Son şans

Serhat İncirli

Nedir son şans?

-*-*-

Aslında bu sorunun yanıtı çok kolaydır ama yazarak ya da konuşarak cevap vermeyi deneyin, sıkıntı yaşarsınız!

-*-*-

Son şans!
Yani başka şansın yok!
Bundan sonrası “ölüm” mesela!

-*-*-

Bir şeyi, bir görüşü, bir düşünceyi; “onların istediği şekle sokacaksın”… 
Sokmazsan, “sen bilirsin!”.

-*-*-

Yani düzelmen ya da onlara göre düzgün biri olman için başka fırsatın olmayacak!

-*-*-
“En son imkân” da diyebilirsiniz…

-*-*-

“Bu senin son şansındır…”
Yani artık başka fırsat verilmeyecek… 
Bu hakkını kaybedersen geri dönüşü olmayacak… 

-*-*-

Son şans bir dramdır!
Bir hayalin bitmeden önceki son denemesidir… 

-*-*-

Yani hap bir hayaliniz vardı, hep olmasını istediğiniz bir şey vardı ve son kez deneyeceksiniz; ondan sonra bitecek!
Çünkü deneyecek biri kalmayacak!

-*-*-
Yani sevgili Tufan ve Nikos; “son şans”, bir şeyin tekrar edilmeyecek, telafisi olmayacak son fırsatı demektir…

-*-*-

Abarttım mı?
Son abartmamdır o zaman!
Bir daha abartacak şansımız da kalmayacak…

-*-*-

Lütfen!
Yalvarıyorum!

-*-*-

Haaaa rica ediyorum, yalvarıyorum falan ama Dünya’nın da sonu değil elbette… 
Ama Kıbrıs’ta Kıbrıslı Türklerin sonudur… 
Bilmem anlatabildim mi?

-*-*-

Ve bu sadece Tufan’ın değil, senin de derdindir Nikos!


Bizimki gibi ülkelerde siyaset… 

Yemin ederim tam açılımı neydi unuttum ve bakma ihtiyacı da hissetmedim…
BTHK diye bir kurumumuz var!
Demiş ki, Starlink gibi internet sağlayıcılarından faydalanmak yasaktır…

-*-*-

Elbette yasa ne derse o!

-*-*-

Bu arada BTHK’nın değerli yöneticileri veya çalışanları değil benim hedefim; bunu da belirtmiş olayım…
Hedefim, ya da anlatmak istediğim siyasetin laşkalığıdır!

-*-*-

Sadece aklıma şu geldi; Türktelekom’un “ihalesiz” iş bitirme alicengizliği konusunda BTHK neden açıklama yapmıyor?

-*-*-

Bir de aklıma takılan konu şudur; Türktelekom, BTHK’yı da kapsama alanına alacak mı?
Yani internet işlerimiz tam anlamıyla bu yabancı şirkete teslim edildiği gün, BTHK lağvedilecek mi?

-*-*-

Ve hep yalanla aldatılıyoruz ya; aklıma bir fıkra geldi…
Siyaset ve cep telefonu fıkrası!

-*-*-

Siyasetçi bir efendi, bir köye gitmiş…
Yok, KKTC değil ama benzer şekilde yönetilen bir ülkedeki köyden bahsediyorum…
Hatta KKTC’nin örnek aldığı ülke de diyebiliriz…

-*-*-

Neyse!
Siyasetçi köy muhtarı, azalar ve köylülerle sohbet ederken, “sorunlarınız nedir?” demiş…
Muhtar, “Efendi, sağlık ocağımız var ama doktorumuz yok” demiş…

-*-*

Siyasetçi efendi hemen cep telefonunu çıkarmış; birkaç tuşa basmış ve “Alooo sağlık bakanı mı? Ben Falanca Filanca, feşmekan köyünde doktor yok, derhal gönderin” demiş…

-*-*-

Bu arada muhtar köyün ikinci sorununa değinmiş; “bizim köyde cep telefonları çekmiyor efendi!”…
 


Öteki partiler de bilgilendirilmeli

Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, dördü meclis içinden, ikisi de meclis dışından ama yakın geçmişin meclis tecrübelisi altı partinin liderlerine son durumla alakalı bilgi verdi…

-*-*-

Ankara ziyaretini anlattı…
Olası müzakere masası hakkında bilgi paylaştı…

-*-*-

Ne konuşulduğunun pek ayrıntısı olmayabilir ama üç aşağı beş yukarı tahmin edebilirsiniz…

-*-*-

Bu arada “meclis dışı” bazı parti temsilcileri “dışlanmamalıydık” değerlendirmesinde bulundu… 

-*-*-

Ben “bağımsız üç vekilin” de bilgilendirilmesi gerektiği inancındayım… 

-*-*-

Cumhurbaşkanı Erhürman’ın en kısa sürede, “meclis dışı” öteki partileri ve üç bağımsız vekili de bilgilendireceği inancındayım… 

-*-*-

Eğer devlet kişilere siyasi parti kurma hakkı vermişse ve bir parti yasal anlamda seçime katılma hakkına sahipse, büyüklük – küçüklük tahminine göre davranmak doğru değil diye düşünmekteyim… 

-*-*-

Ayrıca, hazır siyasi partilerle başlamışken, en kısa zamanda basın ve haliyle kamuoyunun da en şeffaf şekilde bilgilendirilmesi için geniş kapsamlı bir bilgilendirme toplantısı şarttır… 

-*-*-

Merak edilenler var… 
Ve bu merak edilenler sadece Kıbrıs meselesi veya Türkiye ziyareti ile ilgili değildir… 

-*-*-

Cumhurbaşkanı’nın, “işten çıkarıldığı iddia edilen danışmanlar, sözcü mevkiine biri atanacak mı, görüşmeci olacak mı, Türktelekom ve İlahiyat”la alakalı görüşleri ve tavrı da “şeffaf” olmalıdır… 


İngiltere’de kaç Kıbrıslı Türk yaşıyor?

Kıbrıslı Türkler ve Rumlar İngiltere’de “göçmen” sayılmıyor mu?
Her halde sayılmıyor!

-*-*-

Ama nüfus sayımlarında, herkese “etnik köken” sorusu mutlaka soruluyor…

-*-*-

Neyse!
Sizinle bazı bilgiler paylaşayım… 

-*-*-

BM kaynaklarına göre, İngiltere’de yaşam süren “yabancı ülke kökenli”lerin en başında Hindistanlılar geliyor ve onların sayısı bir milyon 40 bin kadar…

-*-*-

2024 rakamlarına göre ikinci sırada 902 bin 193 ile Polonyalılar, 713 bin 578 ile Romanyalılar ve 703 bin 309 ile Pakistanlılar geliyor… 

-*-*-

İrlanda’dan Gana’ya kadar sıralanan 5 ve 20’inci sıra arasındaki toplam 16 ülke kökenlilerin toplamı 3,5 milyon kadar… 

-*-*-

20’inci sıradaki Gana kökenliler 154 bin 782 kişi…

-*-*-

Yani söyleyeceğim şudur; “… İngiltere’de kaç Kıbrıslı, kaç Kıbrıslı Rum, kaç Kıbrıslı Türk, kaç Türk, kaç Kürt yaşadığı sorularına yanıt verirken; lütfen 150 binden aşağıya doğru atın!”


Ümit İnatçı (soldan ikinci), Kıbrıs Cumhuriyeti’nin en önemli kültür ve sanat ödüllerinden birine layık görüldü. AKEL Merkez Komitesi’nin “Tefkros Anthias - Thodosis Pieridis Kültürel Katkı Ödülleri” bu yıl her biri kendi alanında ülkemizin kültürel ve sosyal yaşamına damgasını vurmuş dört sanatçıya verildi… Lefkoşa’daki Satiriko Tiyatrosu’nda gerçekleştirilen özel törende İnaçtı’ya ödülünü AKEL Merkez Komitesi Genel Sekreteri Stefanos Stefanu verdi… Bu ödüle 2025 yılında İnatçı ile birlikte, yazar Giorgos Moleskis; senarist, kostüm tasarımcısı ve sanatçı Antis Partzilis ve Viyana Devlet Opera Balesi'nin baş balerini Ioanna Abraham layık görüldü… Tebrikler Ümit İnatçı… Seninle aynı toprakların insanı olmaktan dolayı bir kez daha gurur duyduk…