Sonsuza dek yaşatacakları devletin adını değişmek!

Serhat İncirli

Şimdiiiii!
KKTC “sözde” devlettir!
Dedim mi?
Dedim!

-*-*-

Bu yüzden bana Rumcu, hain, it soylu dendi mi?
Dendi!
Umurumda mı?
Değil!

-*-*-

Öyle veya böyle “KKTC” vardır!
Sözde de olabilir sahte de!

-*-*-

Ama hayatımın hiçbir döneminde, KKTC Devleti’ne karşı suç işlediğimi sanmıyorum!

-*-*-

“Yıkalım, yakalım” demedim!
“Olmaz, olamaz, doğmadı, yaşayamaz dedim!
“Türkiye bile tanımıyor” da dedim ki bu bir iddia değildir gayet net ortada olan bir gerçektir!

-*-*-

KKTC’yi soymayı hiç düşünmedim!
KKTC’nin maddi olanaklarından faydalanmak hiç aklıma gelmedi!
Kimseye de yalakalık edip, ne ihalecilik oynadım, ne birinden geri ödemesi olmayacak kredi istedim!

-*-*-

Ailemde de hırsız, rüşvetçi, gronkçu, ihale düzenbazı yoktur!

-*-*-

Üç beş kamera cezası dışında trafik suçum dahi söz konusu değildir!

-*-*-

Askerliğimi yaptım; ailemde asker kaçağı yoktur!

-*-*-

Vergi kaçırmayı da hiç düşünmedim; ne yaptıysam “KKTC”nin yasalarına uygun bir şekilde yaptım!

-*-*-

Ama dediğim gibi, “Kıbrıs sorunu çözülmelidir, bu çözüm federal temelde olmak zorundadır çünkü gerisi çözümsüzlüktür” inancımı, kendimi bildim bileli savunuyorum!

-*-*-

Yine de it soylu, Rumcu, Rum, Türkiye düşmanı gibi sıfatlardan hiç kurtulamadım!

-*-*-

Peki, askerlik yapmayan veya askerliği parayla satın alan ama milliyetçilikte bir numara olmayı sürdüren biri; devletin adını değiştirmenin hayali olduğunu söylerse veya yabancı bir ülkenin cumhurbaşkanının bu doğrultuda bir planı varsa, sizce bunlar nedir?

-*-*-

Tamam ben Rumcuyum anladık, it soyluyum ve gerçekten zerre umurumda değildir de “sonsuza dek yaşatacağız” dedikleri KKTC’nin adını, Anayasa’ya aykırı bir şekilde değiştireceğini gizlemeyenler veya başka şekilde devleti yıkmayı hayal edenler nedir?

-*-*-

Bu arada isim önerisi kabul eder misiniz bilmiyorum ama değişecekseniz, “Recep Tayyip Erdoğan Cumhuriyeti” koyabilirsiniz!
KKTC Cumhurbaşkanı ve KKTC Hükümeti, kesinlikle ayakta alkışlar!
Tek sıkıntı, yumuşak g harfi, örneğin İngilizce lisanında yoktur, insanlar yazmakta ve telaffuz etmekte zorluk yaşayabilir!


Nedir b’amma ağnaddığınız?

Sayın Erdoğan bugün KKTC’ye geliyor…
Geliş sebepleri arasında “müjde” veya “müjdeler” yanında, “hadsizleri sıkılama” olacağını kendi ağzından işitmiştik!

-*-*-

Bir ara öteki yazıda da bahsettiğimiz gibi “KKTC’nin isim değişikliğini” gündeme getirdi…
Ersin Tatar da, bir daha Sayın Erdoğan tarafından cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilmek uğruna, yağcılığı artırmak adına, “benim de beklentim budur keşke olabilse” gibi bir ifade kullandı!

-*-*-

Devletin adını değişmek!

-*-*-

Bir arkadaşım “isim değişmek” konusunda bir fıkra anlattı…

-*-*-

Temel, adından şikayetçiymiş…
“Gidip değiştireceğim” demiş ve mahkemeye baş vurmuş!

-*-*-

Yargıç, “adına ne kardeşim, niye değiştirmek istiyorsun?” diye sormuş!

-*-*-

Temel, “Efendim adıma Temel G.t” diye yanıt vermiş!

-*-*-

Hakim, “evet haklısın böyle isim olmaz, değişelim” demiş ve sormuş:
“Adını ne koymak istiyorsun?”

-*-*-

Temel yanıtlamış:
“Dursun G.t!”…

-*-*-

Şimdi hemen saldırın, kurtlarınızı, trollerinizi de saldırtın ve “Serhat devletimizle dalga geçiyor” deyin, mahkemeye falan da verin!

-*-*-

Bu devletle ben mi dalga geçiyorum yoksa siz hepimizle mi dalga geçiyorsunuz?
G.t orada duracaksa, ha Temel olmuşsunuz ha Dursun!

-*-*-

Şaka bile değilsiniz!

-*-*-

O kadar batırdınız ki hep birlikte bu ülkeyi; katakullilerle, kırmızı ceketli şovlarla, baş örtüsü krizleriyle suni gündemler yaratıp, başarısızlığınızı örtmeye çalışıyorsunuz!
Yaptığınız sadece budur!

-*-*-

Cek’lerle cak’larla, yarım yüzyıldır ve özellikle de son beş yıldır hep aynı masalları anlatıyorsunuz!
Baktınız gördünüz bu yaptığınız yanlışları yüzünüze vuranlar çoğalıyor; anında nüfusu değiştirip, ülkeyi her dediğinize inananlarla dolduruyorsunuz!

-*-*-

Türk Lirası’ndan haber verin!
Pahalılığı anlatın!
Kuzey – Güney arasındaki dev farkı açıklayın!
Son Türki Devletler kazığıyla birlikte, isterseniz “Çözümsüzlük siyasetiniz”in bile çöktüğünü gizlemeye çalışın!
Nereye kadar?

-*-*-

Sizin hikayeniz nedir biliyor musunuz?
Evet, teknolojide başarılı olabilirsiniz, evet İHA’lar, SİHA’lar yaptınız bravo!
Ama sizin siyasetiniz, rüzgarla devrilen demir kule ve bir tek bomba ile onlarca çocuğu öldürebilen savaş uçaklarını çocuklara gösterip övünmekten ibarettir!

-*-*-

Ama hemen suçlu da hazır!
Tabi ki siz değilsiniz!
Onlar canım!
Öğretmenler!
Oysa ne güzel, bu hain öğretmenler olmasa, çocukları festivalinize götürüp, “işte çocuklar, bu gördüğünüz uçağın atacağı bir tek bombayla en az 100 çocuk parçalanır, iç organları da kanla birlikte havaya savurulur” mu diyecektiniz?

-*-*-

Yoksa metal köpeciklerle hav hav hav mı?

-*-*-

Ya o kule devrildiği zaman altında iki çocuk kalsaydı?
“Yelerine başka yaparız” mı diyecektiniz?

-*-*-

Evet, belki de bu teknoloji fuarı çok eğlenceli, çok öğreticidir…
Ama bu işin içinde siz varsınız diye; inandırıcı olmaktan uzaktır!
Hele hele, “Türk Devletleri’nden Aksakallılar da geldi” dendiği anda, olay mizah boyutunun ötesindedir!
Daha geçenlerde sırtınızı dayadığınız tüm siyasetinizi satmadı mı bu Aksakallılar?
Kıbrıslı da der; Nedir b’amma ağnaddığınız?


İşte budur… 1 Mayıs’ta ara bölgede iki toplumlu kutlama gerçekleştirildi… Kıbrıslılar kucaklaştı… Bu fotoğraf, son günlerdeki en umut verici görüntüyü yansıttı…