KKTC’de, 23-29 Haziran tarihleri arasında 27 adet yangın çıktı. İtfaiye Müdürlüğü’nün yayınladığı rapora göre, bu yangınlar sonucunda 1 milyon 225 bin TL zarar meydana geldi.
Bahse konu rapora göre, yangınların muhtemel sebepleri: “Söndürülmeden atılan sigara izmariti, elektrik kaynaklı kısa devre, elektrik tellerinin birbirine temas edip yere düşen kıvılcımların kuru otları tutuşturması, aracın motor bölümünde oluşan mazot kaçağının sıcak aksamlara damlayıp alevlenmesi, spiral makinesinden çıkan kıvılcımların kuru otları tutuşturması, sönmemiş kömürlerin kuru otları tutuşturması ve şahıslar tarafından yakma.” olarak açıklandı.
Geçtiğimiz yıllarda, ülkemizde art arda yaşanan büyük yangınların üzüntüsü hala aklımızdadır. Son günlerde de, Türkiye’nin değişik bölgelerinde çıkan büyük yangınlarla mücadelede büyük zorluklar yaşanmakta, can, mal ve orman kayıpları hepimizi üzmektedir. Bu vesile ile, yangın bölgelerinde yaşayan insanlara geçmiş olsun demek istiyorum.
Aşırı sıcakların sürdüğü, yangın mevsiminin devam ettiği bu dönemde, yine ah vah demek istemiyorsak, tedbirleri elden bırakmamalıyız. Bu bağlamda, Ülkede, Mayıs ayı başından itibaren mutlaka yangın helikopteri konuşlanması gerekmekteydi. Fakat, Temmuz ayının ilk haftası bitmesine rağmen, Ülkemizde şu anda yangın helikopteri bulunmamaktadır.
Büyük bir yangının çıkması halinde, yangının söndürülmesi için, Türkiye’ den, İngiliz Üslerinden veya Güney Kıbrıs’ dan uçak ve helikopterin gelmesi beklenecektir. Halbuki, ülkede yangın helikopteri olsa, yangına müdahale çok daha erken olabilecektir.
Maalesef, her yangın felaketi sonrasında, ülke basınında yangın helikopteri konusu gündemin başında yer alıyor. Fakat, daha sonra unutulup gidiyor. Ta ki, yeni bir yangınla karşılaşana kadar.
KKTC’ de büyük yangınlar çıktığı zaman, Türkiye’den talep edildiği taktirde, helikopter veya uçak gelmektedir. Fakat, bazen Türkiye’de de eş zamanlı yangınlar olduğu zaman, gelmeleri gecikmekte ve yangınların söndürülmesi, çok daha uzun sürmektedir.
Helikopter kiralanması veya Türkiye’ den helikopter görevlendirilmesi, sadece yangın çıktığı zaman olmamalı, helikopterin, özellikle yangın mevsiminde, devamlı olarak ülkemizde konuşlandırılması gerekmektedir.
Yangın helikopteri, yangın mevsiminde burada devamlı konuşlandırılamıyorsa, yangın felaketlerini yaşamaya devam edeceğiz. İhmal ve tedbirsizlik nedeniyle çıkan yangınlar yüzünden, binlerce ağacımız yok oluyor. Bu felaketlerden ders almamız gerekirken, maalesef kimse ders almıyor.
Ülkemizde, ayni bölgelerde, pek çok defa büyük yangınlar çıkmaktadır. Bundan dolayı, bu bölgeler için, özel yangın ve müdahale planları yapılması şarttır. Aksi halde, her yangından sonra ağlamaya devam ederiz.
Yangınları söndürmek kadar, yangın çıkmaması için alınması gereken tedbirler de çok önemlidir. Bunlara, aşağıda değinmek istiyorum.
Orman Dairesi ve diğer merciler tarafından tüm ormanlık alanlarda ihtiyaç varsa, yeni yangın emniyet şeritleri yapılması ve mevcut olanların de geliştirilerek, temizlenerek amaca uygun duruma getirilmesi gerekmektedir.
Ülkemizde, ormanların gözetlenmesinde sorun vardır. Bu nedenle yangın gözetlemek için termal kameralar ve uygun mesafelerde yangın söndürme aracı bulunması çok önemlidir. Yangınlara erken müdahale etmek, büyümesini engelleyecektir.
Ancak, uzaktan gözetleme veya erken uyarı sistemlerinden Orman Dairesi faydalanamamaktadır. Mevcut gözetleme kuleleri ise, personel yetersizliği nedeniyle tam kapasite ile kullanılamamaktadır. Ayrıca, yangın esnasında sevk ve idarede büyük sorun vardır. Bunu yetkililer de ifade etmektedir.
Yol kenarlarının temizliği düzenli olarak, Belediyeler ve Karayolları dairesi tarafından yapılmalıdır. Elektrik trafolarının çevreleri titizlikle temizlenmelidir. Ormanlık alanlardaki elektrik hatlarına yönelik tedbirler de süratle alınmalıdır.
Orman dairesine, işçi, memur, ekipman, yangın aracı ve iş araçlarını kullanacak personel takviyesi yapılmalıdır. Orman Dairesi’ndeki mevsimlik işçilerin, yangın konusunda eğitilmeleri gerekmektedir.
Amatör kişilerle bu mücadele sürdürülemez. Mevsimlik orman işçileri alımı, siyasi rant amacıyla kullanılmamalıdır. Yangınla mücadele, profesyonel veya eğitimli personelle yapılmalıdır.
Yangın ile karşılaşıldığında, panik yaşamadan organize olmak ve yangının söndürülmesine hız katmak için, kalıcı bir yangın hareket merkezi yönetiminin oluşturulması olmazsa olmazdır.
Yanan ormanların maddi ve manevi maliyeti, alınacak tedbir, personel ve ekipmanın maliyetinden çok daha fazladır. Yukarıda değindiğim yangın tedbirlerini alabilirsek, yangınların bir çoğu başlamadan önlenecektir.
Ülkemiz ormanlarını koruyamazsak, gelecek nesillere karşı da büyük bir suç işlemiş sayılacağız. Yangınlarda, oksijen deposu binlerce ağacımızı, bitki örtüsünü, hayvanı ve eko sistemi de kaybediyoruz.
Sonuç olarak, yaşadığımız yangın felaketlerinden ve yapılan hatalardan ders almalıyız. Yangın helikopterini, yangın söndürme ekiplerini, araç ve teçhizatlarını hazırlamayan, gerekli tedbirleri almayan, bütün yetkililer de, sorumlu olarak mutlaka hesap vermelidir.