Seçim ve Fikri Toros

Tayfun Çağra

Seçim sath-ı mahalline girdik.

Seçim yasaklarının başlaması, aday adaylığından adaylığa geçiş yapılan günler ve tabii ki hızlanacak olan propaganda süreci, vaatler…

UBP-DP azınlık hükümeti, seçim yasakları başlamadan önce, son toplantılarında 519 yurttaş daha yaparak, bunların arasına Egemen Bağış ve Emrullah Turanlı’yı da katarak, onlarca sözleşmelinin sözleşmelerini uzatarak, yeni istihdamlar yaparak, tartışmalı kararlarına devam ederek seçim sürecine kendilerince bir adım önce başlamak istediler.

UBP ve DP’de aday saptamalar sürdüğü gibi diğer partilerde, CTP, TDP, TKP-Yeni Güçler, YDP’de de adaylar saptanıyor. HP, adayların belirlendiği ilk parti oldu. CTP, Cumartesi günü, üyelerinin seçimiyle adaylarını, aday adayları arasından saptayacak ve yerlerini de belirleyecek.

***

Cumhuriyetçi Türk Partisi, adaylarında en fazla değişiklik, yenilik yapan parti oldu. (Başka partilerden eskiler olsa da HP’nin zaten ilk seçimi olduğu için HP dışındaki partilerden söz ediyorum.) CTP’de daha önce Başbakanlık da yapan dört önemli isim bu kez aday olmayıp önemli mesajlar verirlerken, yeni isimlerin, gençlerin ön plana çıktığı ve kontenjan adaylarıyla da farklı kitlelere ulaşabilecek bir profil çizdi CTP...

Kontenjan adaylarından Ticaret Odası Başkanı Fikri Toros, bazı kesimlerce önemli tepkilere neden oldu. Sermaye ile CTP’nin nasıl bir arada olabileceği sorgulandı. Parti felsefesine uygun olup olmadığı konusunda çeşitli yorumlar yapıldı.

Cumhuriyetçi Türk Partisi defalarca bir kitle partisi olduğunun altını çizerek açıklamalar yaptı. Özellikle Kıbrıs gibi küçük bir yerde insanları gruplara, sınıflara ayırarak politika yapmanın mümkün olmadığı kadar küçük bir ülkedeyiz… İşçisiyle de, memuruyla da, esnafıyla da, öğretmeniyle de, sanayicisiyle de, ticaret erbabıyla da bu küçücük toplumun içinde ortak bir amaç var. Daha refah bir yaşam…

Bu refah yaşam, bu küçücük toplumun farklı sektörlerinin, farklı kesimlerinin ortak mücadelesiyle elde edilebilecek kadar elzem bir hedef. Bu hedef, Kıbrıs sorununun çözümü, bu çözümü getirene kadar başka unsurlara rağmen alınabilecek ekonomik önlemler, yaşamsal bazı düzenlemeler yani yine ortak akılla çalışılabilecek bir birliktelik gerektirir.

Kaldı ki Fikri Toros’un kişiliğinde özdeşleştirilmeye çalışılan ‘sermaye’ ile ilişkisi olan kişiler CTP’de hep vardı. Şimdi olan bir şey değil. Nasıl ki UBP ve DP’de sermaye sahipleri gibi işçisi, memuru da olduğu gibi…

Ve yine Fikri Toros, özellikle Kıbrıs konusunda Ticaret Odası Başkanı olarak yaptığı iki toplumlu çalışmalar, iki taraftaki iki mesleki örgütün ortak çalışmaları ve iki taraflı, iki bölgeli Federal Kıbrıs için ortaya koyduğu görüşlerle, demokrat kişiliğiyle hep bilinen bir kişidir. Bu kişilikte, bu ilişkide bir çelişki bulmaya çalışmak beyhudedir diye düşünüyorum.

Aksine bir siyasi partinin her kesimden temsilcilere (iş dünyası, hayvancı, akademisyen, avukat, doktor, mühendis, esnaf gibi) yer vererek seçimlere gitmesi, bir ayırım gütmemesi yeniden söylemek isterim ki bu küçücük toplumun gerçeklerine aykırı değil, tam aksine tam uyumlu bir girişimdir.