Şimdi temsil edilme zamanı

Serkan Soyalan

Ülkemizde Pazar günü gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nden Tufan Erhürman ezici bir üstünlükle çıktı.

Yeni dönemin başlangıcı maiyetindeki bu sonuç, siyasetin dilini ve önceliklerini yeniden belirleyen bir dönüm noktası oldu.

Erhürman’ın tüm ilçelerde fark atarak kazandığı ve Eski Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın tüm ilçelerde farklı kaybettiği bu tablo, halkın genel siyasete dair net bir mesajıdır.

Bu seçim Kıbrıs Sorunu ile birlikte yerel sorunların ve ekonomik sıkıntıların da konuşulduğu bir seçim oldu.  

Tatar’ın ve UBP-DP-YDP Hükümeti’nin sürekli olarak “iki devletli çözüm” söylemine odaklanması, bunun yanında bu iki devletliliği diline dolayan Hükümet’in, içteki meselelerde gailesiz, umursuz ve çözümsüz kalması, bunların karşısında Erhürman’ın Kıbrıs Sorunu’ndan, iç meselelere değinmesi, çözüm önerilerini sunması, seçimin ezici bir oyla sonuçlanmasını sağladı.

Yani halk, cevabını sandıkta verdi.

Hem de CİDDİYETLE…

Ersin Tatar’ın, seçim kampanyası sürecindeki yanlışları ve propaganda ekibinin fiyaskosu, toplum tarafından tepkiyle karşılanırken, ciddiyetten uzak açıklamalar ve Kıbrıslı Türklerin öz değerlerini hiçe sayan paylaşımlar, seçime sayılı günler kala bardağı taşıran son damla oldu.

Hizmet odaklı bir propaganda süreci yürüten ve her açıklamasında ve halk buluşmasında bunları dile getiren, sorunlara vurgu yaparak çözüm önerilerini sunan Erhürman ve ekibi ise, Kıbrıs Türk siyasi tarihinin belki de en rahat seçimini geçirdi.

Kavgadan, ayrışmadan, ötekileştirmeden uzak, hedeflere, projelere, yapılacaklara odaklanarak…

Bu ‘Değişim Rüzgârı, uzun süredir iktidarda olan UBP-DP-YDP Hükümeti’nin yarattığı hükümet enkâzı karşısında bir değişim talebini temsil etti.

Ersin Tatar’ın söylemlerinin karşısında, Erhürman’ın uzlaşmacı, akademik ve çözüm odaklı imajı, siyasi gerilimden yorulan halk tarafından olumlu karşılandı ve bu sandıklara da yansıdı.

Kampanyasında kutuplaştırıcı dilden kaçınarak, tüm yurttaşların cumhurbaşkanı olacağı mesajını vermesi, farklı siyasi görüşlerden gelen seçmenlerin de kendisine yönelmesini sağladı.

Ersin Tatar ise, Kıbrıs Sorunu'nda "iki devletli çözüm" gibi ulusal politikalara ve Türkiye ile sıkı ilişkilere odaklandı.

Türkiye’den gelen seçim ekibinin gaflarıyla seçime giren Ersin Tatar’ı, Alman milli futbolcu Mesut Özil’ler, Demet Akalın’lar da sandıktan çıkaramadı.

Şimdi artık Erhürman’la yeniden ayağa kalkma, özne olma ve ayakları yere basan bir liderlik zamanı… Kısacası “TEMSİL EDİLME” zamanı… Zira 5 yıldır temsil edilmiyorduk…