Politis’e göre Brüksel’deki teknokrat ve diplomatlar, anlaşma imzalanmasındaki gecikmenin, Kıbrıs Kıbrıs Rum memorandumu için şart gördükleri geniş ölçekli özelleştirmeleri Hristofyas’ın reddetmesi olduğuna işaret ettiler.
Gazete Brüksel kaynaklı haberinde, Euro Bölgesi üst düzey yetkilisine kara para aklama konusunun da sorulduğunu, konunun özüne girmek istememekle birlikte, bazı endişeler olduğunu söylediğini yazdı, özetle şunları kaydetti:
“Kıbrıs hükümetinin, kara para aklamayla mücadelede uluslararası standartlara uygun olduğunu gösteren veriler sunduğuna işaret eden yetkili bu konunun ana rol oynayacağını, yardım programı çerçevesinde Lefkoşa’nın uluslararası standartları pratikte uygulayıp uygulamadığının netleşeceğini söyledi.
Avrupalı diplomatik kaynaklar Kıbrıs bankacılık sisteminin şeffaflık konusunun küçümsenmemesi gerektiğini, bu konunun yeni Kıbrıs hükümetinin önüne çok katı bir şekilde konulmasının beklendiğini vurguladı.
Kıbrıs memorandumundaki gelişmeleri içten izleyen Avrupalı diplomatik kaynaklar da Başkan Hristofyas’a sorumluluk yüklüyor. Brüksel’deki bilgi sahibi kaynaklar son ana kadar, 11 Şubat’taki Eurogroup toplantısında bir ön anlaşma bulunması planı olduğuna işaret ettiler.
Aynı kaynaklar, Berlin’in topun uzun süredir Kıbrıs’ın sahasında olduğunu düşündüğüne dikkat çekerek Lefkoşa’daki hükümet kaynaklarının yaratmaya çalıştığı; memorandumu geciktirenin Almanya’daki iç gelişmeler olduğu havası yaratma çabası karşısında şaşkınlık ve hoşnutsuzluk duyduğunu söylediler.”
“ŞARLİS İHTİMAL DIŞI GÖRMÜYOR”
Gazete; “Özelleştirmeler... Şarlis İhtimal Dışı Görmüyor” başlıklı haberinde Rum Maliye Bakanı Vasos Şarlis’in kredi anlaşmasının imzalanması için zaruri ise kendisinin özelleştirme olasılığını ihtimal dışı görmediğini yinelediğini yazdı.
Habere göre Şarlis Reuters’a verdiği mülakatta, Rum kamu borcunun yönetilebilir ve sürdürülebilir hale gelmesi için gerekli görülürse özelleştirmeye gidilebileceğini söyledi. Güney Kıbrıs’ın yardım için özel şartlar değil anlayış istediğini anlatan Şarlis “Yunan PSI’si (tıraşlama) Yunanistan’a bir hediyeydi. Biz hediye istemiyoruz. Anlayış, şu anda karşı karşıya bulunduğumuz ekonomik zorluklarımızı aşabilmek için adil şartlarda kredi istiyoruz.” dedi