Tutsaklık değil özgürlük

Cenk Mutluyakalı

 

- ‘Söz konusu devletse’ denmişti…
Değilmiş…
- ‘Bayraksa….’
- ‘Bavullar, gemilerse….’
- “Hainler, Rumcularsa...”
Yok yok!..
Bilemediniz ne yazık...
Üstelik fark edemediniz bu ‘zihniyet’ mezarda şimdi...

***

Yani “hamaset” tutmuyor...
Tutmadı...
Tutmayacak artık kolay kolay...

***

Bu ‘köhnemiş’ zihniyette isyan edenler belirledi sonucu...
Korku dağları yaratmak istediler, yıkıldı, altında kaldılar.
‘Semboller’ üzerinden masallar okumak istediler, sıktı!..
Nefret söylemleri ekşidi, koktu.

***

Gençler anlamıyor dahi bu ‘sözleri’…
Yani dağdaki bayrak üzerine döktüğünüz dil kadar keşke bu yurtta bilim üretilmesi, yeteneklerin dünyayla buluşması,  yarınların aydınlık olması için kılınız kıpırdasaydı....

***

Bu seçimi ‘tutsaklık’ değil ‘özgürlük’ kazandı…
Ne ‘partiler’e tutsak olmak istiyor yığınlar, ne de ‘tarihe’…
Ne ‘korkulara’ tutsak olmak istiyor, ne de ‘tutarsız’ siyasete…
Ne ‘egolara’ tutsak olmak istiyor, ne de ‘bencilliğe’...
Ne ‘dün’e tutsak olmak istiyor, ne de ‘şövenizme’...
Çok daha fazla özgürlük istiyor...
Çok daha fazla samimiyet...
Çok daha fazla ‘dünya’ istiyor...

***

Öyle böyle değil, çok ciddi bir farkla kazandı “Akıncı’nın temsil ettiği zihniyet” bu seçimi....
İlk tura oranla üçe katladı oy oranını, Akıncı!..
“Şimdi yüreklerimizi yüreklerimize katmak, şimdi kenetleme zamanı” demiştik ya...
Evet, kenetlendi bu ülkenin yarınlarını federal kültürde, barışta, ‘ortak iyi’de görenler...
Yeni bir dönem...
Her anlamıyla yeni bir dönem...
Ve bir devrin de sonu...
Umarım ki....