Vilayetleşme yolunda “egemen devlet” çığırtkanlığı

Cenk Mutluyakalı

Türkiye, Kıbrıslı Türkler adına karar alıyor, öncelik belirliyor, proje yapıyor, konuşuyor, eylem planı yapıyor.

Kim verdi bu yetkiyi?
Tatar!
Saner!
UBP elitleri!

Ne kadar abartılırsa söz, gerçek o oranda ufalıyor. Vilayetleşme yolunda “egemen devlet” çığırtkanlığı yapılıyor.

*  *  *

Başardınız (!)
İhaleleri Ankara’da açtılar, alkışladınız!
Dr. Küçük’ten bugüne tarihe şahitlik etmiş evinize “gecekondu” dediler, alkışladınız!
Kendi yolunuzun, kendi Meclis’inizin, kendi hastanenizin, kendi seçiminizin ne zaman ve nerede ve nasıl yapılacağına karar veremez oldunuz, alkışladınız!

Nüfus yığdılar, alkışladınız.
Talimat yağdırdılar, alkışladınız.
Yurttaşınızı kapı dışarı ettiler, alkışladınız.

Kurultayınızı bile yaptırmadılar, alkışladınız.
Çünkü müdahaleyle seçildiniz.
Çünkü seçilmediniz adeta atandınız.
Çünkü kendi insanınızı hedef gösterdiniz.

Çünkü elinizi verdiniz ne kolunuz kaldı ne gövdeniz…

*  *  *

Bir nefret dilidir tutturmuş gidiyorsunuz.
Irkçı-şovenist bir dil dışında başka da siyaset bilmiyorsunuz.
Öyle ya;
UBP kurultayı’na Rum-Yunan ikilisi müdahale etti (!)
Yol ihaleleri Atina’da çıktı (!)

Cumhurbaşkanlığı seçimi için Girne’deki otele karargahı Selanik’ten gelen ekip kurdu (!)
Yunan istihbarat teşkilatı KİP geldi, adayları tehdit etti (!)
Seçim öncesi üç parti başkanını Miçotakis çağırdı (!)
Ne demokrasi bıraktınız, ne kişilik; ne kimlik bıraktınız ne irade!

Kıbrıs çözümünü değil sadece Türkiye-Kıbrıs ilişkilerini de yaraladınız.
Devlet” dediniz “kabile”den beter ettiniz!
Umudu, siyasete güveni, toplumsal varlığımızı, başarabilme inancımızı batırdınız.

*  *  *

Bu toplum tarihte görülmediği kadar ayrıştı, gerildi, parçalandı.
Öyle sokaktan görüldüğü gibi Kıbrıslı-Türkiyeli, Kıbrıslı Türk-Kıbrıs’ta Türk, Kıbrıs-KKTC yurttaşı değil bu ayırım…
İrade ve ilhak ayrımı bu…
Yurt ve yurtsuzluk ayrımı…

Kendi ülkesini yönetmek isteyenler ile ada yarısını Türkiye’ye teslim edenlerin derin ayrılığı var ortada…

Bilgiye, kapasiteye, yurtseverliğe, barışa, evrensel değerlere ve dünyaya saygı bir yanda, diğer yanda sıradanlığın, çapsızlığın, sığlığın, köhneliğin, küflü milliyetçiliğin katmerlisi…

Burası Kıbrıs” diyenlerle “Burası Türkiye” diyenler arasında bölündü adanın kuzeyi, bölüne bölüne daralıyor hayat, yoruluyor insan…

*  *  *

İnsanın çıldırası geliyor…
Gelecek yok gelecek, farkında mısınız?
Öylece alkışlıyorsunuz!
Kendi sonunuzu…