Meclis’e “iki devletli çözüm” kararı götürelim!
Neden?
CTP karşı çıksın, Tufan Erhürman’ı hain ve Türkiye düşmanı ilan edelim ve seçim kazanalım!
-*-*-
Peki KKTC Devleti’nin kuruluş bildirgesi falan ne olacak?
Kimsenin umurunda değil ki!
İtibar ve paradan daha mı önemli?
Yaaaaa…
-*-*-
Ayrıca söyleyecek hiçbir şeyimiz kalmadı!
Bir timsah kuyruğu tutmak dışında beş yılda hiçbir şey yapamadık ki!
Türki devletler bile bizi sattı!
Ama yine Azerbaycan üzerinden son bir defa şans deneyelim, kendisi buraya gelemiyor ama İlham Aliyev ile bir fotoğraf çekelim, Hulusi’ler, Süleyman’lar işe yaramadı belki İlham işimize yarar!
O da olmazsa, son şans Tayyip Bey!
Gelmez mi?
Geliiiir!
-*-*-
Söyleyecek hiçbir şeyleri kalmadığı için sürekli saçmalıyorlar!
Mesela bir tanesi Güzelyurt verilemezlerden girdi, toprak tavizi olmazlardan çıktı!
Öteki, Türk uçaklarının barış için, Yunan uçaklarının ise savaş için uçtuğunu söyledi!
-*-*-
Haaa bir de Rumlarla asla anlaşma olmaz!
Çünkü silahlanıyorlar!
-*-*-
Anladım!
Siz ayrı – eşit ve egemen devlet kurduğunuzda, Rumlar silahlanmayı bırakacak mı?
Ayrıca sizinle federasyon kurmayı bile zul ve zor görenler, ayrılmanızı nasıl onaylayacak?
Onaylamazlarsa ne yapacaksınız?
Vuracak mısınız?
İsrail gibi mi?
-*-*-
Ve size hala inananlar olmasına – yüzde 30 da olsa oy alacak oluşunuza doğrusu akıl erdiremiyorum!
-*-*-
Bu arada ansızın aklıma takıldı; Ersin Tatar Atatürkçü mü?
Bilmem!
Birden bu geldi aklıma!
Nazım Çavuşoğlu da tabii ki!
-*-*-
İkisi de Atatürkçü’ydü değil mi?
En azından biliyoruz ki Sibel Tatar Atatürkçü – laik bir Türk kadınıdır!
-*-*-
Nazım tertibim, televizyona çıkalım ve bu meseleyi konuşalım mı?
Yoksa, başörtülü seçmenden çekiniyor musunuz?
-*-*-
Bunların dincilikleri, Atatürkçülükleri, laiklikleri bile “belirsiz!”…
Neyse!
Umut: Erhürman
Kıbrıs konusuyla alakalı görüşlerine katılmasam da, saygı duyduğum bir meslek büyüğüm, Hulusi Akar’ın “Kıbrıs Türk Devleti” isim önerisini, “düşünce özgürlüğü” olarak gördüğünü beyan etti!
-*-*-
Bence de Türkiye Cumhuriyeti veya başka bir devletin vatandaş ya da siyasilerinin, Kıbrıs ile ilgili görüş beyan etme hakları elbette vardır!
-*-*-
Hatta bana göre, Hulusi Akar ya da Süleyman Soylu gibi “yaşamları” çok dedikodu malzemesi olabilen kişilerin veya her hangi bir kişinin KKTC’ye gelip, “şu adaya oy verin” demelerine da çok da sıkıntı yaratılması inancında değilim!
-*-*-
Ancaaaaak, mesele nedir?
Mesele, Süleyman veya Hulusi dilediğini söyleyecek; seçmene akıl verecek, düşünce özgürlüğü diye kabulleneceğiz ama “Kıbrıs Sosyalist Partisi”nin Cumhurbaşkanı Adayı Osman Zorba veya parti Genel Sekreteri Mehmet Birinci, “işgal var” dediğinde sansürleyecek miyiz?
-*-*-
Eğer Süleyman, Tayyip, Hulusi, Mulusi veya her hangi birisi seçimlere her türlü müdahaleyi yaparken “düşünce özgürü” ise o zaman Osman, Mehmet ya da Serhat da “evet işgal vardır” demekte özgür olmalıdır!
-*-*-
Eğer her türlü “müdahaleciye” kucak açar ve müdahaleyi “özgürlük” diye satmaya çalışırken, “işgal vardır” diyeni susturmaya çalışırsan, o zaman aklı çalışan herkes, “işte işgal budur” demez mi?
-*-*-
Bu “tabu” kelimeyi ısrar ve inatla Tufan Erhürman’ı vurmak maksadıyla sık sık kullanıyorlar!
-*-*-
Bir tarafta “İşte CTP’liler, Anavatanımıza işgalci diyorlar” deyip, sosyal medyada yalan haber yayıyorlar…
-*-*-
Öte tarafta, “CTP Türkiye’ye işgalci demiyor, Tufan Türkiye’yi işgalci diye suçlamıyor” diyerek, bilerek veya daha fazla bilmeyerek rakibine çalıştığını anlamayanlar ya da anlayıp da bunu sürdürenler var!
-*-*-
Tufan Erhürman’ın tüm konularla ilgili siyasi görüşlerine katılmak mümkün mü?
Doğru bir şey mi?
Kesinlikle değildir!
-*-*-
Tufan Erhürman “şeyh”, O’na oy verecek olanlar da “mürid” değildir!
-*-*-
Erhürman, son beş yılda kaybettiğimiz her şeyin tekrar kazanılması adına son derece ciddi büyüklükte bir umuttur…
Saygıyla…
Kıbrıs’ın eski cumhurbaşkanlarından Glafcos Clerides’in kızı Katie Clerides yaşamını yitirdi…
-*-*-
Gerçek bir Kıbrıs ve barış sevdalısı olan 76 yaşındaki Katie Clerides, özellikle Annan Planı döneminde “evet” yanlısı Rumların önde gelenleri arasındaydı…
-*-*-
Her zaman barıştan ve çözümden yana tavır sergileyen, çok ciddi bir insan hakları ve hayvan hakları savunucusu olan Katie Clerides’le aynı toprakların insanı olmak benim için gururdur…
Bu arada ekleyeyim…
Aileden dün öğle saatlerine kadar izin almadığım için bir vakfın adını yazamıyorum ama Katie Klerides, mirasının bir kısmını hatta yarısını Kemal Saraçoğlu Lösemili Çocuklar ve Kanserle Savaş Vakfı’na bağışladı…
-*-*-
Saygıyla…
Toprağı bol olsun…
Sen çok güzel bir insandın Katie Clerides…
Tebrikler Havadis Gazetesi… Dünkü manşet her şeyi anlatıyor… Bir yanda halkın her kesiminin kucakladığı ve herkesi kucaklayan bir aday; öte yanda Türkiye’de her türlü itibarını çizdirmiş, siyasetin en kirli isimlerinden medet uman bir yalnızlık…