Töre’nin ‘sarhoş hatası’!..

Meltem Sonay

Benzin faturalarının ardından Meclis Başkanı Teberrüken Uluçay’ın açıkladığı, şoförünün ‘fazla mesaisi’ ile gündeme gelen Meclis Başkan Yardımcısı Zorlu Töre, Uluçay için kullandığı ‘sürekli sarhoş geziyor’ ifadelerinin hata olduğunu kabul etti.

Genç TV’de Baykan Gürses Özdağ’ın sorularını yanıtlayan Töre, o ifadeyi ‘öfke anında’ söylediğini belirtti, ‘hata ve fazla’ olduğunu kabul etti.

“Ben her yere gidiyorum, temsil noktasında her yerde varım” diyen Töre, Meclis Başkanı’nı bu kez ‘başkanlık odasında görev yapmakla’ suçladı…

Kendisinin ‘Meclis Başkan Yardımcısı olarak Erenköy’den Mağusa’ya tüm bölgelerdeki etkinliklere katıldığını söyledi, Uluçay’ın ‘Hiçbir yere gitmediğini’ söyledi.

Zorlu Töre, ‘makam aracı’ ile bir yere gittiğinde muhalif bazı kişilerin ‘gözlerinin büyüdüğünü, dişlerinin titremeye başladığını’ söylerken, etkin bir kişi olduğu için propaganda yapıldığını da savundu.

Töre, yüklü benzin faturaları ve şoförünün mesai saatlerine karşın hız kesmeyeceğinin de altını çizdi:“Kısıtlamaya gitmeyeceğim, bundan sonra daha fazla da gideceğim. Ben düğünlere, cenazelere, kültür sanat festivallerine gidiyorum, beni suçlayanlar yaptıklarımın %5’ini yapsınlar istifa etmeye hazırım”.

 


BEYZBOL SOPASI MESELESİ

Manavoğlu:  LAÇKA OLDUK

Sosyal medya hesabında paylaştığı ‘beyzbol sopası’ ile son günlerin en çok tartışılan Milletvekili olan Gülşah Sanver Manavoğlu, ülke güvenliği adına yine dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

BRT’de Levent Kutay’ın konuğu olan HP Milletvekili Gülşah Sanver Manavoğlu, bazı şeylerin fazla serbest bırakıldığını söyledi, eskiden üzerinde fazla parası olmayanların dönüş bileti olsa dahi ülkeye alınmadığını anımsattı, “Eskiden kötü değildi, son on yılda laçka olduk, önüne geleni sokar olduk” ifadelerini kullandı.

‘Meşhur’ sopa paylaşımını ile ‘güvenlikle ilgili konuların daha hızlı ele alınması için hükümete destek atışı yapmak istediğini’ de söyleyen Manavoğlu, “Benim ne demek istediğimi anlayıp bana destek verenler de olduğu için konuyu uzatanlar da oldu” şeklinde konuştu.

Yanında bu tür bir alet taşımak yasal olmadığı için ‘arkadaşlarının tavsiyesi ile’ paylaşımını kaldırdığını da belirten Manavoğlu, “Silmem gerekirmiş gibi düşündüm, yasal olmadığı için daha fazla değişik bir şeye sarmasın diye sildim” dedi.

Manavoğlu, “10 yıla çöken bir sistem var, bu sistem daha güvenli hale getirilmeli, yurt dışından bize çocuklarını öğrenci olarak gönderen aileler var, güvensizlikle anılırsak bizim için iyi olmaz” ifadelerini de kullandı..


BİR YORUM

Boykot, saf, kamp!

Sosyal medyanın hayatımıza girmesi, hatta hayatımızın ta kendisi olması ile birçok şeyin değişmesiyle biz de değiştik…

Biz öfke, bir sinir… Bir isyan, bir kışkırtma hali!..

Herkesin her konuda özgürce fikir beyan etmesi çok güzel de, bu kavga, bu çatışma, bu kamplaşma çok fazla değil mi?

Başta yazsam da konuyu boykota, safa getirecek değilim aslında… Derdim bu ‘saflara ayrılma hevesi’, ‘kışkırtma telaşı’… Ne geldiyse bunlardan gelmedi mi oysa başımıza?..

‘Saf tutalım’ da ayrılalım mı, ‘Kamplaşalım’ da çatışalım mı yani? Nedir gaile, ve neye hizmet eder bu şekilde?.. Ya ters teperse?..

Bir saf tutacaksak iyilikten, kamplaşacaksak hoşgörüden yana olsun ne olur…


ALINTI

ALINTI: Bugünkü Meclis önündeki grev ve eylemde yaşanan bir diyaloğu yorumsuz bir şekilde aktarmak istiyorum. Yoldan geçen Türkiye göçmeni bir kadın yanındakine “Ben de sandım ki halk geldi. Meğerlim 
memurmuş” der ve yürümeye devam eder. (Hasan Yıkıcı)