Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra, atanmış Başbakan “gündemimizde erken seçim yok” dese de halkta öyle bir beklenti var.
Yani erken seçim.
Muhalefetin adayının aldığı %63’e karşılık hükümetin desteğindeki adayın aldığı %35’lik bir sonuç, hükümetin de desteğini kaybettiğinin ilanıdır.
Normal bir ülkede, alınan bu sonuç, aynı gece hükümetin istifasını getirirdi ama biz normal bir ülke olmadığımız için böyle demokratik bir hareketi beklemek gerçekçi olmazdı!
Ancak, o gece istifa olmasa bile erken bir seçimi gündeme almak UBP-YDP-DP hükümetinin bile yapması gereken bir davranış olurdu.
Şimdilik öyle bir hareket yok. Ne kadar sürer bu durum bilemem ama olması gereken, yeni yılın ilk çeyreğinde yapılacak erken seçim kararının alınmasıdır.
Olmalı çünkü bu erken seçimi halk, Cumhurbaşkanlığı seçiminde verdiği oylarla talep etmiştir.
***
Bu talebe karşılık vermek için hükümetin gözlerinin açık ve kulaklarının duyuyor olması yeterli aslında. Küçük ortaklar (ne kadar ciddiler bilmiyorum ama) erken seçim çağrısı yapıyor, UBP içinde yine erken seçim çağrıları yapan milletvekilleri var ama demek ki o gözler de kulaklar da çalışmıyor.
Karar Üstel’e mi bırakılmış yoksa böyle bir karar için ‘emirler’ mi bekleniyor onu da göreceğiz.
Ancak şu da gerçek ki böyle bir zamanda erken seçim kararının Üstel veya atayanlar tarafından alınması çok kolay değil çünkü Tufan Erhürman’ın Cumhurbaşkanlığı’na gelirken ekibiyle estirdiği rüzgâr, CTP’nin de hükümete oldukça güçlü bir şekilde geleceğinin habercisi oldu.
Dolayısıyla özellikle UBP, seçimi, hem de erken seçimi tercih etmek istemeyecektir.
***
Durum bu iken 30 Kasım’da yapılacak CTP’nin olağanüstü kurultayında seçilecek yeni başkan bu rüzgârın devam etmesini sağlayabilecek potansiyele sahip olmalıdır. Erhürman’ın toplumca ‘sevilen ve güvenilen kişiliği’ yeni başkanla sürdürülebilmeli ve CTP’nin ulaştığı seviye korunarak iç politikada etkin olmalı, Kıbrıs sorununda Cumhurbaşkanı’na önemli bir destek vermelidir.
Başkanlık için adaylığını açıklayan Erkut Şahali ve Sıla Usar İncirli ve olası aday Asım Akansoy, bu etkinliği ve desteği sağlayabilecek adaylar olmakla birlikte, CTP üyelerinin de yeni başkana aynı şekilde destek vermeleri ve yardım etmeleri çok önemli.
***
Umarım, Erhürman Cumhurbaşkanlığı’nda halkın beklentilerine elden gelebilecek bir hızla yanıt verebilecek çalışmalar yaparken, CTP de yeni dönemde başta söylediğim rüzgârın esip geçmesine fırsat vermeden onu arkasına alıp devam eder.
Böyle bir gelişim sadece CTP’liler veya CTP’ye oy verenler için değil, zaten olması gerektiği gibi halkın yararına olacaktır. ‘Olması gerektiği’ gibi diyorum çünkü siyaset o ülkede yaşayanların daha rahat, huzur ve refah içinde yaşamalarını sağlayacak politikaları hayata geçirmek için yapılır.
Başta UBP ve onun içinden doğanların veya UBP politikalarını kopya edenlerin yaptıkları gibi kişisel menfaatler için değil, herkesin yararına olabilecek, toplumsal çözümlemelerin üretildiği politikaların uygulanması siyasetin gereği olmalıdır.