Siyaset ve spor...

Zeki Kayalp

KKTC’de spor politikasının olmama sebebi siyasettir. Siyaset kendi iç varlığını yaşatabilmek için sporu  1950’lerde olduğu gibi yönetip kulüpleri ve federasyonları örgütlenme modeli olarak görüyor.  Sporun gelişmesi için bilinçli ve sistemli olarak doğru dürüst proje üretmiyor. Hatta, başkalarının ülke sporuna müdahil olmasını arzuluyor. Koordinasyon ofisi gibi... Böylelikle, sporu yönetip yönlendireceklerini sanıyorlar.

KKTC kapalı bir toplum olduğu için gençler dışa açılmak istiyor. Siyaset; “Bireysel kurtulun ancak takım bazında olmaz” diyor. Siyaset; “KKTC’yi tanıtacağız daha sonra dünyaya açılacağız” diyor. Spor dünyası “40 yıl neden tanıtmadın” diye soruyor. Bazı federasyon başkanları futbola akıtılan parayı sorgulayıp, bugüne kadar futboldaki ilerlemenin ne olduğunu soruyor. Ancak 40 yıldır KKTC’yi sözde tanıtanların ve savunanların harcadığı parayı sorgulamıyor.  Böylesi hayal gücü yüksek politikaların iflas ettiği ortada dururken ısrarla yanlış olan bir olguyu savunup, doğru kabul etmek çok tehlikeli ve yanlış bir tutumdur. Bizler, Kıbrıs Türk insanının bireysel kurtuluşunu aramıyoruz. Arayanlar, dünyanın çeşitli ülkelerinde yarışmacı olabiliyor. Gurur da duyuyoruz. Ancak bireysel kurtuluşlar, dünya tarihinde hiç bir ülkeye kazanç sağlamadığı gibi, o ülkelerin sporunu yok etmiştir. Nedeni bellidir... Adı üzerinde, “bireysel kurtuluştur”. 

Uluslararası alanda bir kimlik ve tescil peşinde koşmamız artık kaçınılmazdır. Sporun ülkemizde daha iyi algılanması, gelişebilmesi ve re-organize edilebilmesi  için tek yol uluslararası alanda yarışmaktan geçer. 2015’in çeyrek yarısına geldiğimiz bugünlerde hala daha dönemsel ve bireysel  başarılar konuşulursa bu işte bir gariplik, bir yanlışlık, bir mantıksızlık  var demektir.  

Şunu kimse unutmasın! Mevcut şartlarda ne KKTC tanınır, ne de KKTC’li herhangi  bir sprocu KKTC’yi tanıtır. Zaten bu ülkeyi tanıtma diye bir eşdah bir niyet görünmüyor. Kapişari, ganimet hırsızlığı, haksız kazanç, haksız zenginlik, haksız emeklilik, fuhuş, insan kaçakçılığı, uyuşturucu gibi unsurlar insanların önüne altın tepside serilmişken, polisin kimi koruduğu belli değilken, “kim takar KKTC ve KKTC sporunu” düşüncesi fazlaca yayılmıştır...

Sanal alemde gezinmekle gerçekler arasındaki farkı artık görme zamanı gelmiştir. Haa, devlet spor açısından gençlere önem vermiyor, desteklemiyor derseniz, hem fikirim. Ancak şu soruyu da kendi kendimime sorarım! Spor politikası, Spor Bakanlığı ve en önemlisi denetimin olmadığı, sırf organizasyon yapılsın diye spor yapılan, siyasetin bire bir sporu mahvettiği bir toplulukta, mevcut devlet modeliyle gençlere nasıl sahip çıkabilir ki?