Uzaktan Eğitimi Kim Yapıyor?

Salih Sarpten

Uzaktan eğitim, öğrencinin ders için fiziki olarak hazır bulunmadığı uzaktan verilen öğretim… Başka bir tanımlamayla zamandan ve mekandan bağımsız eğitim…

Yukarıdaki tanımlara birçok kaynakta rastlamak mümkündür. O halde bir de “uzaktan eğitim ne değildir?” sorusuna kısaca yanıt arayalım. Uzaktan eğitim, öğrencinin sınıfta olduğu gibi ekran karşısında ders dinlemesini beklemek değildir. Uzaktan eğitim, öğretmenin tahta önünde anlattıklarını ekran karşısında anlatarak gerçekleştireceği bir öğretim de değildir. Uzaktan eğitim öğretmenin tamamen aktif, öğrenin ise tamamen pasif olduğu bir yapı hiç değildir…

Kısacası birbirine çok benzese de yüz yüze eğitim ile uzaktan eğitim birbirinden çok farklı, apayrı iki sistemdir.

Gelelim esas soruya: Uzaktan eğitimi kim yapıyor? Nasıl yapıyor?

İlk kapanma yaşadığımız Mart 2020’de de, yeni öğretim yılını yüz yüze olarak açamadığımız Eylül 2020’de de, okulları sadece 1 gün açabildiğimiz Ocak 2021’de de Eğitim Bakanlığı’ndan şu açıklamayla karşılaştık: “Okulları uzaktan eğitime geçiyoruz”.

İyi de kim geçiyor, nasıl geçiyor?

Örneğin; Bakanlığın tüm okullarına hizmet veren uzaktan eğitim merkezi mi var? Ya da tüm öğrencilerin ve öğretmenlerin uzaktan eğitim olanaklarından yararlanacakları bir yapı mı kurulmuş? Yoksa uzaktan eğitim için hazırlanmış öğretim programları, ders materyalleri ya da uygulama örnekleri var da onlar mı kullanılacak? Ne yazık ki bu sorularının tamamının yanıtı “hayır”.

Bunları öyle bir çırpıda olacak şeyler değil elbette ama 11 ayda arpa boyu yol gidememişiz. Peki ya bu işin mevzuatı… Yani uzaktan eğitim için mevcut mevzuat uygun mu? Devam/devamsızlık, ölçme-değerlendirme, denetleme-yönlendirme… Ya da mezun olma, sınıf geçme, kademeler arasında ilerleme… Yani yaptığımız iş yasal mı?

Peki ama kim yapıyor bu uzaktan eğitimi? Tabi ki öğretmenler…

Bugün için tüm okullardaki uzaktan eğitim uygulamaları okul idarelerinin ve öğretmenlerin inisiyatifine kalmış durumdadır. Öğretmenler kendi imkanları ve kendi bilgileri yoluyla uzaktan eğitim yapmaya çalışıyor. Kendi internetlerini, kendi cihazlarını, kendilerince rahat kullanabildikleri farklı yazılımlarla öğrencilerine ulaşma gailesindeler. Hatta kimi zaman birden fazla yazılım kullanarak…

Bana ulaşan bir öğretmenin şu cümlesi çok manidardır: “Kendi internetimi kullanarak sınıfla ‘Whatsapp’ üzerinden iletişim kurup, ‘Zoom’ üzerinden ders yapıyorum, ödevlerini de ‘Messenger’ üzerinden göndermelerini istiyorum. Bakanlık ise 700-800 kişilik okula 1 adet tablet gönderdiği için bize destek olduğunu sanıyor.”

Evet durum tam da böyle, en azından öğretmenin gözünde böyle: Bakanlığın yaptığı tek işlem öğrencilerin ekran karşısına geçip-geçmediğini istatistiki veri olarak toplamaktan öteye geçemiyor. Dahası bu veriyi de devam-devamsızlık olarak kullanma tartışmaları da gündemde. Oysa bu durum uzaktan eğitimin tanımına ters. Çünkü uzaktan eğitim dediğiniz şey, zamandan ve mekandan bağımsızdır. Uzaktan eğitimde öğrenicinin devamı, erkan karşısında olup-olmadığı üzerinden değil, performansı üzerinden ölçülür…

İşin en kötüsü de öğretmenlerin; yüz yüze eğitim için hazırlanmış öğretim programını, ders kitabını, sınavı, ödevi ve diğer bütün uygulamaları tek bir değişiklik yapmadan uzaktan eğitim uygulamalarında kullanmak zorunda kalmalarıdır. Çünkü bu durum ekran karşısında tamamen pasif öğrenciler yaratıyor. Verimsizliği öğretmen de öğrenci de veli de fark ediyor, biliyor ve ciddi anlamda motivasyonsuzluk yaşıyor…

Sözün özü, bir an önce tutarlı, kapsamlı ve bütünlük bir şekilde planlı uygulamalarla uzaktan eğitim kültürünü eğitim sisteminde etkin kılacak bir mekanizmaya, bu mekanizmayı kuracak bir yönetim anlayışına ihtiyacımız var. Yoksa eğitimdeki kayıplar her geçen an biraz daha fazla artacak ve gelecek yıllardaki etkisi bugünkünden çok daha büyük olacak. 


Anlayan - Gülmece

Müziğe Yetenekli Kim var?

Okul yöneticisi, telaşlı vaziyette sınıfa girer ve hemen sorar;

  • Müziğe yetenekli kimler var?

Sınıf içerisinden dört öğrenci el kaldırır... Öğretmen;

  • Aferin... Siz dördünüz aşağıya inip piyanonun taşınmasına yardım edin...

Bir Tavsiye    

Gençler; eleştirildiğinde ya da nasihat edildiğinde değil, birlikte bir şeyler yapıldığında uyum gösterirler. Sorumluluklarını tam anlamıyla yerine getirmesi sizin göstereceğiniz performansla ilgilidir. Siz ne kadar onu anlama ve onunla bir şeyler yapma konusunda çaba sarf ederseniz, o da o oranda başarılı olur.