“Toplum” Merkezli Eğitim

Salih Sarpten

Dün 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü idi... Ancak ne yazık ki bizim ülkemizde eğitim bakanı “eğitim sistemi tıkandı” diyerek yaklaşık 2 hafta önce istifa etti. Dahası henüz yeni bir eğitim bakanı da atanmadı…

  “Eğitim sistemimizdeki bu çözülemez kördüğüm nedir? Neden eğitim hep sorunlarla, sıkıntılarla dolu geçiyor? Neyi yanlış yapıyoruz?”

Çağdaş eğitim sistemlerinde yapılanlar nedir diye eğitim literatürünü şöyle bir karıştırınca, karşıma bir makale çıktı: “En İyi Eğitim Sistemleri Neyi Doğru Yapıyor?” ilgiyle okumaya başladım. İşte bu makalenin ilk paragrafı:

“50 yıl önce hem Güney Kore hem de Finlandiya berbat birer eğitim sistemlerine sahipti. Finlandiya, ekonomik olarak Avrupa’nın üvey evladı muamelesi görme riski yaşıyordu. Güney Kore ise iç savaştan harap olmuş durumdaydı. Ancak son yarım yüzyılda hem Güney Kore hem de Finlandiya, okullarında büyük bir dönüşüm gerçekleştirdi ve şimdi her iki ülke de uluslararası olağanüstü eğitim sonuçlarının tadını çıkarıyor.”

Birbirleri ile taban tabana zıt olan bu iki eğitim sisteminde ortak olan ne vardı? Acaba bu ülkeler neyi doğru yapmıştı?

Kalabalık sınıflar, daha çocukluk döneminde başlayan katı sınavlar, öğrencilerin yetenekleri değil, çalışma performanslarının dikkate alınması gibi açılardan Güney Kore eğitim sistemi, bizim eğitim sistemimize çok benziyordu… Yine tıpkı bizde olduğu gibi Güney Koreli çocuklar yıl boyunca hem okulda hem de özel öğretmenlerle ders yapıyor. “Eğer çok çalışırsanız, yeterince zeki olabilirsiniz” inancı hakim kılınıyor…

Finlandiya eğitim sistemi ile bizim eğitim sistemimiz arasında bir benzerlik bulmak olası değil. Zaten eğitimcilere göre Finlandiya Eğitim Sistemi ütopya olacak kadar benzersiz… Finliler, en önemli öğrenmenin sınıf dışında gerçekleştiğine inanıyor. Örneğin Finlandiya’da hiçbir çocuğu okula annesi veya babası götürmüyor. Tüm çocuklar, (evet yanlış okumadınız tüm çocuklar) evlerine en yakın okula, yerel yönetimlerin işlettiği toplu taşıma veya okul araçlarıyla gidip-geliyorlar. Anne-baba neredeyse hiçbir şeye karışmıyor. Okuldaki derslerin seçilmesinden, hangi programda ilerleyeceğine kadar birçok konuya öğrenci kendi karar veriyor. Başka bir ifadeyle okul sadece eğitim hizmeti değil, sosyal hizmette sunuyor. Finlandiya okullarının temel amacı kişilik kazandırmak…

Peki, ama bu iki ülke arasında ortak olan ve biz de olmayan şey nedir? Yanıt çok basit: “Toplum”… Toplumların sahip olduğu kültür ve değer yargıları, taban tabana zıt bu iki ülkenin eğitim sistemini birleştiriyor ve en tepedeki eğitim sistemleri haline getiriyor…

Bu iki eğitim sisteminin merkezinde “toplum” var. Hani biz, “öğretmenler bakanlığın mı, sendikanın mı, okulun mu?” tartışmasını yaparak sistemi tıkıyor, sonra da “öğrenci merkezli eğitim” yaptığımızı söylüyoruz ya… İşte bu ülkeler bunların dışındaki esas görmüşler… Eğitimin merkezine “toplumu” koymuşlar…

Finlandiya ile Güney Kore toplumlarının bir diğer temel özelliği de; “öğretmenlere ve akademik başarılarına gösterilen derin saygı.” Bu nedenle öğretmenlerin yetiştirilmesine, hizmet içindeki gelişimine ve ortaya koydukları performansı artırmaya yönelik yoğun, tutarlı ve kararlı politikalardan taviz vermiyorlar…

Sonuç… Eğitim sistemi dediğiniz şey, sadece öğretmen, sadece öğrenci ya da sadece müfredat değil. Eğitim sistemini, o ülkenin kültürü yaratıyor… Yani toplum…

--------------------------------------------------------


Buraya Dikkat

 

5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü

Nitelikli Eğitim; Sürdürülebilir Barış ve Refahın Temelidir” ana temasıyla 5 Ekim Dünya Öğretmen Günü kutlanıyor…

Üç eğitim sendikası (DAÜ-SEN, KTÖS, KTOEÖS) Eğitim Enternasyonali’nin “Nitelikli Eğitim İçin Birleşin” kampanyasına dikkat çekerek, “nitelikli öğretmen”, “nitelikli eğitim araçları ve kaynakları” ve “nitelikli ortamlar” unsurlarını bu yılki kutlamalarda öne çıkartıyor.

Ayrıca BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’a iletilmek üzere, bazı iletişim bilgileri paylaşılarak; herkesin için nitelikli eğitim sağlanması, eğitim için 2015 sonrası kalkınma hedeflerinin belirlenmesi ve tüm kız çocuklarının okullaşması adına küresel bir kampanya başlatılması için talepte bulunulması isteniyor…

Tüm öğretmenlerimizin 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü kutlu olsun…

---------------------------------------------------------------


Gülmece


Sıkıntıyı Kim Çekti?

Arkadaşları İngiltere'ye gidip, dönen Temel'e sorar:
- İngilizce bilmiyorsun, İngiltere'de çok sıkıntı çektin mi?"  diye sorar. Temel cevap verir:
- Hayır, ben hiç çekmedim… Sıkıntıyı asıl İngilizler çekti..."