UBP-HP TUMBA

Sami Özuslu

Eskiden 'UBP tumba' sloganı çok atılırdı. 1974 sonrası Denktaş-UBP sultası vardı. Muhaliflerin seçim dönemlerinde en çok kullandığı sloganlardan biriydi bu.
'Tumba' kelimesini sormuştum bir süre önce Sabah Kahvesi'nde, birçok izleyicinin aklına UBP gelivermişti. Yanıtlarda 'UBP tumba' çoğunluktaydı.
Bu günlerde slogan değişti. Şimdi 'UBP-HP tumba' oldu.
İki nedeni var.
Birincisi, Mayıs ayında hem 'uzaktan kumanda' ile ve hem de
'Cumhurbaşkanlığı pazarlığı' ürünü olarak kurulan hükümet daha bir sene dolmadan bütün kredisini yitirdi. Ortada hiçbir düzgün icraat yok.
'Türkiye'den hemen ve kolayca para almak' gibi -aslında utanılacak-lakırdılarla hükümete geldiler ama onu bile beceremediler. Para bulamayınca şimdi gözlerini özel sektör çalışanının birikimlerine çevirdiler.
İkinci sebep ise şu: Hükümet ortakları arasında hiçbir düzeyde güven, görüş birliği ve de saygı kalmadı. Ne İmar Planı konusunda ortak düşünceleri ve hedef birlikleri var, ne Yurttaşlık Yasası meselesinde, ne karayollarında, ne de eğitimde... Bir de seçim var tabii..
Bu yüzden UBP-HP pek yakında tumba...

*  *  *

Kudret Özersay'a yakın arkadaşları demişler ki "Seçimde aday olmazsan HP tamamen piyasadan silinecek. Gir, belkİ yüzde 5-6 oy alırsın da bu bir sonraki seçimlerde partiye bir iki vekil kazandırabilsin."
Yalan mı, doğru mu bilmem. Böyle telkinler geliyormuş etrafındakilerden
Özersay'a...
Akla yatkın bir yaklaşım bu, zira aday olmayınca -ne kadar kaldıysa- oylarınız bir yere emanete gider. Geri döner mi de bilinmez.
Kudret Özersay seçimde şahsen büyük bir hezimete uğrayacağını biliyor, anketler de bunu söylüyor. Çok hayal kurduğu Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda son iki aydır kafası karışık. Şimdi yeniden niyetlenir gibi olduğu anlaşılıyor. Belki de partiyi kapanma noktasına gelmekten kurtarma dürtüsüyle yeniden adaylık düşünmeye başlamış olabilir.
Lakin bu halde aday olsa sonu fecaat. Bu yüzden bir atraksiyona ihtiyacı var.
Ne olabilir?
Bence UBP-HP tumba...

*  *  *

Geçen hafta yazdım. Dün Özersay'ın açıklamalarının satır aralarını okuyunca bu hükümetin 3 vakte kadar bozulabileceğinin sinyalini daha net aldım.
Bir vesile yaratıp hükümetten ayrılmak...
Özersay'ın 'atraksiyon'u bu olabilir mi?
Olabilir.
Son dönemde kriz konuları biriktiriyor.
Mağusa-Yeni Boğaziçi-İskele İmar Planı bir gerekçe...
Karayollarına bütçe meselesi bir diğer bahane...
Şimdi buna 'münhalsiz istihdam'ı da ekledi.
Aba altından UBP'ye tehdit mesajları veriyor.
Diğer yandan da "Yok canım, seçimde ikimiz de aday olursak bu hükümet krizine sebep olmaz" diyor.
Tipik Özersay halleri...
Dörtlü koalisyon için de son güne kadar "Hükümette sorun yok" dememiş miydi?
Eh, şimdi de böyle.
UBP-HP tumba...

*  *  *

Tatar cephesinde durum ne peki?
Ersin Bey çok istediği Başbakanlık koltuğuna oturdu ama hiç rahat olmadı. Şimdi bir üst koltuğa da göz koyunca, parti içinde birçok kesim ellerini ovuşturmaya başladı. Hormonlu anketlere bakmayın siz, sandık
Tatar'ın uykularını kaçırıyor. Biliyor ki asıl sorun UBP içerisinde...
Bu yüzden HP ile hükümeti bozmadan, seçime Başbakan koltuğunda girmek ilk hedefi. Düşerse biliyor ki parti başkanlığından gidişi de hızlanacak.
Ama HP'nin 'mızırlıkları'nı nasıl savuşturacak, kendisi de bilmiyor.
Parti örgütü ile ortağı arasında sorunlar yaşıyor.
Ayşegül Baybars UBP örgütünce neredeyse 'istenmeyen şahıs' ilan edildi.
Özellikle İmar Planı konusunda...
Tolga Atakan'ın kah Maliye Bakanı ile kah Çalışma Bakanı ile para konusunda sürtüşmesi ve 'hükümet arkamda durmuyor' mealinde ağlamaklı beyanatları ile kulak fısıldamaları UBP tavanında da rahatsızlık konusu...
Tatar tarafından 'kandırılmışlık' psikolojisindeki Özersay'ın halleri de malum...
Bu koşullarda UBP de ansızın bir 'atraksiyon' içine girebilir.
Ankara ne der bu işe bilmem ama...
Bu film yakında kopar.
Toplum ne mi ister?
UBP-HP tumba!