“Silah kullanmak, bisiklet sürmek gibi…”

Meltem Sonay

 

Deneyimli siyasetçi, eski Başbakanlardan Ferdi Sabit Soyer, kendine has güçlü üslubuyla ‘vicdani reddi’ yorumladı, tecrübelerinden örnekler verdi.

Vicdani retle ilgili olayın bir anda cepheleşmeye, dar milliyetçiliğe veya buna bağlı Kıbrıs Sorunundaki çözümsüzlük olgusuna kilitlenen bir hadiseye döndüğüne vurgu yaptı deneyimli siyasetçi Soyer… Esas sorununun tartışma zemininde olduğunun da altını çizdi.

Hükümet’in hazırladığı Yasa tasarısı çerçevesinde içeriğin tartışılması gerektiğini belirten Soyer, bir anda ‘siyah- beyaz’ kadar zıt, vicdani reddi savunanların demokrat veya bazı kesimlere göre asker düşman, vatan haini, hayır diyenlerin de askerci, milliyetçi gibi bir tartışma kültürü ve zemininin bize yakışmadığını ve zararlı olanın da bu olduğunu vurguladı.

“Bırakın rahat tartışsın insanlar, ilkelerini konuşsun, içerik konuşsun, kimi kesim iyileştirme, kimi kesim ağırlaştırma konusunda görüşü varsa zikretsin” diyen Soyer,  Diyalog TV’de Güne Merhaba’da Çiğdem Aydın’ın konuğu oldu, yaşanmışlıklarını da aktardı…

“Ben 19 yaşında askerden terhis oldum… Bizden evvelkiler liseyi bitirdikten sonra, lisedeki askerliğe ek 2 yıl daha yaparlardı. Biz şanslı çıkmıştık liseden sonra 1 yıla düşmüştü askerlik. Askerden sonra Türkiye’de tahsile gittik, örgütler kurduk… Orada demokratik taleplerimizden biri de askerliğin 18 aya düşürülmesiydi, çünkü askerlik 24 aydı…”

O zaman kimilerinin kendilerine ‘zamanı değil’ telkininde bulunurken, kimilerinin de ‘hainlikle’ suçladığını anlatan Soyer, toplumun gündemine konunun taşınmasıyla 70’li yılların sonuna doğru yasallaştığını ve süreç için de daha da kısaldığını anımsattı.

Bu tür hadiselerin, bu çerçevedeki demokratik talepler, baskı girişimleri sonucunda şekillendiğini belirten Soyer, bugün de yaşananları bu çerçevede değerlendirdi.

“Seferberlik eğitimine giden bir insanın fiilen askerlik görevine yaptığı katkı nedir?”

“Bir insan askerliğini bitirdi, yahu kardeşim 2 sene yap seferberlik eğitimini askerliğini bitirdikten sonra, belli bir yaşa kadar niye insanları sen seferberlik eğitimine çağırın?..  Seferberlik eğitimine giden bir insanın fiilen askerlik görevine yaptığı katkı nedir?

Sonuçta silah kullanmak bisiklet sürmek gibi bir şeydir… Bisiklet sürmeyi öğrenirsiniz, sonra uzun bir zaman sürmeseniz bile yine bir bisiklete bindiğiniz anda sürebilirsiniz… Mesleği bu olmadığına göre, gün gelir bir gün bir şey olursa göreve çağırdığınızda deneyimlerini bisiklete yeniden biner gibi hatırlayıp uygulayabilir.

Dokunulmaz mı bu seferberlik konusu?..”

Bizim kuşağa 3 gün yaptırırlardı seferberlik… 3 gün kışlaya giderdik…  Herkes işini gücünü bırakıp kışlaya kapanırdı. 80’li yıllarda değiştirebildik bunu…” diye devam eden Ferdi Sabit Soyer, bu konuların konuşulmaz olmasını, tabu haline getirilmesini eleştirdi.

Bedelli askerliğe de değinen Soyer, bedelliye hak kazanabilmek için gençlerin lüzumsuz bir şekilde ülkeden uzak kalmaya çalıştığına işaret etti, vicdani retle ilgili olarak konuşmayı milletçilik üzerinde konuşmayı sağlıklı bulmadığının da altını çizdi.

Soyer’in “Hele sağlık raporuyla askerlikten kaçanların, kendisi veya evladı için bedelli askerliği bir olarak görüp kullanması ki kınamıyorum bunu, şimdi vicdani ret meselesiyle ilgili olarak ahkam kesmelerini hiç mantıklı ve ilkeli bulmuyorum” ifadeleri de dikkat çekiciydi…

Vicdani reddin Avrupa Konseyi’ne üye ülkelerin kurallarında muhakkak bulunması gereken bir nokta olduğuna da işaret etti Soyer ve tanınmamış bir ülke olarak zaten fiili sorunlu olduğumuzun, uluslar arası hukukla çelişkili noktalarımızı azaltmamız gerekliğinin altını çizdi.

Avrupa’dan vicdani ret ve sivil hizmet oranları…

Deneyimli siyasetçi Soyer, bazı ülkelerdeki ‘vicdani ret hakkı’ ve mecburi askeriliği reddedenlerin yapacağı sivil hizmetin askerlik süresine oranından örnekler verdi.

Şöyle ki, mecburi askerlik süresi 4 ay olan Danimarka’da, sivil hizmet süresinin de 4 ay olduğunu ifade eden Soyer, oranın 1’e 1 olduğunu aktardı, Mecburi askerlik süresi 6 ay olan Avusturya’da, sivil hizmet süresi ise 9 ay.

Soyer, Finlandiya’da bu oranın 2.9, Estonya’da 1,  Yunanistan’da 1,7, Moldovya’da 1, Ukrayna’da 1.5, Rusya’da 1.5, Gürcistan’da 2, Kıbrıs Cumhuriyeti’nde ise 1.4 olduğunu aktardı. İsviçre’de ise 260 gün mecburi askerliğe karşı bunu reddedenlerin 360 gün sivil hizmet yapması gerektiğini belirtti.

Soyer, hazırlanan yasa tasarısında mecburi askerlikle, öngörülen sivil hizmet oranının 1’e 1 olduğunu da anımsatırken, tartışılacak tasarıda değişiklikler olabileceğini işaret etti.

Deneyimli siyasetçi, eski Başbakan Soyer’in işaret ettiği gibi, günlerdir özellikle sosyal medyada hararetli tartıştığımız, birbirimizi ‘ötekileştirdiğimiz’ vicdani retle ilgili de önemli olan, konuyu ‘tabulaştırmadan’, birbirimizi ‘kırıp dökmeden, ötekileştirmeden’ herkesin özgürce konuşması, fikrini söylemesi…

Sonuçta dünyayı yeniden yaratacak değiliz, sadece ‘ayak uyduracağız’…

 


BİR DETAY

Ateş var mı, duman çıkmaz mı?

Kıbrıs Türk Siyasetinin yeni oluşumu Halkın Partisi geçtiğimiz gün 3. yaşını kutladı…  Başkan Kudret Özersay’ın sosyal medya hesabından yaptığı kısacık paylaşımda hissedilen ‘mesaj’, Milletvekili Jale Refik Rogers’in paylaşımında açıkça kendini ortaya koydu.

Özersay, “Değişim kolay değildir, fedakarlık ister, emek ister. Toplumsal dönüşüm ise zaman alır ve bunu yapmaya yönelenleri yıpratmaya adaydır. Biz bu yola tüm bu zorlukları bilerek çıktık, yılmadan aynı kararlılıkla yürümeye devam edeceğiz” derken, bir takım sıkıntılar olduğunun ince mesajını verdi, Jale Refik Rogers ise, “Ayrılmışız, çatlamışız... Şu an tek eksiğimiz ülkemizi temsil eden Genel Başkanımız Kudret Özersay Aynı samimiyet, aynı heyecan ve aynı kararlılıkla devam” derken bir nevi ‘savunmaya’ geçti.

Jale Refik Rogers’in tüm milletvekillerinin bulunduğu bir fotoğrafla ‘birliktelik’ vurgusu yaptığı paylaşımının altına gelen yorumlardan biri de Genel Başkanları Kudret Özersay’ındı…

 “Newyork’ta saat sabah 7:00, ben burada göreve başladım az sonra BM binasında görüşmelerime başlıyorum” diyen Başkan, milletvekili arkadaşlarını selam ve sevgilerini yolladı.


BİR ALINTI: Eğer yasa tasarısı Halil cezaevine girmeden yetiştirilirse bu maddede cezanın infazını kapsar şekilde değişiklik yapılmalı veya yasa yetişmeyecekse Halil için derhal af yasası çıkarılmalıdır. (Tacan REYNAR)