Kimse mi sorumlu değil?
Ölen dışında!
Aylardır bas bas bağırıyor uzmanlar, vekiller, yurttaşlar: “Bu hava yastıkları sorunlu!”
Hiçbir tedbir yok.
Biri ölüyor, ardından yine sessizlik…
İnsan hayatı bu kadar mı ucuz, bu kadar mı sıradan?
Her durumda başkaları suçlu…
Onca mağduriyet, onca kirlilik, rezalet, yolsuzluk, ihmal…
Ya muhalefet suçlu, ya Birleşmiş Milletler…
Ya Rumlar, ya Avrupa Birliği…
Ya sendikalar, ya da medya!
Başka da suçlu yok.
Bir bebek öldü, büyük bir ihmalle.
Su yerine alkol verildi çocuğa.
Ne bir görevden alma, ne bir istifa…
İşçiler ölüyor her hafta neredeyse.
İş güvenliği yok.
Cenazeler sessiz sedasız kaldırılıyor.
Kimse sorumluluk almıyor.
Şimdi de “Takata” meselesi…
***
Takata hava yastığı, otomotiv tarihinin en büyük güvenlik krizlerinden biri.
Hava yastığı şişirici ünitede kullanılan amonyum nitrat, sıcaklık ve nem altında bozuluyor.
Bozulunca da hava yastığı açılırken kontrolsüz, aşırı şiddetle patlıyor.
Dünya bu krizle uğraşıyor.
Bizde “haramiler” başka dertlerde…
Yandaş kayırma, istihdam pazarlığı, tabanca ruhsatı, noterlik, T izni…
İnsan canı umurunda değil kimsenin!
Kamera söküyor, kamera takıyorlar…
Ama hava yastığı için bir ölüm bekliyorlar.
***
Takata hava yastığı krizi küresel bir mesele…
Bugüne kadar Amerika’da 28 ölüm Takata’nın patlayan hava yastıklarıyla doğrudan ilişkilendirildi.
Mesela Fransa’da, bir sürücünün aracında hava yastığının patlamasıyla ölmesi üzerine, tüm riskli araçların trafikten men edilmesi kararlaştırıldı.
Ocak ayında Meclis’te Sami Özuslu uyardı:“Arabalarımızın içinde bomba taşıyor olabiliriz.”
Ne yaptılar?
Kumarhanelerin sınırsız açılması için yasa…
Hayatımız kumar ya…
Bir de “külliye” yaptılar; gidenlerin ardından dualar da ihtişamla okunabilsin diye…
***
Bir bilgi…
Kıbrıs Cumhuriyeti Karayolları Dairesi, 31 Ekim’e kadar kusurlu Takata hava yastıklarının değişimi için 1.600 randevu oluşturduğunu açıkladı.
Randevu almayan araçların belgeleri 3 Ekim itibarıyla askıya alındı.
Bakana “cezai sorumluluk” yüklenmişti daha ilk günden.
Böyle olur!
Güneyde değişim başladı.
Kuzeyde ihmal mağduru bir insan daha toprağa verildi…
Hem de bir teğmen!
Bir metal parçası kafasına saplandı, can verdi...
İlk değil.
Üstelik halen ithal ediliyor bu araçlar...
Sorumlu kim?
Ölen!
Başka kimse yok bedel ödeyen.