Vicdani İşler Bunlar...

Dr Filiz Besim

 

Organ, Hücre ve Doku Nakli…  Böbrek nakli… Şikayetler… Uyarılar…

Geçtiğimiz ay çok tartışılan bir konuydu Doku, Hücre ve Organ Yasası. Uzun süredir yaklaşık beş yıldır üzerinde çalışılmış, Organ Yasası nihayet Meclis’ten geçmiş ve Cumhurbaşkanı’na imzaya gitmişti. Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği yasanın çıkması için büyük çapa sarf etmiş, Diyaliz Derneği, bir hasta derneği ve sivil toplum örgütü olarak toplantılar yapmış ve gerek siyasi iradeyi zorlamış, gerekse toplumsal bir farkındalık yaratmıştı. Bu yasayı bekleyen yaklaşık 100’e yakın böbrek hastamız var.

Bunun yanında ülkemizde çok popüler olan, sağlık turizmi yaptıklarını iddia eden, birçok tüp bebek merkezinin yasasızlık nenediyle denetlenememesi, hem Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği’ni ve hem de Sağlık Bakanlığı’nı sürekli çok ciddi zan altında bırakıyor. Hepimiz de biliyoruz ki, bu konudaki denetimsizlikten kaynaklanan sonuçların oluşturduğu spekülasyonlarla gerek kendi basınımızda, gerekse yabancı basında sürekli gündem konusu oluyoruz.

Şu andaki Doku ve Organ Yasamız çok yetersiz, hiçbir tüzüğü olmayan çağdaşlıktan uzak bir yasadır. Bu yasa ile bu işlemleri başlatmak aslında dünyanın korkulu rüyası olan Organ Tacirlerinin hedefi haline gelmektir. Ondan dolayı yeni Organ ve Doku Nakli yasası çok önemliydi. Yasa ile birlikte çok sıkı denetim sağlayacak mekanizmalar oluşturulacak, etik komite ve kontrol komitesi kurulacak ve sağlığın bu alanındaki eksiklikleri, sağlam yasalarla denetim altına alınarak çözülecekti.

NEDEN BEŞ YILLIK SÜRE?...

Hal böyle iken, yasa Cumhurbaşkanlığı’ndan geri döndü. Nedeni de şu: Bu yasa hali hazırda hizmet veren Tüp Bebek merkezleri dışında yeni bir organ nakli iznine, özel sektör için beş yıl sonra izin veriyordu. Cumhurbaşkanlığı bu maddeyi eşitlik ilkesine aykırı buldu ve Meclis’e geri gönderdi. Aslında beş yıllık süre tartışılabilir olsa da, bu maddenin konmasının nedenleri çok açıktı. Bu süre içinde denetime imkân veren tüzükler oluşturulacak, denetim, kontrol ve etik kurullar sağlam bir şekilde yürürlüğe girecekti.
Geçtiğimiz hafta içinde doktor meslektaşlarımızdan bize Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği’ne şikayetler gelmeye başladı. Saygın bir üniversite hastanemizde böbrek nakli yapılacak. Hastanemizin 2012’de bu konu ile algili alınmış izni de var. Elbette izin şu an var olan yasamıza göre verildi. Yasada altı çizilen konulardan birisi organ nakillerinin maddi menfaat sağlamaması şartını içermesidir. Yani alıcı ve verici arasında ticari bir münasebetin olmamasıdır.

HUKUK DEVLETİ MİYİZ, DEĞİL MİYİZ?..

Gelen şikayetler, böbrek alıcısın İsrail’li olduğu, vericinin ise Ukraynalı olduğuna dair… İsrail - Ukrayna ikilisi geçtiğimiz yıllarda Türkiye’de çok gündeme gelmiş ve organ ticareti ile ilgili ciddi polis soruşturmaları sürdürülmüştü. Yani İsrail- Ukrayna ikilisi aslında sabıkalı idi. Böbrek nakli İsrail’de akrabadan olduğu sürece zaten ücretsizdir. Bu durumda İsrailli hasta neden bizim ülkemizi tercih etsin?.. Türkiye’deki yetkililerle diyaloğa geçildiğinde, bu konu ile ilgili çok dikkatli olunması konusunda uyarıldık. Akrabalık evrakları öylesine profesyonel hazırlanabilirdi ki, bunu ancak polis ekipleri gerekli soruşturmayı yaparak çözebilirdi. Bunun üzerine Sağlık Bakanlığı ve Tabipler Birliği harekete geçti ve gerekli denetimleri ve uyarıları gerek hastane yönetimine, gerekse polisimize yaptı.

Şu andaki yasamız çok yetersiz olsa da, çağdaş dünya kurallarına uymak, en önemlisi de bir hukuk devleti olduğumuzu dünyaya kanıtlamak zorundayız. Ülkemizdeki gece kulüplerinde yapılan insan ticareti, kumar cenneti haline gelmemiz ve uyuşturucu konusundaki sabıkalarımız zaten bizi uluslararası arenada çok zor durumda bırakan konulardır. Böyle bir konunun üzerinde gerek biz hekimlerin, gerekse hastane yönetimlerinin ciddiyetle durması gerekir. Bu bir zorunluluktur.

VİCDAN İŞİ…

Tüp bebek merkezlerinde de organize ekipler tarafından özellikle eski Doğu Bloku ülkelerinden getirilen gencecik kızların yumurtalarının alındığı duyumları her gün bize ulaşmaktadır. Organ, Hücre ve Doku Nakli sağlıkta çığırdır, ama etik kurallar ve yasalar çerçevesinde yapıldığı sürece... Bu nedenle Meclis yasayı yeniden hızla Cumhurbaşkanına göndermeli ve Sağlık Bakanlığı da gerekli denetim tüzüklerini ve etik kurulları oluşturarak olmazsa olmaz bu hizmetin ülkemizde de çağdaş ülkelerdeki gibi verilmesini sağlamalıdır. Organ nakli Türkiye dahil birçok ülkede özele hemen açılmamıştır. Bunun da nedeni devletin denetim mekanizmalarını oluşturma konusundaki süre gerekliliğidir. Yoksa sağlığın özeli ya da kamusu yoktur. Sağlık her yerde kutsaldır ve bu tür hizmetleri veren kurumlarımızı gözbebeğimiz gibi korumak zorundayız. Kendisi de bir hekim olan Cumhurbaşkanımızın bu konuya gerekli duyarlılığı göstereceğinden hiçbir şüphemiz yoktur.