Sizin plan bizi Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği üyesi yapar mı?

Cenk Mutluyakalı

İngilizler bir “Kıbrıs Planı” sundu.
Çözüm için yeter mi?
Elbette değil.
Müzakere için iyi bir zemin olabilir.
Tıpkı 11 Şubat belgesi gibi.

***

“11 Şubat Ortak Belgesi”ne de ayrı bir parantez açalım.
Eroğlu imzalamış, Ankara imzalatmıştı.
Tatar'a göre hepsi "tuzak"tı (!)

***

Masaya “iki devlet” koyacaklar.
Biraz daha zorlasalar bu akılla “üç” de olur.
Lütfen o masadan kalktığınız zaman Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği üyeliğini nasıl alacağımızı anlatınız bize!

***

Dönelim “Birleşik Krallık Kıbrıs Planı”na...
Bir "çerçeve" sunuyor ve dünya sahnesinde "tek bir uluslararası kişilik" öneriyor.
İçte ise "Toplum Devletleri" dediği bir yapı!
"Birleşik Kıbrıs Federasyonu" iki "toplum devleti"nden oluşuyor.
Kıbrıs Cumhuriyeti, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği üyeliğini bu yeni federal devlete devrediyor.
Hep diyoruz ya, "dünyaya nasıl açılacağız?"
Bunun için de toplumlara ayrı pencere açıyor, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda örnekleriyle...
Bakanlar Kurulu'na "eş başkanlar" öneriyor.
Toprakta % 29.2 gibi bir oran veriyor, Omorfo'yu da iade kapsamına alarak.
Mülkiyette "duygusal bağ" diyerek, kuzeydeki mülk sahiplerine açılım getiriyor.
Garanti sisteminde “tek yanlı müdahale” anlayışını terk ediyor.
(Annan Planı’nı onaylayan da bu toplumdu, çoğu da hayatta… Yine tek bir uluslararası kişilik öneriyordu, asker çekiliyordu yine… Toprak, mülkiyet de aynen böyle…)

***

İngiliz planı dedim ya bir "çerçeve" çiziyor!
Bu çerçevenin içinin daha iyi doldurulması için de müzakere gerekiyor.
Peki "Tatar- AKP" formülünde nasıl bir çerçeve var?
Yok!
Yalnızca bir söz dizimi: “İki Egemen Devlete Dayalı İş Birliği.”
Tekerleme!
Soruyoruz çok açık, yanıt yok.
Toprak ya da mülkiyet sizin planınıza göre ne olacak?
Birleşmiş Milletler ya da Avrupa Birliği üyeliğine nasıl ulaşılacak?
Dünyadaki uluslararası konum nasıl elde edilecek?

‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ni “garanti” eden anlaşma sizin bu planla nasıl uyuşacak?
Dünya sahnesine nasıl çıkacağız?

***

Plan açık.
Kıbrıs’ın kuzeyini Türkiye’nin “kktc” adlı vilayeti yapmak!
Dünyada “görünmez” yapmak hepimizi!
Yalnızlaştırmak.
Geleceğimizi “rehin” almak!
Hem sosyal, hem de ekonomik ilhak; iradeyi, demokrasiyi, kimliği, kültürü, özgürlükleri yok sayarak.
Bu “plan” tıkır tıkır işliyor.

***
Daha ne kadar seyirci kalacağız?


Olmaz!

UBP “Kıbrıs Türk halkını, Kıbrıs Cumhuriyeti’ne yama olması gereken bir azınlık olarak gören bir zihniyetle anlaşma olamaz” dedi.
Doğrudur olmaz.
Çünkü Kıbrıs'ta tüm toplumların egemenliği eşit ortaklıktan kaynaklanır.
Ve ayrıca...
Kıbrıslı Türkleri, Türkiye'ye yama hatta vilayet gören bir zihniyetle de olmaz.
UBP, Kıbrıslı Türkleri nasıl da Türkiye’ye yamaladığını görebilmeli!
Yurtseverlik bunları reddetmektir.
Gelecek, Kıbrıs’ın bütününde işbirliğidir, eşitliktir, kardeşliktir.
Kıbrıs’ı bütünlemek, dünyaya bağlanmaktır gelecek!