikan Konsolosluğu'na ait olan bir otomobili süren bir Arap şoförü tevkif etmiştir."