TÜRKİYE’NİN AMBARGOSU

Sami Özuslu

Bakın Elyeli patates üreticileri ne diyor?
“Ürettik ama elimizde kaldı. Satamıyoruz. Ne Güney’e, ne de Türkiye’ye…”
‘Salon tipi’ milliyetçiler ambargoyu sadece Rum Yönetimi uygulasaydı açacaklardı ağızlarını, yumacaklardı gözlerini…
‘Mozaik’ meselesinde olduğu gibi…
Dışişleri Bakanı Kudret Özersay da tweet atardı herhalde, “Bakın bu Rumlar patatesimizi bile almıyorlar, nasıl çözüme gideceğiz” diye…
UBP’si, DP’si sıraya girer, ‘Domuzdan post…’ diye başlayan cümleler kurarlardı.
Hele ayrımcılık üzerine kurulmuş, asker kaçağı vekiliyle meşhur, sırtını Ankara’ya dayamış ‘yeni parti’ 40 gün 40 gece eser yağardı.
Ama sustular.
Çünkü patatese sadece Güney pazarı değil, Kuzey pazarı da kapalı!
Yani Türkiye…

*  *  *

KKTC’de ambargolardan şikayet edenler Türkiye’nin ambargolarına ses etmezler hiç…
Oysa ticarette de, sporda da en büyük ambargoyu uygulayan Türkiye’dir.
Milyon kez yazıldı, söylendi. Kıbrıs Cumhuriyeti’ni ‘tanımayan’ Türkiye, ‘tanımadığı’ Kıbrıs Cumhuriyeti takımlarıyla maç yapmaktan hiç geri durmaz.
Kıbrıs Cumhuriyeti’ni ‘tanımayan’ Türkiye, ‘tanımadığı’ Kıbrıs Cumhuriyeti’nin sporcularını bireysel veya takım oyunlarına katılmaları için Türkiye’ye davet etmekten de hiç geri durmaz.
Kıbrıs Cumhuriyeti’ni ‘tanımayan’ Türkiye, ‘tanımadığı’ Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bayrağını Türkiye’de dalgalandırmaktan da geri durmaz. Hem de hiç.
Ama Türkiye KKTC’yi ‘tanır’. ‘Tanır’ ama bir tek ‘dostluk maçı’ için bile Türkiye takımlarını ‘tanıdığı’ KKTC’ye göndermez.
Türkiye ‘tanıdığı’ KKTC’nin takımlarını Türkiye’ye davet edip bir ‘antrenman maçı’ oynamaz.
Neden?
Çünkü uluslararası hukuk böyle gerektirir.
Türk takımlarının gözü ‘uluslararası müsabakalardan dışlanmayı’ yemediği için ‘reel politik’ neyi gerektirirse öyle davranırlar.

*  *  *

Ticarette ise ‘reel politik’ ya da ‘uluslararası hukuk’tan farklı bir ambargo vardır.
İşin özü çok basittir: Türkiye’de ilgili çıkar grupları kendi sektörlerini ‘koruma’ altında tutmak için ‘ithalat’ta bin bir zorluklar çıkarırlar.
Patatesin başına gelen de budur.
Şekerleme üreticisinin başına gelen de budur.
Rakının başına gelen de budur.
Süt ürünlerinin başına gelen de budur.
Bunları ilgili sektörlerin temsilcileri bile alenen seslendiremiyorlar ama…
‘Türkiye kızar’ çünkü…
‘Elçilik küser’ çünkü…
‘Yardım Heyeti fırçalar’ çünkü…
‘Ambargo’ meselesinin bir yüzü de budur.
‘Değil’ diyen varsa, lütfen ‘mesele’nin ne olduğunu anlatsın da öğrenelim!