TATAR’IN KOLTUK(LAR) TEHLİKEDE

Sami Özuslu

Yılın son günlerinde ‘UBP-HP tumba’ başlığıyla bu köşede yayımlanan yazıda ‘koalisyon hükümetinin yakında sonlanacağı’ iddiasında bulunmuştum. Süreç hızla o noktaya doğru gidiyor.
Aslında hükümetin bittiği belli, geriye sadece ilanı kaldı. Belki zorlamayla bir süre daha devam eder, ama ‘üç vakti’ aşmaz. Eli kulağındadır.
Her ne kadar Ankara ‘oturun oturduğunuz yerde’ dese de, hem UBP, hem HP o koltuklarda daha fazla oturacak gibi görünmüyor.
Ülkede hiçbir iş –ama hiçbir iş- doğru düzgün gitmiyor.
‘Ankara’dan bolca para alacağız’ lafı hayal oldu. Zırnık bile koklayamadıklarını kendileri söylüyor. Hatta 4’lü koalisyonun mirasını yediler geçen 7 ay boyunca… 
Nasıl mı?
Hatırlayın, bir yıl boyunca, yani Tufan Erhürman Başbakanlığında kurulan CTP-HP-DP-TDP koalisyon hükümeti döneminde TC askeri harcamaları dahil KKTC bütçesinden yapılmıştı.
Şimdi Başbakan Ersin Tatar “750 milyonun 650 milyonu geldi” diyor ama o para zaten ‘ödünç’tü. Dörtlü koalisyonun kendi imkanlarıyla ödediği savunma giderlerinin yerine konuldu o miktar… 
Bu yıl ne olacağı ise meçhul…
Türkiye’den kaynak gelecek mi, ne zaman gelecek, neye karşılık gelecek, gelmezse ne olacak, kimse bilmiyor.
Lakin hükümetimiz yılın son günü oturdu ve bütün vergilere, harçlara, resimlere, yani kendi gelirlerine zam yaptı.
Pamuk eller bir kez daha gariban halkın cebine daldı!

*  *  *

Hükümet sadece ekonomik nedenlerden değil, politik bakımdan da miadını doldurdu. Güvensizlik ve uyumsuzluk paçalardan akıyor adeta…
İmar Planı meselesinin ‘siyasi kriz’e sebep olacağını kaç defa yazdım. Öyle bir noktaya geldi ki İmar Planı, sadece iki ortağı karşı karşıya getirmekle kalmadı, aynı zamanda UBP içindeki koltuk kavgasını da tetikledi. 
Parti Başkanı ve Başbakan Ersin Tatar tam bir açmaz içerisinde… Bir yandan ortağının attığı ‘gol’den rahatsız, ama diğer yandan da Birleşik Kurul’dan geçen İmar Planı’nı hukuken yayımlamak durumunda…
Yayımlarsa belki hükümet bir süre daha devam eder, o da Başbakanlık koltuğunda oturmayı sürdürür, lakin parti içinde başka rahatsızlıkları var.
Başta İskele ve Mağusa ilçesindekiler olmak üzere ‘tavan’daki birçok isim “Eğer bu İmar Planı uygulamaya girerse seçimde bu bölgelerden oy bekleme” diye tehdit ediyorlarmış Tatar’ı…
Aslında bu tehdit sadece seçime dönük değil. Başbakanlık ve Parti Genel Başkanlığı koltuklarının her ikisi de tehlike altında Tatar’ın…
Zorlu Töre’nin “Ön seçime gidelim, Cumhurbaşkanı adayını sandık belirlesin” çağrısına verdiği tepkiden de anlıyoruz ki Tatar cidden ‘koltuk korkusu’ yaşıyor.
Bu yüzden de İmar Planı konusunda tam bir ‘köşeye sıkışmışlık’ yaşıyor.
Birleşik Kurul’dan oybirliğiyle geçen planı Resmi Gazete’de yayımlatmayıp sümen altı ederse muhtemelen HP kanadı hükümetten çekilecek, böylece 7 aylık Başbakanlık serüveni kısa sürede bitecek. Bu durumda Cumhurbaşkanı adayı olma ihtimali azalacak ve –kuşkusuz- Genel Başkanlığı da sorgulanır olacak.
Yok, İmar Planı’nı yayımlatıp yürürlüğe sokarsa, partisinin geniş sayılabilecek bir kesimiyle ipleri koparma riskiyle karşı karşıya gelecek.
Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak gibi bir durum yani Tatar’ınki…
Elinde tek bir ‘silah’ var, o da erken seçim kartı…
Hem HP’liler, hem de UBP’li vekillerin çoğu meclisteki koltuklarını bu kadar erken riske etmek istemeyecektir.
Yeni yılda da siyaset ülke gündeminden ve toplumun beklentilerinden çok uzakta, şahsi ya da siyasi beklentilere göre şekillenmeye devam ediyor yani…
Oysa Sterlin 8 TL’yi buldu!..
Kimin umrunda?