‘Sanal alem gerilla’ timi

Sami Özuslu

 

Cumhurbaşkanı’nın izlediği siyasetin doğru olmadığını, bu gidişle Kıbrıslı Türklerin ‘suçlu sandalyesi’ne oturtulacağını yazıp söyleyince ‘fena’ olduk, her zamanki gibi…
Bazıları derhal ‘sanal saldırı’ya geçti!
Kim oldukları hiç de mühim değil… Onlar kendilerini bilirler.
Gizlenmeyi de pek beceremiyorlar gerçi…
İnternetteki ‘sosyal medya’ platformlarında açtıkları ‘sahte hesaplar’ vasıtasıyla sağa-sola saldırıyorlar. Kendi etraflarındakilerin de katılımıyla ‘tek sesli koro’ halinde hedefe kilitlenip otomatik tüfek gibi atış yapıyorlar.
Düşündüm, taşındım, bu arkadaşlara ‘sanal alem gerillası’ adını koymaya karar verdim.
Uydu mu?
Eh, uysun!..

**

Hedefte sadece ben değilim.
Bir baktım, listede sürpriz yok!
Niyazi Kızılyürek var.
Ferdi Sabit Soyer var.
Özdil Nami var.
Tufan Erhürman var.
Armağan Candan var.
Mehmet Ali Talat var.
Ali Tekman var.
Esra Aygın var.
Pembe Behçetoğluları var.
Dahası da vardır da başka işim gücüm yokmuş gibi bütün gün ‘sanal alem gerillaları’nın sayfalarını incelemediğim için kısa kestim.

**

Kendilerine uyduruk bir isim koyan ve sanal alemde ‘gerilla’ modeli saldırılara imza atan bu ‘tim’in son dönemlerdeki faaliyetleri arasında şunlar göze çarpıyor:
1. ANAYASA: Anayasa değişikliği konusunda pozitif görüş sahibi olanları ‘hedef’ göstermek, ‘sol’ ağızla bol bol ‘geçici 10. Madde’ edebiyatı yapmak ve anayasa değişikliği konusunda olumsuz görüş veren ‘sol’ örgütlerin açıklamalarını da ballandıra ballandıra aktarıp “Bu anayasa değişikliğine evet demek solculuğa sığmaz” propagandası yapmak…
2. MÜZAKERE MASASI: Kıbrıs çözüm süreciyle ilgili sürekli ‘Eroğlu haklı, Anastasiades yan çizen taraf’ mesajı vermek, Cumhurbaşkanı’na yönelik her eleştirel haber ve özellikle yorumu ‘target’ yapıp yorumcuya saldırılar organize etmek, küçümseyici, alaycı ve genelde ‘bunlardan solcu olmaz’ yahut ‘solcular ABD’nin kucağına oturdu’ gibi basit, ucuz propagandaya yatmak…

**

Bunun dışında görebildiğim kadarıyla ‘kadın hareketi’ne, CTP’nin seçim kampanyasında kullandığı ‘yıldızlı belediyecilik’ kavramına ve daha başka konulara da ‘gerilla’ taktiğiyle saldırıp geri çekiliyor bu tim…
‘Sanal medya’da sık yapılan işler bunlar…
Yalnız bizim ‘sanal medya gerilla timi’nin organizasyonu bir ‘derin’ gazetede manşet bile oldu. Bazı ‘abi’ler de buna alet oldu, maalesef…
Tercih meselesi…
Belli ki ‘gerilla’ modeli, ‘saklı’ halde saldırıya devam edecekler.
Yüzleri mi yok da ortaya çıkmaktan çekiniyorlar, yoksa ‘gizli görev’ mi üstlendiler, bilemem.
Ama anlaşılan o ki bu ‘sanal gerilla’ ekibi Saray’ın etrafında dolaşıyor.
Federal çözüme inananlara ve bunu ifade edenlere sistemli, ucuz ve çok cılız saldırılar yapıyorlar.
Yapsınlar tabii…
Tek merak ettiğim şu: Acaba bu işleri yapanlar, yani ‘sanal alem gerillaları’ devletin parasını alıyor mu?
Devlette böyle ‘kadro’ var mıydı ki?