Vordo!

Serhat İncirli

Vordo kelimesinin anlamını açıklamak için uğraşmayacağım!

Bilenler, bilmeyenlere anlatsın!

Veya bilmeyenler, bilenlere sorsun!

-*-*-

Diyalog gazetesi dün manşetinden bir DNA araştırmasını yayınladı…

Bu araştırmanın çok sayıda benzeri daha önce de yayınlanmıştı…

-*-*-

Diyalog, Kıbrıslı Rum erkeklerin en az yüzde 70’inin “Yunan” olmadığını, tarihte ilk kez açıklanıyormuş gibi yayınladı; oysa bu bilinen bir gerçekti!

-*-*-

Kaldı ki, “Kıbrıslı Türk”lerle ilgili de benzer açıklamalar çoktur ama “Türk değiliz” anlamında bir etnik köken çıkacağı için pek yayınlayanımız yoktur!

-*-*-

Neyse!

Kıbrıslı erkeklerin etnik kökeninden çok; bugün “vordo” olanlarından söz etmek istiyorum…

Kıbrıs’ın neresinde – hangi etnik kökenden olursa olsun; hatta kendisini en ilerici partinin, en ilerideki sayanlar dahil; ciddi sayıda “vordo”muz bulunmaktadır!

-*-*-

Saygısız, kendini beğenmiş!

-*-*-

İki gündür Kuzey’den Güney’e geçiyorum…

Önce kızımı Larnaka Havaalanı’na götürmek için geçmiştim, dün de alış veriş ve Avrupa görme maksatlı bir keyif geçişi yaptım…

-*-*-

Öğle saatlerinde geçiş rahat…

Trafik pek sıkışmıyor…

Ben de o saatlerde geçtim…

-*-*-

Başıma iki olay gedi veya iki “vordoluğa” rastladım diyelim!

-*-*-

Türk tarafında iki görevli işlem yapıyor e haliyle iki şeritli bir araç akışı var…

Ama o saatte, geçiş az olduğundan, belki personel azlığından; kim bilir belki isteyerek, belki istemeden, Rum tarafından bu çift şerit teke düşürülüyor…

-*-*-

İki olan Kermiya – Metehan’daki Güney’e giriş barikatı teke düşürülmüş…

Barikatın dibinde trafik kulecikleri var, geçişe kapalı olduğu belli…

Zaten Rum geçiş noktasından Türk geçiş noktasına kadar tüm araçlar tek sıra dizilmiş…

-*-*-

Hoooop çok “vordo” bir sürücü, lüks aracıyla kapalı olan kapının yoluna hızla dalıyor…

Sürücü erkek!

Tam bir vordo!

En uca kadar gidiyora, sağa işret verip, kibar birine rast gelmiş olacak ki kendisine yer veriliyor ve üçüncü – dördüncü sıradan kuyruğa kaynağını yapıyor!

Plakayı kontrol ediyorum, “Kıbrıs Cumhuriyeti”…

Üç harfli!

Biz daha iki harfteyiz!

-*-*-

Hava da inadına ilk baharı atlamış, aniden yaza girmiş, sıcak bir yandan; “vordo”ların ikincisi öte yandan!

Bu kez, plaka KKTC’den!

Sürücü yine erkek!

Araç, en pahalılardan!

Benim lüks ve büyük arabam var, ben geçermcilerden!

Vordo işte!

-*-*-

O da nesi; bir de fukara otomobili; o da KKTC’den!

Çift harflilerden!

Taktik aynı!

En öne kadar hızla gidiyorlar; bir fırsatını bulup, sağa kaynak!

Beklemeden geçiş!

-*-*-

Demek ki neymiş?

Vordo olmanın etnik kökeni yokmuş!

Tıpkı faşist olmak gibi!

-*-*-

Geç be saygısız ahlaksız sıraya!

Herkes gibi sen de bekle!

Vordo!

Anlamaz ki!

Bir şey desen kavga da edecek!


Yalaka!

Sayfamızdaki öteki yazıda “vordo”ları yazdık…

Bu yazıda da “yalakaları” yazalım…

-*-*-

“Yalaka”, son dönemde siyasetimizde çok sık kullanılan bir “sıfat”…

Acıdır ama öyle!

-*-*-

Bir söz var; “yalakanın iyisi, efendisi osurduğunda derin nefes alır…”

-*-*-

Acı ama öyle!

-*-*-

Osmanlı tarihinden bir hikaye anlatayım…

Osurunca nefes almanın ötesinde bir yalakalık hikayesi…

-*-*-

Olay Padişah Deli İbrahim döneminde yaşanmış…

-*-*-

İddialara göre, Padişah Deli İbrahim, bir ilde paşa olarak görev yapan üst düzey bir askerin ya da o ilin eksi valisinin karısının çok güzel olduğunu öğrenmiş…

Tutturmuş, illa kadını istiyor…

-*-*-

Padişahım, olmaz, etmeyin, eylemeyin demişler dinletememişler…

-*-*-

İlin valisine haber salmışlar; “Padişah, İpşir Mustafa Paşa’nın karısı Peri Hatun’a vuruldu, alacak da alacak, O’nu haremine istiyor” demişler…

-*-*-

Ama bu olaya ilin Valisi Varvari Ali Paşa çok kızmış!

Koskoca paşanın karısı ya hu, padişah da olsa, bunu talep etmemeli demiş…

-*-*-

Haaa burada bazı tarihçiler ya da bazı kaynaklar, kendisinden karısı talep edilen paşanın o ilde - Sivas’ta görevli olduğunu bazıları ise Varvari Ali Paşa’dan önce Sivas’ta valilik yaptığını yazar…

-*-*-

Neyse!

Padişah emri – fermanı yayınladı…

Vali Varvari Ali Paşa, “olmaz öyle şey” diye kızdı ve kısa keselim padişaha karşı ayaklandı!

-*-*-

Akli dengeleri yerinde olmayan ve “Deli” diye anılan Sultan İbrahim, Sivas Valisi Varvari Ali Paşa'ya ısrarcı oldu ve kesinlikle İpşir Paşa'nın karısını haremi için İstanbul'a göndertilmesi emrinde diretti!

-*-*-

Varvari Ali Paşa, bu ahlaksızlık karşısında direndi hatta Padşiah2ı devirmeye karar verdi!

-*-*-

İlk başta Varvari Ali Paşa hükümetin askerlerini yendi… Bu arada İpşir Mustafa Paşa da ordusuyla Varvari Ali Paşa'ya katılmak istediğini belirtti ama bu bir oyundu… İpşir Mustafa Paşa’nın askerleri,  Varvari Ali Paşa'ya baskın yaparak ordusunu dağıttı…

-*-*-

Bu olayın canlı tanığı Evliya Çelebi, tüm ayrıntıları Seyahatname’sinde anlatmıştır…

-*-*-

İpşir Mustafa Paşa, kendi namusu için padişaha karşı gelen ve padişahın kanunsuz emirlerini dinlemeyerek isyan eden Sivas Valisi Varvari Ali Paşa'yı katleder…

Halk arasında da "Deyyus-ı Ekber" olarak anılır…

-*-*-

İpşir Paşa, Osmanlı tarihindeki en belirgin “yalaka”lardan biridir diyebiliriz…

Deyyus yalaka!

-*-*-

Aman dikkat edelim, makam – mevki uğruna yalakalık seviyesini en azından “osurunca derin nefes alma” noktasında koruyalım!


Yeşilköy… Karpaz’ın en verimli köylerinden biri… Adı gibi yem yeşil… Bu köyde, alçak orman arazisini katledip, mezarlık yapılmaya çalışılıyor… Bölge belediyesi, muhtarlık hatta köylülerin çoğunluğu buna destek verse bile; aslolan doğadır… Doğanın, ormanın korunmasıdır… Bu yanlıştan dönüleceğine inanmak istiyorum… Bu katliamı durdurun…